Logo

7. Hukuk Dairesi2025/274 E. 2025/825 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümün takyidatlardan ari olarak davacı adına tescili ve ödenen bedelin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Dairemizin önceki bozma ilamına uyularak verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının takyidattan ari tescil talebinin reddine rağmen, takyidatlı tescil talebinin kabulünün hukuka uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/278 E., 2024/705 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 208 ada 1 parsel sayılı taşınmazda yer alan B Blok, giriş 2 numaralı bağımsız bölümün davalı ... Ltd. Şti. tarafından diğer davalı ...'ya 06.02.2014 tarihli adı yazılı satış vaadi sözleşmesi ile satıldığını, söz konusu sözleşmede taşınmazın teslim tarihinin 30.06.2014 olarak kararlaştırıldığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazı 29.09.2014 tarihli adi yazılı sözleşme ile 212.500,00 TL satış bedelini davalı ...'ya nakit ödemek suretiyle satın aldığını, 2014 yılının Aralık ayında taşınmazın müvekkiline teslim edildiğini ancak tapuda müvekkili adına tescilinin halen gerçekleştirilmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile üzerindeki ipotek ve hacizlerden ari olarak müvekkil adına tesciline, bu talebin mahkemece kabul olunmaması halinde ise müvekkilinin dava konusu taşınmaz için ödemiş olduğu 212.500,00 TL'nın, ödemenin yapıldığı 26.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan tahsili ile müvekkile iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; tescil talebinin muhatabının davalı ... Ltd. Şti. olduğunu, haricen düzenlenmiş satış sözleşmesi bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faizi ile talep edilebilmesi için borçlunun temerrüde düşürülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Dahili davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu adi yazılı sözleşmenin tapuda şerh edilmediğini, aleniyet prensibi gereği dava tarihinden önce konulmuş hacizlerin kaldırılarak davacı adına tescili talebinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, davanın mahkemece kabul edilecek olması halinde haciz şerhi silinmeden hüküm kurulması gerektiğini, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediği nazara alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden müvekkil şirketin muaf tutulmasını istemiştir.

3.Dahili davalı SGK vekili cevap dilekçesinde; öncelikle, davacının davasına dayanak olarak gösterdiği taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin yasada belirtilen şekil şartlarına uygun biçimde düzenlenmemesi nedeniyle geçersiz olduğunu, müvekkil kurumun taraflar arasındaki adi yazılı sözleşmeleri bilebilecek durumda olmadığını ve iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, müvekkil alacağını tahsil edebilmek amacı ile dava konusu taşınmaz üzerinde haciz işleminin tesis edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

4. Dahili davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan bütün sözleşmelerin geçerliliğinin resmi şekilde yapılmasına bağlı olduğunu, söz konusu sözleşmenin tapuya da şerh edilmediğini, müvekkilinin de tapuda aleniyeti ilkesi gereği malik olarak görünen ... Ltd. Şti. aleyhine alacaklarından ötürü 01.07.2019 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerine haciz şerhi konulduğunu, müvekkilinin davacı ile davalılar arasındaki uyuşmazlığını bilebilecek durumda olmadığını belirterek öncelikle davanın reddine karar verilmesini, mahkemece davanın kabul edilmesi durumunda ise taşınmaz üzerindeki haciz şerhi silinmeden hüküm kurulmasını istemiştir.

5.Dahili davalı ...... vekili ise cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı ... Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmeleri doğrultusunda, müvekkili banka lehine 30.05.2014 tarihinde ipotek tesis edildiğini, davalı şirketin müvekkili bankaya olan taahhütlerini yerine getirmemesi üzerine davaya konu taşınmaz hakkında 26.07.2018 tarihinde Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/42708 Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip işlemlerine başlandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 26.11.2020 tarihli ve 2019/132 Esas, 2020/392 Karar sayılı kararıyla; "...davacının taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine, davacının tapu iptali ve tescil istemine yönelik talebinin kabulü ile dava konusu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına taşınmazın takyidatları ile birlikte tapuya kayıt ve tesciline..." karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda (III) numaralı bentte belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2021 tarihli ve 2021/841 Esas, 2021/911 Karar sayılı kararı ile "...davacının davalı ...’e 212,500,00 TL ödediği, davacının taşınmazı üzerindeki takyidatlar nedeniyle taşınmazı devralmaya zorlanamayacağı, davacının TBK'nın 125/2. maddesi kapsamında ödediği satış bedelini müspet zarar kapsamında davalılar ... ve ... Ltd. Şti.'nden istirdadını talep edebileceğinden, bu bedelin davalılardan tahsiline karar vermek gerektiği..." gerekçesiyle "...davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına bedel yönünden davanın kabulüne..." karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda (IV) numaralı bentte yer alan 20.10.2021 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 22.06.2023 tarihli, 2022/1392 Esas, 2023/3565 Karar sayılı kararı ile; "...taşınmazın davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, davacının dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın, üzerinde yer alan yükümlülüklerden ari olarak adına tescilinin talep edildiği ancak bu talebin yükümlülükler kaldırılmadığı takdirde davacının tescil işleminden vazgeçtiği şeklinde yorumlanmaması gerektiği, dava konusu asıl talebin tapu iptali ve tescil olduğu ... Mahkemece takyidatlardan ari olarak tescile dair hüküm kurulamayacak ise de, takyidatlarla yükümlü olarak tescil hükmü kurulmasında hukuki bir engel bulunmadığı, o halde davacının tescil işlemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken talebi farklı yorumlanarak tescil talebinin reddi ile tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin bozma ilamına uyularak yaptığı yargılama sonucu, yukarıda karar başlığında yer alan 30.04.2024 tarihli kararı ile; "...davacının asli talebinin kısmen kabulü ile dava konusu ... 2 numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın takyidatları ile birlikte davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine..." karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda (V.2) numaralı bentte belirtilen kararına karşı davalı SGK Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Davalı SGK Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle:

1.Taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmelerinin resmi şekil şartına uyulmadan yapılması nedeniyle geçersiz olduğunu, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını,

2.Müvekkil kurumun, taraflar arasındaki adi yazılı sözleşmeleri bilebilecek durumda olmadığını,

3.Müvekkilinin hacizle korunan alacağının temini için davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümün takyidatlardan ari olarak davalı adına olan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili, ikinci kademede ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı SGK Başkanlığı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı SGK harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.