Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2715 E. 2024/4025 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kadastro tespit davası hükmünün tashihi sonrasında yapılan arazi satışları nedeniyle oluşan mülkiyet uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş tashih kararının, kadastro tespiti kesinleştikten sonra yapılan satış işlemlerini etkilemeyeceği ve kesinleşen tashih kararının tekrar tashih edilemeyeceği gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/298 E., 2022/394 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaisalı(Kapatılan) Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 1989/61 E., 1990/18 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Hazine vekili tarafından yapılan tashih talebi üzerine İlk Derece Mahkemesince hükmün tashihine dair ek karar verilmiştir. Hazine vekilince yeniden tashih talebinde bulunulması üzerine İlk Derece Mahkemesince talebin reddine dair ek karar verilmiştir.

Ek kararın Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

İlk Derece Mahkemesince; davacı ... tarafından davalı ... İdaresi aleyhine açılan kadastro tespitine itiraz davası sonucunda kadastro tespiti gibi dava konusu taşınmazın tamamının 1546,50 m2 yüzölçümüyle Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiştir. Karar kesinleştikten sonra Hazine vekili hükümde 1546,50 m2 gösterilen taşınmazın dosya içeriği incelendiğinde yüzölçümünün 21546,50 m2 olduğunu, kararda yapılan maddi hatanın düzeltilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince kadastro tespit tutanağında taşınmazın yüz ölçümünün 2 hektar 1546 m2 50 desimetrekare olarak belirtildiği fakat Mahkemece hükmün verildiği tarihte tespit tutanağındaki hektar kısmı görülmeden m2 ve desimetrekare olarak yüz ölçümü belirlendiği gerekçeleriyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 304. maddesi uyarınca hesap hatasının düzeltilerek taşınmazın tespit tutanağındaki yüz ölçümüne göre tespit ve tescili ile hükmün tashihine dair ek karar verilmiştir. Karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir.

Hazine vekili yeniden talepte bulunarak, 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 Sayılı Kanun) uyarınca satış işlemlerinin 1.546,50 m2 üzerinden ... ve ... adına yapıldığı, dolayısıyla tashih kararı sonrası yüzölçümünde meydana gelen 20.000 m2 artışın satılan paylara da dağıtıldığı, 20.000 m2 taşınmazın Hazine adına eklenmesine dair tavzih kararı verilmesi gerektiği ve anılan kişi payları üzerine tedbir konmasını talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince; Hazine vekili talebinin kadastro tespiti kesinleştikten sonra taşınmazda gerçekleşen tasarruf işlemine ilişkin olduğu, daha önce verilen tashih kararında yüz ölçümü düzeltilerek taşınmazın tamamının Hazine adına tespit ve tescil edildiği, Mahkemenin kadastro tespiti kesinleştikten sonra yapılan satış ve devir işlemini etkileyici şekilde karar verme görev ve yetkisi olmadığını, taraflara tanınan hak ve borçların tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağı ya da genişletilemeyeceği gerekçeleriyle Hazine vekilinin talebinin tavzih ya da tashihle düzeltilemeyeceğine, talebin reddine dair ek karar verilmiştir. Ek karara karşı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesince hükmen Hazine adına tescil olan taşınmazın kadastro tutanağında 21.546,50 m2 olan yüzölçümünün, hükümde tespit gibi tescile karar verilmesine rağmen sehven 1.546,00 m2 olarak gösterilerek tapuya tescil edildiğini, daha sonra ise taşınmazın 6292 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca kısmen satıldığı, malik Hazine tarafından taşınmazın yüzölçümündeki hatanın giderilmesi için tavzih talebinde bulunulduğu, bu talep ile taşınmazın yüzölçümünün kadastro tutanağı ile uyumlu ... getirilerek 21.546,50 m2 olarak düzeltildiği, ancak bir kısım taşınmaz bölümlerinin tavzih kararından önce satıldığı, düzeltme işlemi ile üçüncü kişilerin satın alınan bölümden daha fazla kısım için paydaş olduğu, Hazinenin bu kez tavzih kararının da düzeltilerek daha önce tescil edilmeyen kısmın yalnızca Hazine hissesine eklenmesini talep ettiği, ancak Mahkemece verilen tavzih kararının Hazine'ye tebliğ edildiği ve istinaf edilmeyerek kesinleştiği, sonuç olarak bu haliyle kesinleşmiş tavzih kararının tavzihinin mümkün olmayacağı, kaldı ki kesinleşen tavzih kararında da taşınmazın tamamının Hazine adına tesciline karar verildiği gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

Talepte bulunan Hazine vekili kararın infaz kabiliyeti olmadığı, tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği iddialarıyla Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup talepte bulunan Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.