"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/232 E., 2023/42 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalılardan ... ve arkadaşları vekili, davalılardan ..., davalılardan ... ve arkadaşları vekili, davalılardan ... ve ... vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu 4218 parsel sayılı taşınmazın yarı hissesini ... oğlu ... mirasçıları ..., ... ve ...’den satın aldığını, davacının niza konusu gayrimenkulü 1982 senesinden beri malik sıfatıyla kullandığını ve davalıların murisi adına kayıtlı ½ hissenin bugüne kadar intikal görmediğini belirterek davalıların murisi adına kayıtlı ½ hissenin iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Bir kısım davalılardan ... ve arkadaşları vekili cevap dilekçesinde özetle davanın reddini savunmuştur.
2. Bir kısım davalılardan ... ve arkadaşları vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/12 Esası üzerinden açılan mevcut dava dosyası hakkında, Mahkemece, 06.10.2011 tarih ve 2011/542 Karar sayılı karar ile; dosyanın Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/480 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve müteakip işlemlerin birleştirilen dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
Mahkemenin 18.10.2018 tarihli kararıyla; asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemenin 18.10.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.10.2019 tarihli ve 2019/3122 Esas, 2019/9570 Karar sayılı ilamıyla;
“... 1. Asıl dava, TMK’nın 713/2. maddesinde belirtilen bilinmeme sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş olup, dahili davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizce, kadastro komisyonu kararındaki açıklamalar ve eki belgelere göre tapu kütüğünden kayıt maliki ... kızı ...’nin kim olduğunun anlaşılabildiği ve davanın reddi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bu bahisle Mahkemece bozmaya uyularak ve bozmanın gerekleri yapılarak dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek asıl davada karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece, davalı ... kızı ...’nin mirasçıları tespit edilmiş olup davacı taraf ... kızı ... mirasçılarını davalı olarak göstererek dava açmış ve iş bu dava eldeki asıl dava ile birleştirilmiştir. Her ne kadar Mahkemece asıl davada bozmaya uyularak TMK'nın 713/2. maddesinde ifadesini bulan malikin tapu kütüğünden kim olduğunun anlaşılmaması sebebine dayalı olarak görülen davada red kararı vermesi doğru olsa da, birleştirilen davada davacı yanın TMK'nin 713/2. maddesindeki ölüm nedenine (dava dilekçesinde intikal işlemlerinin yapılmadığı hususu açıkça dile getirilmek suretiyle) dayandığı hususu göz ardı edilmiştir.
Mahkemece yapılması gereken iş, birleştirilen davayı tefrik ederek TMK'nın 713/2. maddesinde ifade edilen ölüm nedenine dayalı olarak kazandırıcı zamanaşımı ile mülkiyet iktisabı hususunda davanın esası hakkında inceleme ve araştırma yaparak karar vermek iken, birleştirilen davada davanın reddi yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/239 Esası üzerinden yapılan yargılamada birleştirilen mevcut dava dosyası yönünden tefrik kararı verilmiştir.
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; ½ pay maliki ... kızı ...'nin 25.02.1944 yılında öldüğü, kayıt tarihinden itibaren intikal işleminin yapılmadığı, davacının 1984 yılından itibaren malik sıfatıyla zilyet olduğu, davacı lehine yasal koşulların oluştuğu ve dahili davalı ... Hazinesinin taraf sıfatının kalmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 4218 parsel sayılı taşınmazda davalılar murisi adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tesciline, dahili davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davalılardan ... ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde özetle;
a. Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
b. Gerekçenin yerinde olmadığını,
c. Mülkiyet hakkının zilyetlikle kazanılamayacağını,
d. ... kızı ...’nin varislerinin mülkiyet haklarının devam ettiğini ve isim tashihi ile tapu kaydının düzeltildiğini,
e. Vekil edenlerin mülkiyet haklarının yok sayılamayacağını beyan etmektedir.
2. Davalılardan ... temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmektedir.
3. Davalılardan ... ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde özetle;
a. Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
b. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile sonuca gidildiğini,
c. Davacı lehine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinde öngörülen yasal şartların gerçekleşmediğini,
d. Kabul kararının Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile korunan mülkiyet hakkını açıkça ihlal ettiğini beyan etmektedir.
4. Davalılardan Yıldıray ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle;
a. Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
b. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile sonuca gidildiğini,
c. Davacı lehine TMK’nın 713. maddesinde öngörülen yasal şartların gerçekleşmediğini,
d. Kabul kararının Anayasa ve evrensel hukukça korunan mülkiyet hakkını açıkça ihlal ettiğini beyan etmektedir.
5. Davalılardan ... vekili temyiz dilekçesinde özetle;
a. Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
b. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile sonuca gidildiğini,
c. Davacı lehine TMK’nın 713. maddesinde öngörülen yasal şartların gerçekleşmediğini,
d. Kabul kararının Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırılık teşkil ettiğini, beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK’nın 713. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 4218 parsel sayılı taşınmazın 25.05.1978 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında Hazine adına tespit edildiği, yapılan itiraz üzerine 07.09.1981 tarihli komisyon kararıyla Hazine adına yapılan tespitin iptaline ve tapu kaydına istinaden 2/16 hissenin ... ..., 3/16’şar hissenin ... ... (...) ve ... ... (...), 8/16 hissenin ise ... kızı ... adına tespit ve tescile karar verildiği, komisyon kararının 25.01.1982 tarihinde kesinleştiği, kayıt maliki ... kızı ...’nin 25.02.1954 tarihinde öldüğü ve ... kızı ... dışındaki diğer hissedarların paylarını 27.11.1984 tarihinde davacıya sattığı anlaşılmaktadır.
TMK'nın 713. maddesinin ikinci fıkrasındaki ölüm sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında taşınmazın 20 yıllık zilyetlikle kazanılabilmesi için diğer koşulların yanında taşınmazın kayıt malikinin dava tarihinden en az 20 yıl önce ölmüş olması gereklidir. Taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında mirasçıları tespit edilmediği için ölmüş kişinin adı belirtilerek tespit edildiği ve tapunun bu şekilde oluştuğu hallerde kayıt maliki ölü olan şahıs değil mirasçılarıdır. Aynı şekilde tespit tarihinden önce ölen kişi lehine Kadastro Komisyonu kararı ile oluşan tapular yönünden de kayıt malikinin mirasçılar olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda, ... kızı ... kadastro tespit tarihinden önce 25.02.1954 tarihinde öldüğü görülmektedir.
Tapunun bu şekilde oluştuğu hallerde kayıt maliki olarak mirasçılarının kastedildiği anlaşılmalıdır.
Bu açıklamalar karşısında intikal yapılana kadar, kayıt maliki ... kızı ... olmayıp ... kızı ... mirasçılarıdır. Kayıt maliki olarak ... kızı ... yazılmasının bu durumu değiştirmediği öngörülmelidir.
Dosya kapsamına göre ... kızı ... mirasçısı hayatta bulunduğundan taşınmazın bu şekilde ölüm nedenine dayalı olarak zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığından davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalılardan ... ve arkadaşları vekili, davalılardan ..., davalılardan ... ve arkadaşları vekili, davalılardan Yıldıray ve ... vekili ile davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan hükmün BOZULMASINA,
Peşin yatırılan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.