Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1808 E. 2024/2677 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazların zilyetliğe ve mirasa dayalı olarak tescili davasında, davalı idarelerin itirazları üzerine, taşınmazların orman vasfında olup olmadığı, zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı ve mirasçıların tamamının davaya dahil edilip edilmediği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucunda taşınmazların orman vasfında olmadığı, davacıların zilyetlik koşullarını sağladığı ve mirasçılık hususunda da herhangi bir eksiklik bulunmadığı kanaatine varılarak, taşınmazların davacılar adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/264 E., 2020/134 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... İdaresi vekili, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar dava dilekçesinde; sınırlarını bildirdikleri ...Köyünde bulunan toplam 4 parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, mirasen intikal ve taksime dayalı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 713 üncü maddesi hükmüne göre, dilekçe eklerindeki krokide (A) harfiyle gösterilen 2970 m2 taşınmazın ... mirasçıları adına, (B) harfiyle gösterilen 2970 m2 taşınmazın ... mirasçıları adına, (C) harfiyle gösterilen 2970 m2 taşınmazın ... adına, (D) harfiyle gösterilen 362,76 m2 taşınmazın ...adına tescilini istemiş, ... murisin mirasının paylaşılmadığından çekişmeli taşınmazların miras hissesi oranında adına tescili istemiyle davaya katılmış, Mahkemece; "Mirasçılar arasında tamamının katılımı ile gerçekleşen bir taksimin bulunmadığı, taşınmazların muris ... mirasçıları arasında iştirak halinde mülkiyete tâbi bulunduğundan davanın birlikte açılması gerektiğinden davanın reddine" karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 18.02.2013 tarihli ve 2012/8709 Esas, 2013/1377 Karar sayılı kararı ile; ''Mirasçılar arasında usulüne uygun taksim yapılıp yapılmadığının araştırılması, araştırma sonucunda taşınmazların taksime konu olmadığının anlaşılması halinde, davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine 4721 sayılı Kanun'un 640 ncı maddesi uyarınca atanacak temsilci yardımıyla davanın sürdürülebileceğinin gözönüne alınarak, davacılara eksikliğin giderilmesi için önel verilmesi, bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında bir hüküm kurulması" gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde Mahkemece; "Antalya ili, ... ilçesi, ...köyü sınırları içerisinde yer alan (A) harfiyle gösterilen alanın ... mirasçıları adına veraset ilâmı doğrultusunda tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfiyle gösterilen alanın ... mirasçıları adına veraset ilamı doğrultusunda tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfiyle gösterilen alanın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacıların fazlaya ilişkin talebinin reddine, müdahil davacı ... tarafından açılan davanın reddine" karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ve Orman İdaresi tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 09/03/2016 tarihli ve 2015/4912 Esas, 2016/3008 Karar sayılı ilamı ile; "Kök muris ... mirasçısı ... Parlayüksel mirasçılarının davada taraf yapılmadığı gibi kendilerine gerekçeli kararın da tebliğ edilmediği, taksim belgesinde imzaları bulunmasına rağmen, davaya diyeceklerinin sorulmadığı, bunun dışında yapılan orman ve zilyetlik araştırmasının da hüküm kurmaya elverişli olmadığı, dava konusu taşınmazların ... köyü ile Konaklı Beldesi arasında kaldığı halde iki köye ait kadastro paftaları ile tahdit haritaları kenarlaştırma yapılarak taşınmazlara komşu parsellerin belirlenmediği, taşınmazların tahdit hatlarına göre konumunun açıklanmadığı, Orman bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların 1989 tarihli memleket haritasında tarım alanı olarak gözüktüğü belirtilmesine rağmen taşınmazların hava fotoğrafı üzerinde gösterimi yapılmadığı, en eski tarihli memleket haritası ile dayanağı olan hava fotoğrafları getirtilip uygulanmadığı, ayrıca, ziraat bilirkişi raporunun da imar ve ihya ile zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığını belirleme noktasında yeterli olmadığı, dava konusu taşınmazlara komşu olan taşınmazlara ilişkin aynı nedenle açılan tescil davalarının bulunup bulunmadığı, var ise o dosyalarda dava konusu taşınmazların konumunun nasıl gösterildiği belirlenmeden eksik inceleme yapılarak hüküm kurulduğu, yeniden keşif yapılıp orman kadastro evrakı getirtilip uygulanarak imar-ihya-zilyetlik, sulu-susuz araştırması yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi" gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince "12.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda (A), (B), (C) harfleriyle gösterilen yerlerin üzerinde orman ağacı türlerine ve toprağında orman toprağı özelliklerine rastlanmadığı, kesinleşmiş orman kadastrosuna göre orman sayılmayan sarı alanda kaldığı, fiili durumu, hava fotoğrafları ve memleket haritaları üzerinde yapılan incelemelerde orman vasfına rastlanmadığı, en az 20 yıllık zilyetlik koşulunun sağlandığı kanaatinin bildirildiği, bu haliyle bu yerler yönünden davanın kabulüne, (D) harfli bölüm yönünden zilyetlikle kazanma koşulları gerekleşmediğinden bu alan yönünden davanın reddine, davacı ... tarafından açılan davanın işlemden kaldırılıp yenilenmediği, 3 aylık sürenin geçtiği anlaşıldığından bu davacı yönünden davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ve davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 7139 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına, 1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.