"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/204 E., 2023/235 K.
DAVA TARİHİ : 06.09.2013
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında, Isparta ili Eğirdir ilçesi Sorkuncak köyü çalışma alanında ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski ada 2325 parsel sayılı 280,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 225 ada 29 parsel numarasıyla ve 266,43 m2 yüzölçümlü olarak; davalı adına tapuda kayıtlı bulunan eski 2324 parsel sayılı 360,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise 225 ada 28 parsel numarasıyla ve 389,91 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve sınırının yanlış belirlendiği ve eksikliğin/yanlışlığın davalıya ait 225 ada 28 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak taşınmazının sınırlarının eski haline getirilmesi ve davalı taşınmazında bırakılan yaklaşık 14 m2 yüzölçümündeki bölümün kendi parseline eklenmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 13.01.2015 tarihli kararıyla; davanın kabulüne, davalı taşınmazının fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13.57 m2 yüzölçümündeki bölümünün iptali ile davacı taşınmazına eklenmesine karar verilmiş, hükmün davalı ... vekili temyizi üzerine; (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 06.02.2018 tarihli kararıyla araştırma ve incelemeye dayalı olarak hükmün bozulmuş, bozma ilamına karşı davacı vekilinin karar düzeltme talebi aynı Dairenin 25.12.2018 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2021 tarihli kararı ile; "bozma üzerine yapılan keşif ve alınan raporlara göre 18,69 m2 yüzölçümündeki bölümünün davacı taşınmazına ait olması gereken bölüm olduğu" gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına tapuda kayıtlı 225 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 23.12.2020 tarihli fen bilirkişi raporunda yeşil renk ile gösterilen 18.69 m2 yüzölçümündeki bölümünün iptali ile bu kısmın davacı adına tapuda kayıtlı 225 ada 29 parsel sayılı taşınmaz üzerine tesciline karar verilmiş; hüküm, yargılama sırasında öldüğü anlaşılan davalı ... mirasçılarının vekilinin temyizi üzerine, Dairenin 28.02.2023 tarihli ilamıyla "davanın uygulama kadastrosu ile oluşturulan sınırların doğru olmadığı öne sürülmek suretiyle açıldığı, mahkemece davanın kabulü ile 13.11.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13,57 m2 yüzölçümündeki bölümünün iptali ile davacı adına kayıtlı 225 ada 29 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tesciline dair 13.11.2015 tarihli hükmün yalnızca davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince araştırmaya yönelik bozulduğu, davacı tarafından ise önceki hüküm temyiz edilmediği halde şimdiki temyize konu 05.10.2021 tarihli hükümle davalı aleyhine olacak şekilde davalı taşınmazından 18.69 m2 yüzölçümündeki bölümün davacı taşınmazına eklenmesine karar verildiği, diğer bir anlatımla; 13.11.2014 tarihli hükmün davacı tarafça temyiz edilmediği gibi davalının temyizi üzerine araştırmaya yönelik verilen bozma ilamına karşı davacı tarafça hükmün onanması gerektiğinden bahisle karar düzeltme isteminde bulunması ve talebinin reddine karar verilmesi karşısında- davalı lehine kazanılmış bulunan usuli hakkın bertaraf edilerek son hükümle davalının daha da aleyhine olacak şekilde durum yaratıldığı, hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince her ne kadar bozma üzerine yapılan keşif ve alının raporlara göre uygulama kadastrosu ile davacı ve davalı arasında tesis kadastrosu ile oluşan sınıra riayet edilmeyerek davacı taşınmazı içinde kalan 18,69 m2 yüzölçümündeki bölümün davalı taşınmazı sınırları içinde bırakıldığı anlaşılmakta ise de yukarıda anlatılan usuli kazanılmış hakka dayalı olarak 13.11.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13,57 m2 yüzölçümündeki bölümünün davacı taşınmazına eklenmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken usuli kazanılmış hakkın gözden kaçırılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmadığı" belirtilerek hüküm bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; bozma ilamında belirtilen gerekçelerle; davanın kabulüne, davalı adına tapuya kayıtlı 225 ada 28 nolu parselin 13.11.2014 fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13,57 m2' lik kısmın iptali ile bu kısmın davacı adına tapuda kayıtlı aynı mevkiideki 225 ada 29 parsel üzerine tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, uyulan bozma ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davalılardan alınmasına,1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,24.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.