"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1472 E., 2024/2043 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tavşanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2023/163 E., 2024/53 K.
Bölge Adliye Mahkemesinin asıl ve 15.01.2025 tarihli ek kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 18.07.2009 tarihli harici sözleşmeyle müvekkiline 283 ada 8 parsel sayılı taşınmazda inşa edilecek 2 numaralı bağımsız bölümü satmayı vadettiğini, davalıya inşaatın süresinde tamamlanmaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, ayrıca davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını açılan itirazın iptali davasının kabul edildiğini belirterek taşınmazın belirlenecek rayiç bedeli olarak şimdilik 100,00 TL'nin (belirsiz alacak) müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri geçtikten sonra açıldığını, mahkemenin görevsiz olduğunu, öncelikle arabuluculuğa başvurulması gerektiğini, belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacının ödemelerin bir kısmını yapmadığını, fesih iradesi gösterip rayiç bedelin tazmininin istenemeyeceğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
III.İLK DERECE MAHEKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların birbirlerinden müspet veya menfi zararlarını isteyemeyeceği, davacının talebinin hukuki dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 05.11.2024 tarihli ek kararıyla karar kesin olarak verildiğinden davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
1.İlk Derece Mahkemesinin belirtilen kararına ve ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla dava belirsiz alacak davası olduğundan kararın kesin olduğundan söz edilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesi kararının davacıya 22.09.2024 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın süresi geçtikten sonra 01.11.2024 tarihinde istinaf edildiği, istinaf isteminin bu sebeple reddi gerekirken yazılı gerekçeyle reddedilmesi doğru değilse de sonuç olarak istinaf talebi reddedildiğinden davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin ek kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 15.01.2025 tarihli ek kararıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereği karar kesin olarak verildiğinden davacı vekilinin temyiz talebinin HMK'nın 346 ve 353. maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
Davacı vekili Bölge Adliye Mahkemesinin 25.12.2024 tarihli kararına ve 05.01.2025 tarihli ek kararına yönelik temyiz dilekçelerinde; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süre geçtikten sonra istinaf başvurusunda bulunulmuşsa da makul sürede yapılan başvuruya değer verilmesi gerektiğini, sözleşmenin geçerli olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının kesin nitelikte olmadığını ileri sürerek ve re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; harici satış sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
1.Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesinin 05.01.2025 tarihli ek kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
HMK'nın 346. maddesi; "(1) İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. (2) Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar." düzenlemesini içermektedir.
Aynı Kanun'un 366. maddesinde ise; "Bu Kanun'un istinaf yolu ile ilgili 343 ilâ 349 ve 352'nci maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla uygulanır" hükmü yer almaktadır.
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince 15.01.2025 tarihli ek kararla İlk Derece Mahkemesinin ek kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK'nın 353/1-b-1 hükmü gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, HMK'nın 362/1-a hükmü gereğince kesin olarak karar verildiği gerekçesiyle HMK'nın 346, 353 362 ve 366. maddeleri gereğince davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmişse de; Bölge Adliye Mahkemesince, dava belirsiz alacak davası olduğundan İlk Derece Mahkemesi kararının kesin olduğundan söz edilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesi kararının davacıya 22.09.2024 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın süresi geçtikten sonra 01.11.2024 tarihinde istinaf edildiği, istinaf isteminin bu sebeple reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddedilmesinin doğru olmadığı, ancak sonuç olarak istinaf talebi reddinin doğru olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği de gözetildiğinde HMK'nın 366. maddesinin yollamasıyla 346/2 hükmü gereğince Bölge Adliye Mahkemesinin 25.12.2024 tarihli kararının temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 15.01.2025 tarihli ek kararın ortadan kaldırılması gerekir.
2.Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesinin 25.12.2024 tarihli kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Bölge Adliye Mahkemesinin kararında tartışılan hususlar ve verilen karar usul ve yasaya uygun görüldüğünden, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş kararın onanması gerekmiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 15.01.2025 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin 25.12.2024 tarihli kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Davacı tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.