"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/187 E., 2024/54 K.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 01.06.2013 tarihinde vefat eden miras bırakan ...’a ait ... Noterliğinin 01.08.2008 gün ve 271 yevmiye sayılı vasiyetnamesi ile taşınmazlarını davalıya bıraktığını, davalının murise bakmadığını, vasiyetnamenin kendilerinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlendiğini, davalının okuma yazma bilmeyen, yaşlı ve çaresiz olan murisi kandırdığını ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini, uygun görülmemesi durumunda tenkisini talep etmiştir.
2.Davacılar vekili, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilâmından sonra 07.09.2020 havale tarihli dilekçesi ile 02.04.2014 tarihli ön inceleme duruşmasından önce verdikleri dilekçenin ıslah dilekçesi olduğunu, belirtilen dilekçe ile şekle aykırılık nedeni ile de vasiyetnamenin iptalini istediklerini, buna karşın 02.04.2014 tarihli dilekçelerinin ıslah niteliğinde kabul edilmemesi halinde işbu dilekçe ile ıslah talebinde bulunduklarını ve vasiyetnamenin okur yazar olmayanların şekil şartına uyulmadığından iptalini istediklerini uygun görülmezse terditli tenkis istediklerini belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ve ailesinin miras bırakana ölünceye kadar baktıklarını, sevgi ve şefkat gösterdiklerini, miras bırakanın da belirtilen nedenlerle ... Noterliğinin 01.08.2008 gün ve 271 yevmiye sayılı vasiyetnamesi ile davaya konu olan taşınmazları müvekkiline vasiyet ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.07.2021 tarih, 2019/635 Esas ve 2021/586 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 08.11.2022 tarih 2021/8775 Esas, 2022/6692 Karar sayılı ilâmı ile, "...somut olaya dönüldüğünde, davacılar vekilinin bozma sonrası 07.09.2020 havale tarihli dilekçesinde ıslah talebinde bulunarak vasiyetnamenin şekle aykırılık nedeniyle geçersizliği nedenine de dayandıkları ve mahkemece ıslah talebi dikkate alınarak vasiyetnamenin şekle aykırı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmış ise de, bu husus doğru görülmemiştir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 01.10.2019 tarihli bozma ilamında, davanın irade sakatlığı nedeniyle vasiyetnamenin iptali isteminden ibaret olduğu, vasiyetnamenin şekle aykırılık nedeniyle iptaline karar verilemeyeceği, irade sakatlığına ilişkin araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş; bozma ilamına uyulması nedeniyle de davalı lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177. maddesinin ikinci bendi gereğince, bozma kararına uyulmakla birlikte ortaya çıkan hukuki durum, artık ıslahla ortadan kaldırılamaz. O hâlde, davacılar vekilinin 07.09.2020 havale tarihli ıslahı dikkate alınmaksızın karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "...davacıların şekle aykırılık iddiası iddia- savunma genişletme kapsamında olduğundan değerledirilmediği, zorlama ve mal kaçırma kastı iddiasının ise tanıkların aksi yöndeki beyanları nedeni ile ispatlanamadığından vasiyetnamenin iptali- tapu iptal ve tescil taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Terditli olarak tenkis isteminde bulunulmuş ise de; davacıların murisin yeğenleri olmaları itibari ile saklı paylı mirasçıları olmadığı ve tenkis isteminde bulunamayacakları..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; vasiyetname yapılırken şekil şartına uyulmadığını, daireler arasında görüş farklılığı ortaya çıktığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 535. maddesinin emredici olduğunu, murisin vasiyetnameyi yaparken iradesinin yerinde olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasının atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birisinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
14.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.