Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2851 E. 2024/6904 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosuyla Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının miras payı oranında kullanıcı şerhi verilmesi talebiyle açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın, dava konusu taşınmazları tespit tarihi ve öncesi itibariyle ortak murisinden kaldığını ve murisin ekonomik amaca uygun şekilde fiilen kullandığını ispatlayamaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ve taşınmazların Hazine adına tesciline ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesince onanması temyiz incelemesinde de uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1109 E., 2024/100 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ. Ereğli Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/5 E., 2021/43 K.

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım kadastrosu sırasında, Zonguldak ili Karadeniz Ereğli ilçesi Keşkek köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 306 ve 309 parsel sayılı sırasıyla 588,01 ve 636,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kadastro tutanaklarının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 1980 yılından beri ...'ın kullanımında olduğu, 125 ada 306 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan kargir deponun ve 125 ada 309 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan fındık ağaçlarının bu kişiye ait olduğu şerhi yazılarak, tarla vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazların müvekkilin murisi ...'dan geldiğini ve taşınmazlar üzerinde müvekkilinin miras payı bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazların kadastro tutanaklarının beyanlar hanesine müvekkili lehine miras payı oranında kullanıcı şerhi verilmesini istemiştir.

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, bu nedenle idareye yüklenecek bir kusur olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Davalılar ... ve ...; davacının dava konusu taşınmazlar üzerinde kullanımının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "dava konusu taşınmazların yaklaşık 40 yıldır davalının kullandığı, davalının vefatından sonra taşınmazları davalının mirasçılarının kullanmaya devam ettikleri, taşınmazların müşterek muris ...'dan gelmediği" belirtilerek, davanın reddine, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldıkları ve davalı ...'ın hüküm yerinde gösterilen payları oranında mirasçıları ... ve müştereklerinin mirasçılarının kullanımında olduğu hususunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; "davacı tarafın dava konusu taşınmazları tespit tarihi ve öncesi itibariyle ortak muris ...'dan kalıp murisin ekonomik amaca uygun şekilde fiilen kullandığı hususunu ispatlayamadığı, çekişmeli taşınmazların evveliyatında davalının kullanımında olduğu belirlenerek mahkemesince davanın reddi yönünde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı" belirtilerek istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL davacı tarafından yatırılan peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.