Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6621 E. 2025/174 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tespit edilen taşınmazın mülkiyetinin Hazine'ye ait olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının taşınmaz üzerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde öngörülen zilyetlikle kazanım koşullarını sağlayacak şekilde zilyetliğinin bulunmadığı, taşınmazın davalı tarafından kullanılmaya başlandığı tarihten önce ekonomik amaca uygun bir zilyetliğin mevcut olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında, İstanbul ili Şile ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 2484 ada 5 parsel sayılı 477,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir.

Davacı ..., Kadastro çalışmaları esnasında davalı adına tespit edilen dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, bunun yanı sıra geçmişe dönük uydu görüntüleri üzerinde ve zeminde yapılan fiili incelemede kullanılmadığının tespit edildiğini öne sürerek, davalı adına yapılan tespitin iptali ile Hazine adına tespit ve tescilini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, " davalı vekilinin müvekkilinin taşınmazı 2011 yılında satın aldığını, satın aldıktan sonra üzerine evini yaptığını, taşınmazı meyve-sebze tarımı ve hobi bahçesi olarak kullandığını beyan ettiği, hükme esas alınan bilirkişi raporları ve ekindeki hava fotoğrafları uyarınca davalı tarafça satın almadan önce taşınmazın çalılık ve otluk vasfında olduğu, nazım imar planı kapsamı içine alındığı 2013 yılına kadar üzerinde davalı lehine 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 17 üncü maddelerinde belirtilen zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı" gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile kadastro tutanağında yazılı nitelik ve yüzölçümü ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 3402 sayılı Kanun'un 19/2 nci maddesi gereğince taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesine "taşınmaz üzerinde bulunan 10 yaşlı 12 adet elma, 3 adet sığla ağacı ile 1'er adet çınar, nar, süs eriği ve manolya ağacı İsmail oğlu ...'ya aittir." şeklinde muhdesat şerhi verilmesine, karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, "dosyaya sunulan 19.09.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile 1954, 1968, 1975 ve 1992 tarihli hava fotoğraflarından taşınmazın hemen hemen tamamının kapalı ve tarımsal üretimde kullanılmadığının,2009 tarihli hava fotoğrafından üzerinde çalılar ve otlar ile ağaççıkların bulunduğunun, tarımsal üretimin bulunmadığının, 2016 tarihli hava fotoğrafından ise meyve bahçesi olarak kullanıldığının tespit edildiği, davalı tarafın kabulünde de olduğu üzere dava konusu taşınmazın 2011 yılından sonra davalı tarafından kullanılmaya başlandığı, öncesinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunmadığı, davalı yönünden zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı, taşınmaz üzerinde yer alan ve davalı tarafından dikildiği tespit edilen ağaçların davalıya ait olduğuna yönelik şerhin 3402 sayılı Kanun'un 19/2 nci maddesine uygun olduğu" gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.

Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.