Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2445 E. 2024/6900 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu belirlenen taşınmaz sınırlarına itiraz davasında, sınır tespitinin doğru yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece alınan bilirkişi raporunda tesis kadastrosu ile yenileme kadastrosu arasındaki küçük farkın tespitinin mümkün olmadığı ve davacı vekilinin de ek raporda yer alan incelemenin doğru olduğunu beyan etmesi gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/823 E., 2024/93 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/376 E., 2023/160 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz edilmekle; davanın niteliği itibariyle duruşma talebinin reddine ve kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Uygulama kadastrosu sırasında, Rize ili Pazar ilçesi Suçatı köyü çalışma alanında ve tapuda davacı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 1173 parsel sayılı 1.860,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 215 ada 4 parsel numarasıyla 2.055,37 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1171 parsel sayılı 1.560,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 215 ada 3 parsel numarasıyla 1.571,49 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında müvekkilleri olan davacılara ait Rize ili Pazar ilçesi Suçatı köyü eski 1173 yeni 215 ada 4 parsel taşınmazın sınırının yanlış belirlendiğini ve yanlışlığın davalıya ait taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek, sınırın doğru belirlenmesini istemiştir.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili olan davacı adına kayıtlı bulunan Rize ili Pazar ilçesi Suçatı köyü eski 1171 yeni 215 ada 4 parsel sayılı taşınmazın yıllar önce satın alındığını, bugüne kadar hiç sınır ihtilafı olmadığını, davacı tarafından satın alındığı tarihte su akan ark yolu olan şimdi yol olarak görülen yerin zamanla kuruduğunu ve çevrede oturulanlarca patika yola dönüştürüldüğünü, taşınmazlar arasındaki sınırın kadimden beri aynı sınır olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "... zeminde arazileri ayıran sabit bir sınır taşının bulunmadığı, tesis ve yenileme kadastro paftasının çakıştırıldığı resim incelendiğinde her iki kadastrodaki sınırların kısmen farklı olduğu iddia edilebilir ise de davacı asilin keşif mahallinde yapılan gösteriminde tesis kadastro paftasından farklı olduğu, ancak yenileme kadastro paftası ile çok küçük bir kısım dışında benzer olduğu, bu nedenle yenileme kadastrosunda yapılan sınırlandırmadan ayrılmayı gerektirecek bir unsur bulunmadığı, mahkemece aldırılan 09/01/2023 tarihli harita bilirkişi kurulu ek raporuna karşı davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinde de işbu ek bilirkişi raporunda yer alan incelemenin doğru olduğu belirtilerek, işbu rapor doğrultusunda karar verilmesi talep edilmiş olup ek bilirkişi raporunda, dava konusu suçatı köyünün tesis kadastrosunun 1993 yılında yapıldığı ve paftaların 1/2000 ölçeğinde hazırlanmış olduğu, bu paftalarda hassasiyetin oldukça az olduğu, bu nedenle davacı itirazında belirtilen 0,72 metrekarelik farkın doğru olarak tespit etmenin mümkün olmadığı hususunda kanaat bildirildiği ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplere, istinaf edenin sıfatına ve tüm dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu" gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacı ... vekili tarafından yatırılan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.