"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1918 E., 2024/282 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/5 E., 2022/83 K.
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davacılar ve asli müdahiller vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar ve asli müdahiller vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Muğla ili Seydikemer ilçesi Alaçat Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, tapuda davacı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 447 parsel sayılı 9.570,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 223 ada 360 parsel numarasıyla 9.163,97 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiş; davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 446 parsel sayılı 9.680,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz ise 223 ada 361 parsel numarasıyla 10.287,88 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edildikten sonra, kadastro komisyon kararıyla taşınmazın yüzölçümü 10.621,59 metrekare olarak belirlenmiştir.
İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen davacı ... dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında kendisi ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 447 yeni 223 ada 360 parsel taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini, eksikliğin davalı adına kayıtlı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek, eski hale getirilmesini talep etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde; davacının iddiasının mülkiyete ilişkin olup, taşınmazlar arasındaki sınırın kadim olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "... bilirkişi raporunda hava fotoğrafları üzerinde yapılan incelemede, eski hava fotoğraflarında kullanım sınırının belirgin olduğu, yakın tarihli ortofotolar üzerinde sürülü alanların değiştirilerek sınırlarda oynama olduğu, eski ve yeni paftalar üzerinde yapılan karşılaştırmada sınırların birebir uyumlu olduğu, aynı zamanda zemindeki sınırla da uyumlu olduğunu, yüzölçümler arasındaki farklılığın nedeninin hesaplama tekniklerinden kaynaklandığı ..." gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu 223 ada 360 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastro tespiti gib,; 223 ada 361 parsel sayılı taşınmazın ise uygulama kadastro komisyon kararı gibi tesciline karar verilmiş; hükmün, davacılar ve asli müdahiller vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "... dava konusu taşınmazların eski tarihli hava fotoğrafları, ölçü ve sınırlandırma krokileri, zeminde mevcut sınırları ve uygulama kadastrosu sonunda tespit edilen sınırlarının birbiriyle uyumlu olduğu, uygulama çalışmalarında bu sınırlarda herhangi bir hata yapılmadığı, yapılan ölçü, değerlendirme ve sınırlandırmanın doğru olduğu, bu nedenle dava konusu taşınmazlarla ilgili 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi gereğince yapılan çalışmanın yasa ve yönetmeliklere uygun olduğu ..." gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacılar ve asli müdahiller vekili tarafından temyiz edilmişti.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacılar ve asli müdahiller vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Davacı ... tarafından yatırılan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,
427,60 TL onama harcının temyiz eden asli müdahilden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.