Logo

7. Hukuk Dairesi2025/327 E. 2025/1004 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılık belgesi verilmesi talebinin, muris ve mirasçıların Lübnan vatandaşı olması ve Türkiye ile Lübnan arasında karşılıklılık bulunmaması nedeniyle reddedilip reddedilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararına uyularak ve AİHM ile Anayasa Mahkemesi’nin mülkiyet hakkına ilişkin içtihatları da gözetilerek, mirasçılık belgesinin verilmesi talebinin kabulüne ve mirasçılık belgesinin verilmesinden sonraki tasarrufların sınırlandırılıp sınırlandırılmayacağı hususunun ise o aşamada değerlendirileceğine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/429 E., 2024/221 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Lübnan vatandaşı olan muris ... (...) ...'nin 1961 tarihinde öldüğünü, İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesince müvekilleri mirasçılar için talebe konu yetkinin verildiğini ileri sürerek, müvekillerin murisine ait mirasçılık belgesinin düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2888 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun yürürlük tarihinden sonra asıl olanın vakıf taşınmazlarının vakfa geri dönmesi olduğunu, mutasarrıflarının mirasçı bırakmadan ölmeleri, kayıp, yitik olmaları hâlinde de taşınmazların Hazineye geçmesinin imkânının bulunmadığını, mirasçılık belgesi isteminde Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin Yargıtay (Kapatılan)14. Hukuk Dairesinin bozma ilâmına uyarak yaptığı yargılama sonucu 03.02.2022 tarihli ve 2020/305 Esas, 2022/101 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Mahkemenin yukarıda (III) numaralı bentte belirtilen kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 09.11.2022 tarihli ve 2022/4242 Esas, 2022/6738 Karar sayılı kararı ile; "...mahkemece Yasanın amir hükmü gereği Yargıtayın bozma ilâmına yönelik uyulma veya uyulmama yönünde herhangi bir ara karar verilmeden inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği..." gerekçesiyle "..,mahkeme kararının bozulmasına..." karar verilmiştir

2. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 17.10.2024 tarihli ve 2024/429 Esas, 2024/221 Karar sayılı karar ile; "...dosyada yer alan bilgi ve belgeler, gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin konuya ilişkin içtihatları gerekse Anayasa Mahkemesi'nin açıklanan mülkiyet hakkının ihlaline ilişkin kararı ile Yargıtay'ın anılan içtihatları birlikte değerlendirildiğinde...dava konusu talebin mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin olduğu, mirasçılık belgesinin verilmesinden sonra ilgilisince tereke konusu taşınmaz mallara ilişkin yapılacak tasarrufların bir sınırlandırmaya tabi olup olmaması hususunun tasarrufun yapılacağı sırada nazara alınması gerektiği..." gerekçesiyle "...davanın kabulüne..." verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; muris ve mirasçıların vatandaşı olduğu Lübnan ile Ülkemiz arasında karşılıklılık bulunmadığı, bu nedenle gayrimenkul yönünden mirasçılık belgesi verilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, mirasçılığa karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

24.02.2025 tarihinde HUMK'un 440/III-2. bendi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzletme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.