"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/293 E., 2021/394 K.
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK’nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tapusuz taşınmazın tescili davasının yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 16. Hukuk (Kapatılan) Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... vekili, Davalı Hazine temsilcisi ve Davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; Antalya ili Kaş ilçesi Çay Köy Köyünde bulunan taşınmazın malik sıfatı ile zilyedi olduğunu, taşınmazın tapuya tescilli olmadığını, müvekkilinin taşınmazı ... 'ndan devir ve temlik aldığını, müvekkilinin eklemeli zilyetliğinin 60 yıldan fazla olduğunu, taşınmazın tarım arazisi olduğunu, taşınmazın arazi kadastrosu sırasında tescil dışı bırakıldığını, açıklanan nedenlerle bu taşınmazın müvekkili adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... ve davalı Hazine tarafından davanın reddine karar verilmesi savunulmuştur.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazlarının bulunduğunu, dava konusu yerin kazanmaya elverişli yerlerden olmadığını, zilyetlik şartlarının gerçekleşmediğini, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu ileri sürerek davanın husumetten ve esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.03.2015 tarihli ve 2013/353 Esas, 2015/160 Karar sayılı kararı ile; dava konusu yerin tescil edilmediği ve tescile konu olabileceği, taşınmazın orman ile bir ilgisinin olmadığı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanına göre dava edilen taşınmaz üzerinde davacının 40-50 yıldan beri eklemeli olarak devam eden ve nizasız fasılasız süren bir zilyetliğinin bulunduğu ve devam etmekte olduğu, taşınmazın davacının ve önceki zilyetlerin emek ve para harcayarak imar ihya edilerek tarım arazisi haline dönüştürüldüğü ve 20 yıldan fazla bir süredir kullanıldığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 713/1 maddesi ile 3402 sayılı Kanun'un 14-17 nci maddeleri kapsamında belirtilen şartların sağlandığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile; dava konusu Antalya ili Kaş ilçesi Çay Köy Mahallesi Çeşme önü mevkinde bulunan 03.04.2014 havale tarihli fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen kuzeyi 321 nolu ... kullanımında olan tarla, doğusu mezarlık, batısı Yeşil Köy yolu, güneyi ... kullanımında tapusuz yer ile çevrili olan 5.721,20 m2 lik taşınmazın tarla vasfı ile davacı adına son parsel numarasını izleyen numara verilmek sureti ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 16. Hukuk (Kapatılan) Dairesi'nin 11.02.2019 tarihli ve 2016/5617 Esas, 2019/891 Karar sayılı ilamı ile; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli bulunmadığı, taşınmazın tescil harici bırakılma nedeninin belirlenmediği gibi taşınmaz üzerinde davacı lehine imar-ihya nedeniyle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığının da yöntemince araştırılmadığı, imar-ihya ve zilyetlik olgusunun değerlendirmesi bakımından hava fotoğrafı incelemesine başvurulmadığı, eksik ve yetersiz ziraatçi bilirkişi raporu ile yetinildiği, üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ile fen bilirkişi katılımıyla yeniden keşif yapılarak denetime elverişli bilirkişi raporu alınması ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu yerin tescil edilmediği ve tescile konu olabileceği, taşınmazın orman ile bir ilgisinin olmadığı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanına göre dava edilen taşınmaz üzerinde davacının 40-50 yıldan beri eklemeli olarak devam eden ve nizasız fasılasız süren bir zilyetliğinin bulunduğu ve devam etmekte olduğu, dava konusu tescil harici bırakılan yerin davacının ve önceki zilyetlerin emek ve para harcayarak imar ihya edilerek tarım arazisi haline dönüştürüldüğü ve 20 yıldan fazla bir süredir kullanıldığı, 4721 sayılı Kanun'un 713/1 maddesi ile 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17 nci maddeleri kapsamında belirtilen şartların sağlandığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile; dava konusu Antalya ili Kaş ilçesi Çayköy mahallesi Çeşme önü mevkinde bulunan 08.08.2020 tarihli fen bilirkişisi ... ve ... tarafından düzenlenen krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen kuzeyi 321 nolu ... kullanımında olan tarla, doğusu mezarlık, batısı Yeşilköy yolu, güneyi ... kullanımında tapusuz yer ile çevrili olan 5.721,20 m2 lik taşınmazın tarla vasfı ile davacı adına son parsel numarasını izleyen numara verilmek sureti ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı ... vekili, Davalı Hazine temsilcisi ve Davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, dahili davalı hakkında aleyhe hüküm kurulması mümkün olmadığından aleyhlerine hüküm kurulamayacağını, davaya konu taşınmazın zilyetlikle kazanıma elverişli ve özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olmadığını, olağanüstü zilyetlik esasına göre kazanılması şartlarının oluşmadığını açıklayarak, hükmün bozulmasını istemiştir.
2. Davalı Hazine temsilcisi, mahkemece eksik inceleme ve araştırma yapılarak karar verildiğini ve resen belirlenecek nedenlerle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Davalı ... vekili, taşınmazın davacı adına tescil edilmesi gerektiğini belirtir herhangi bir emare bulunmadığını, dava konusu alanın tapu iptal tescil ile kazanabilecek alanlardan olmadığını, taşınmazın bu haliyle davacı mülkiyetine konu edilmesinin mümkün olmadığını, taşınmaz kadim zamandan beri Köy tüzelkişiliği tarafından kullanıldığını, kamu yararı gereği Köy uhdesinde kalması gerektiğini açıklayarak, hükmün bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddeleri gereğince tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 4721 sayılı TMK’nin 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili, Davalı Hazine temsilcisi ve Davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 368,30'ar TL'nin temyiz eden ... ve ...'ndan ayrı ayrı alınmasına,
Harçtan muaf olduğundan Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.