Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2694 E. 2024/6708 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitinde davalı adına kullanım şerhi verilen taşınmaz üzerinde davacının kullanım hakkı bulunduğu iddiasıyla açılan kullanım kadastrosu davasında, davacının zilyetlik iddiasını ispat edip edemediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacının taşınmazı önceden kiraladığını ve sonrasında fiilen kullandığını kabul etse de, murisin kadastro tespitinden önce düzenlenen sözleşme ile taşınmazın kullanım hakkını davalıya devrettiği ve davacının zilyetlik devraldığı iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi’nin davayı reddeden kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1967 E., 2024/236 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/129 E., 2021/419 K.

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabul edilerek kararın kaldırılması ile yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma isteminin davanın niteliği nedeniyle reddine ve temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım kadastrosu sonucunda, Muğla ili Köyceğiz ilçesi Kavakarası Mahallesi 1275 parsel sayılı 3.400,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine "6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'in kullanımında olduğu" şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı vekili dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın kullanımı muris babaları...Şahin'e ait iken muris tarafından mirasçılar arasında paylaşım yapıldığını, dava konusu taşınmazın davalı ...'e devredildiğini, önceleri bu taşınmazı davalıdan kiralayarak müvekkilinin kullandığı, bir süre sonrada taşınmazın kullanım hakkının davalı kardeşinden bedeli karşılığında davacı tarafından devralındığını, bu sebeple taşınmazı uzun süredir davacının malik gibi kullandığını, buna rağmen davalı lehine yazılan kullanım şerhinin hatalı olduğunu belirterek dava konusu taşınmazda davalı lehine yazılan kullanım şerhinin iptali ile taşınmazın müvekkilinin kullanımında olduğunun tespiti ile beyanlar hanesine kullanım şerhi verilmesini istemiştir.

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; tarafların kardeş olduğunu, babalarının sağlığında taşınmazları paylaştırdığını ve 2004 yılında zilyetlik devrinin sözleşmeye bağlandığını, dava konusu taşınmazın babası tarafından zilyetlik devir senediyle davalıya devredildiğini, ortak murisin ölmeden önce davacıya taşınmazın kullanılması için davalı tarafından izin verildiğini, babası öldükten sonra ise davacı kardeşinin taşınmazı 2 yıl süre ile kiraladığını, 2 yıldan sonra taşınmazından çıkması için davacı kardeşini davalının defalarca uyardığını ancak davacının taşınmazdan çıkmadığını ve davacının kiralama sonrasında haksız işgalci konumunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda "taşınmazın davacı tarafın kullanımında olduğu" gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan ''Kullanıcısı...Kızı ...'dir'' şerhinin iptali ile ''Bu parsel...Oğlu ... Kullanımındadır'' şerhinin beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş; hükmün, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "İlk Derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ise de; öncesinde, murislerinin kullanımında olup bir bütün halde kullanılan taşınmazların, kadastro tespitinden önce düzenlenen sözleşme ile beş parçaya ayrılarak kullanım hakkının muris tarafından çocuklarına devredildiği, dava konusu 1275 parselin de kullanım hakkının davalıya devredildiği ve kadastro tespitine esas alınan bu sözleşmeye göre davalı adına kullanım şerhi yazıldığı anlaşılmış olup, davacı tarafın, öncesinde kiralayarak, sonrasında fiilen kullandığı taşınmazla ilgili, zilyetliği devraldığı iddiasını ispat edemediği, tanık beyanlarının davacının anlatımlarına dayalı olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü kararı isabetsiz olduğu" gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi kararı verilmiş; karar, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan alınan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.