"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/3032 E., 2024/2667 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/59 E., 2024/387 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ...'nun çocukları, davalıların murisi ...’nun ise müvekkillerinin kız kardeşi olduğunu, ...’nun babaları ...’dan kalan ve kendi hissesine düşen miras payını noterde düzenlenen sözleşmede belirtilen bedel karşılığında müvekkillerine devrettiğini, ancak miras kalan taşınmazların el birliği halinde mülkiyete konu olması nedeniyle tapuda devir işleminin yapılamadığını, noterde aktedilen sözleşmeye göre belirlenen satış bedelinin müvekkilleri tarafından kız kardeşleri ...'a ödendiğini, taşınmazların zilyetliğinin de müvekkillerine devredildiğini, ...'nun vefatı sonrasında davalılarla haricen görüşmeler yapılarak miras kalan taşınmazları devretmeleri gerektiği yönünde talepte bulunulmuş ise de davalıların anılan sözleşme doğrultusunda devirleri yapmaya yanaşmadıklarını belirterek; sözleşme gereğince, davalılar adına kayıtlı olan Çorum İli, ... İlçesi, ... Köyü sınırlarında bulunan ve ...'ndan davalılara intikal eden tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tesciline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılardan ... cevap dilekçesinde özetle; vefat eden muris ...'nun eşi olduğunu, diğer davalıların muris ile müşterek çocukları olduğunu, davacıların ise eşinin kardeşleri olduğunu, davacıların eşinin miras payı üzerinden 21 yıldır gelir elde ettiklerini, ancak bu süreçte herhangi bir şekilde taşınmaz satışının gerçekleşmediğini, davacıların muris eşi ile aralarında yaptıkları anlaşmanın tamamen kötü niyetlerle yapıldığını, eşi ...'nun davacılar tarafından zorlanarak ve kandırılarak yapıldığını, söz konusu anlaşmanın eşinden mal kaçırmak ve miras payını kendisine bırakmamak için yapıldığını, davacıların dava dilekçesindeki iddialarının asılsız olduğunu, eşinin davacı kardeşleri tarafından kandırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalılardan ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu satış vaadi sözleşmesine ilişkin olarak zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, davaya konu olan satış vaadi sözleşmesinin 24 sene önce yapılan bir sözleşme olduğunu, davacı tarafın 24 sene önce yapılan ve zamanaşımına uğramış bir sözleşmeyi, sözleşmenin yapıldığı tarihten 24 sene sonra talep etmesinin açıkça kötü niyetli olduklarını gösterdiğini, müvekkillerinin satış vaadi sözleşmesinin yapılmasında herhangi bir iradesinin mevcut olmadığını, sözleşmeyi yapan murisin de sözleşme yapma iradesinin bulunmadığını, müvekkillerine veya murislerine davacılar tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, sözleşme konusu olan taşınmazların belirli veya belirlenebilir olması gerektiğini, ancak dava konusu taşınmazlar el birliği mülkiyetinde olduğundan belirlenebilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu sözleşmenin satış vaadi sözleşmesinin unsurlarını taşımadığından geçersiz olduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; davaya konu edilen ve noterlikçe düzenlenmiş "Düzenleme Şeklinde Temlikname" başlıklı sözleşmenin, içeriği itibariyle mirasçılar arasında akdedilmiş "Miras Payının Devri" sözleşmesi niteliğinde olduğu, miras payının mirasçı veya mirasçılara devrine yönelik sözleşmelere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında sözleşmedeki hakkın ayni hak niteliğinde olduğu ve davanın zamanaşımına tabi olmadığı, dosyada toplanan deliller, dinlenen tanık beyanlarının hep birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davanın miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, davacılar ile davalıların murisi ...'nun kardeş oldukları, davanın taraflarının (davacılar ve davalıların) kök muris ...'nun mirasçıları olduğu, davacılar ile davalıların murisi ... arasında 24.08.2000 tarihinde ... Noterliği'nde düzenleme suretiyle miras payının devri sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşme ile ...'nun babaları ...'dan kendisine intikal eden Çorum İli, ... İlçesi, ... Köyü hudutları dahilinde bulunan taşınmazlar üzerindeki miras paylarının tamamını bedeli karşılığında davacılara devrettiği, devir bedeli olan tutarın davalıların murisine haricen ödendiği, dava konusu düzenleme şeklinde miras payının devri sözleşmesinin murislerinden intikal eden taşınmazlara el birliği ile malik olan mirasçılar arasında yapıldığı ve böylece dava konusu payların yine el birliği ile malik olan davacılara geçtiği, bu nedenle iştirakçi malikler arasında yapılan düzenleme şeklinde miras payının devri sözleşmesinin ifa olanağının bulunduğu, sonuç olarak; davacıların iddialarını HMK.'nın 190. maddesi ve TMK.'nun 6. maddesi uyarınca kanıtladığı, davalıların murisinden bedelini ödeyerek pay devralan mirasçıların, geçerli miras payı devri sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmakta haklı oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde;
a. Dava mülkiyet hakkına ilişkin olduğu için Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kararın kesin olduğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilemeyeceğini,
b. Davacıların satış vaadi sözleşmesine dayandığını, ancak İlk Derece Mahkemesinin mirası payının devri sözleşmesine dayanarak hüküm kurduğunu,
c. Satış vaadi sözleşmesine dayanan hakkın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu,
d. Davalıların murisinin sözleşme yapma iradesinin bulunmadığını ve para almadığını,
e. Sözleşme içeriğinin belirlenebilir olmadığını, taşınmazların el birliği mülkiyetine tabi olduğunu, bu nedenle sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; mirasçılar arasında düzenlenen miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kesin olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Miktar veya değeri istinaf kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca istinaf edilemez. İstinafa konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun miktar itibariyle usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı, usul ve yasaya uygun olduğundan hükmün onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.