"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu parsel fındık bahçesi niteliği ve 2.280,20 metrekare ile senetsizden davacıların murisi olan... ve arkadaşları adına tespit edilmiş, 1984 tarihli komisyon kararı ile ... sınırları kapsamında kaldığından bahisle tapulama harici bırakılmıştır. 2013 yılında 3402 sayılı Kanun'un 22/a çalışmasında taşınmazın yüzölçümü 2191.33 metrekarelik olmuştur. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Davacılar tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; .... ... ilçesi ... köyü sınırları içerisinde bulunan 90 parsel sayılı 2217,77 metrekarelik alan büyüklüğündeki tarlanın, murisleri olan babaları... ve dedeleri İsmail Korkusuz'dan kalarak yaklaşık 100 yıldır malik sıfatı ile ekilip biçildiğini ve bu şekildeki kullanımına kendilerinin devam ettiğini, 16.12.2000 tarihinde babaları...'un vefatı üzerine veraset ilamı çıkartıldığını ve dedeleri İsmail Korkusuz'un diğer mirasçıları ile dededen kalan araziler üzerine anlaşma yoluna gidildiğini, bu anlaşmanın ... ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/135 nolu kararı ile dava konusu taşınmazın tapu kayıt ve tescilinin gerçekleştiğini, ... köyü hudutlarında bulunan 90 nolu parselin tapulama çalışmaları sırasında ... sınırlarında kalması nedeni ile tapulama harici bırakıldığını, fakat daha sonra 3303 sayılı Kanun ile bu taşınmazın zilyetlikle iktisabına imkan tanındığını, söz konusu parselle ilgili ... ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/798 Esas, 2007/162 Karar nolu kararı ile taşınmazın kendileri adına tesciline karar verildiğini ancak dosyanın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edildiğini ve onandığını ancak Hazine vekilinin davanın 3 kez yenileme yapıldığı yönündeki itirazı üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi'nin 2013/5859 Esas nolu 2013/11017 Karar nolu kararı ile davanın bozulmasına karar verildiğini, dosyanın 2014/212 sayılı Esası aldığını ve açılmamış sayılmasına karar verildiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 713 üncü maddede sayılan şartlar gerçekleşmiş olduğundan Zonguldak ili ... ilçesi ... köyü sınırları içerisinde bulunan 90 parsel sayılı tarlanın veraset ilamı gereği 2/8'inin ...'a, 3/8'inin ...'a ve 3/8'inin ...'a 4721 sayılı Kanun'un 713 üncü maddesi gereğince tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dahili davalı ... ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair verdiği önceki karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; "…zilyetlikle iktisaba engel teşkil edecek biçimde niza olarak kabul edilen ... ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1992/572 Esas, 2004/135 Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde, davacılar murisi... tarafından dava dışı İsmail ... aleyhine eldeki davanın konusunu teşkil eden tescil harici taşınmazın tespit sırasında aldığı 90 parsel numarası gösterilmek suretiyle, tapu iptali ve tescil istemiyle açıldığı, ne var ki tapu iptali ve tescile konu edilen ve eldeki davanın da konusunu teşkil eden çekişmeli taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı, taşınmazın komisyon kararıyla tescil harici bırakılmadan evvel yapılan tespit sırasında parsel numarası almış olması nedeniyle mahkemece taşınmazın tapulu bir yer olduğu hususunda yanılgıya düşüldüğü, oysa ki tescil harici bırakılan taşınmazlar tapuda kayıtlı olmadıklarından iptal edilecek sicillerinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan anılan davada davacıların taşınmazdan el çekmeleri istemini içeren bir talep olmadığı gibi, bu yönde verilmiş bir kararın da olmadığı, kaldı ki davanın eldeki dosyanın davacıları lehine kabul kararı ile sonuçlandığı, bu anlamda davacıların iddiası yönünden güçlü delil teşkil ettiği anlaşıldığına göre davacıların zilyetliğini kesen niza-çekişme niteliğinde olmadığı açıktır.
Hal böyle olunca, Mahkemece, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1992/572 Esas, 2004/135 Karar sayılı dava dosyasının içeriği ve toplanan deliller göz önünde bulundurulmak suretiyle, iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanıp, işin esası yönünden bir karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu…" gereğine değinilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacıların dava konusu Zonguldak ili ... ilçesi ... Mahallesi 90 parsel 2.191,33 metrekarelik taşınmaz kadastro çalışmalarında ... hudutları dahilinde kalması nedeniyle tespit harici bırakılmış olduğunun anlaşıldığı, dava konusu parselin ... ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/572 Esas, 2004/135 Karar sayılı kararı ile, Zonguldak ili ... ilçesi ... köyü 90 parselde kayıtlı taşınmazın 1/3 payının ... adına, 1/3 payının ... adına, 1/3 payının ... adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verildiği ve kararın 14.09.2004 tarihinde kesinleştiği, yapılan keşif sonucu taşınmazın davacılar tarafından kullanıldığı ve üzerinde fındıklık bulunduğu, Yargıtay bozma ilamı ve ... ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/572 Esas, 2004/135 Karar sayılı kararı da birlikte değerlendirildiğinde davacıların 4721 sayılı Kanun'un 713 üncü maddesinde belirtilen tüm koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davaya konu Zonguldak ili .... ... ilçesi ... Mahallesi 90 nolu parsel sayılı yüzölçümünün 2.191,33 metrekarelik olan ve ... nedeni ile tespit dışı bırakılan taşınmazın değdiği adanın son parsel numarası verilerek, 2/8 hisse oranı ile davacı ..., 3/8 hisse oranı ile davacı ... ve 3/8 hisse oranı ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, karara karşı davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını, eksik bilirkişi raporlarına dayanak yapılmak sureti ile davanın kabulüne karar verildiğini açıklayarak, hükmün bozulmasını istemiştir.
Dahili davalı ... ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile verilen kararın bozulması gerektiğini, taşınmaz imarlı alanda kaldığını, müvekkili Belediyenin hiçbir fiili el atması, tasarrufu söz konusu değilken davanın açılmasına sebebiyet vermemişken aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin haksız olduğunu açıklayarak, hükmün bozulmasını istemiştir.
Dava, ... sınırları içerisinde kaldığından bahisle tescil harici bırakılan taşınmaza yönelik zilyetliğe dayalı olarak açılan tescil davasıdır.
İlk Derece Mahkemesince, Zonguldak ili .... ... ilçesi ... Mahallesi 90 nolu parsel sayılı yüzölçümünün 2.191,33 metrekarelik olan ve ... nedeni ile tespit dışı bırakılan taşınmazın değdiği adanın son parsel numarası verilerek, 2/8 hisse oranı ile davacı ..., 3/8 hisse oranı ile davacı ... ve 3/8 hisse oranı ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de; tapu iptali ve tescile karar verilen taşınmazın Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu sayfası üzerinde yapılan sorgulamasında ve UYAP tapu kadastro entegrasyon ekranında yapılan sorgulaması sonucunda ihdasen orman olarak tapuya kaydedilen 1671 ada 1 parsel sınırları içinde kalıp kalmadığı hususunda tereddüt hasıl olmuştur.
Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, 1671 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ilk tesisinden itibaren tedavülleri ile birlikte tapu kaydının ve çaplı krokisinin dosya arasına alınmalı ve fen bilirkişiden ek rapor alınarak tescil hükmü kurulan dava konusu taşınmazın 1671 ada 1 parsel sayılı taşınmaza isabet edip etmediği belirlenmeli, dava konusu taşınmazın orman olarak tescilli 1671 ada 1 parsel sınırları içinde kaldığının belirlenmesi halinde Orman İdaresinin davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılıp taraf teşkili sağlanmalı, Orman İdaresinden iddia ve savunmaları sorulup, bildirmesi halinde delilleri toplanmalı ve akabinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
İlk Derece Mahkemesince, bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
İstek halinde peşin harcın temyiz eden dahili davalıya iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440/I inci maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.