Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6623 E. 2024/3087 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sonucu tespit edilen parsel sınırlarına itiraz davasında, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uygun karar verip vermediği.

Gerekçe ve Sonuç: Taleple bağlılık ilkesi gereğince mahkemenin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, davacının dava konusu taşınmazdan feragat etmesi ve sadece 13 metrekarelik kısım için talepte bulunması nedeniyle mahkemenin bu talebin dışına çıkarak fazlasına hükmedemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/182 E., 2023/2501 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2019/586 E., 2021/195 K.

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar ve davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım kadastrosu sırasında İstanbul ili Sultanbeyli ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 7143 sayılı Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un (7143 sayılı Kanun) Geçici 1 inci maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, 8235 ada 4 parsel sayılı 227,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine " 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci maddesi hükümlerine tabi tutulduğu ve üzerindeki 4 katlı bina ve arsası ... Kocamanve müşterekleri tarafından kullanıldığı " şerhi yazılarak, arsa vasfıyla Sultanbeyli Belediye Başkanlığı adına tespit edilmiştir.

Davacı vekili, kadastro müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar sonucu 8235 ada 4 parselin yüzölçümünün eksik hesaplandığını, kendisi tarafından kullanılan bir kısım taşınmazın 8235 ada 5 parsele dahil edildiğini belirterek keşfen yapılacak ölçüm neticesinde eksik kısmın dava konusu taşınmaza eklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 25,69 m2 kısmının zeminde fiilen 8235 ada 4 parsel kullanıcıları tarafından odunluk olarak kullanıldığı, bu nedenle fiili kullanım durumuna göre söz konusu alanın 5 nolu parselden ifraz edilerek 4 nolu parsele eklenmesi gerektiği, davacının da 4 nolu parselin kullanıcılarından olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı ve davalılar ..., ... ve ... tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 357/1 maddesinde düzenlenen " Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166 ncı maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz" hükmü uyarınca yargılama sırasında İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirikişi raporunun davalılara tebliğ edilmesine rağmen yargılama sırasında itiraz haklarını kullanmaksızın gerekçeli karar tebliğinden sonra yaptırdıkları ölçüm gereği bilirkişi raporunun hatalı olduğunu istinaf dilekçesi ile ileri süremeyecekleri, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemeyeceği ve yeni delillere dayanılamayacağı gerekçesiyle davacı ve davalıların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş; hüküm davalılar vekilince temyşz edilmiştir.

6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Mahkemece, hukuk yargılamasına hakim olan ilkelerden, "taleple bağlılık" ilkesi gözardı edilerek talepten fazlasına hükmedilemeyecektir.

Somut olayda; davacı gerek istinaf dilekçesinde davalılarla anlaşmaya varmış olduğunu belirterek 13 metrekarelik alanın yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan etmiş; ayrıca temyiz aşamasında sunduğu 27.02.2024 tarihli dilekçesi ile davalılardan satın alarak kullandığı kısmın 13 metrekare olduğunu mahkemece lehine hükmedilen 12,61 metrekareden açıkça feragat ettiğini talebinin sadece taşınmaz üzerinde bulunan odunluğa ilişkin olduğunu beyan etmiştir. Hal böyleyken taleple bağlılık ilkesi gereği sadece 13 metrekarelik kısma ilişkin (odunluğun bulunduğu alan ilişkin metrekaresi belirtilerek 8235 ada 4 parselden ifraz edilerek 8235 ada 5 parsele eklenmesine karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda anlatılan sebeplerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve müştereklerine iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.