"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ :Almus Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/7 E., 2022/107 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Tokat Almus ... Mahallesi ... Mevkii 71 ada 109 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine "taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarıldığı, 1982 yılından beri ... oğlu ...'ın kullanımındadır." şerh edilerek Hazine adına tespit edilmiş, tespitin 13.01.2015 tarihinde itirazsız kesinleşmesi üzerine tespit maliki Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Tapu kayıt maliki Hazine tarafından 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 Sayılı Kanun)
gereği yapılan satış işlemi nedeniyle 26.11.2015 gününde davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde özetle; Tokat Almus ... Mahallesi ... Mevkii 71 ada 110 parsel ve bu parsele komşu 109 parsel sayılı taşınmaza dahil edilen belirli bir bölümü uzun yıllardır fiilen kullandığını, bu kullanımının 2014 yılında gerçekleştirilen Orman Kadastrosu işlemine kadar devam ettiğini, Orman Kanunu 2/B maddesinin uygulanması suretiyle 109 ve 110 parsellerin orman sınırları dışına çıkarıldığını, 110 parseli satın aldığını ve kullanmaya devam ettiğini, 109 parselin bir kısmını uzun yıllardır fiilen kullanmış olmasına rağmen kendi kullanımında olan bu kısmın 110 parsele dahil edilmediğini ve hatalı olarak 109 parsel sınırında bırakıldığını, fiilen kullandığı ve 109 parsel sınırlarında kalan kısmın tapu kaydının iptali ile 110 parsele dahil edilerek kendi adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufunda olan yerlerden olduğunu, özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, davacının haksız işgalci olduğunu, dava konusu parsellerin etrafında orman parselleri ve dere yatağı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 109 parselin orman sınırları dışına çıkarıldığını, 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesine göre ihale ile kendisine satıldığını ve adına tescil edildiğini, Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi gereği kazanımının korunması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; davaya konu 109 parsel sayılı taşınmazın dava tarihinden önce 26.11.2015 tarihinde 6292 Sayılı Kanun gereğince davalı ...'e sattıldığı ve taşınmazın davalı adına tescil edildiği anlaşıldığından 6292 Sayılı Kanun gereği satış işlemi nedeniyle tapu kaydı oluşturulduktan sonra tapu iptal ve tescil istemi ile açılan davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş olup, davacı tarafından tarafından Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararı temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, 269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz edenden alınmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.