Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2930 E. 2024/7215 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu belirlenen parsellerin sınırlarının hatalı olduğu iddiasıyla açılan kadastro tespit davasında, kadastro tespitinin doğru olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, uygulama kadastrosunda hata yapılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi uyarınca, davacı vekilinin temyiz itirazlarını reddederek Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1826 E., 2024/337 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/294 E., 2022/131 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Muğla ili Seydikemer ilçesi Y.Esenköy (Dont Mahallesi) çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu' nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca 2014 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında, tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 2342 parsel sayılı ve 203,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 146 ada 6 sayılı parsel numarasıyla 204,47 m2 yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... adına kayıtlı eski 2343 parsel sayılı 254,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, 146 ada 5 parsel numarasıyla 246,22 m2 yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; uygulama kadastrosu sırasında yapılan hata sonucunda vekil edeni olan davacıya ait 146 ada 6 pardele dahil olması gereken bir bölümün, davalıya ait komşu 146 ada 5 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bırakıldığını, sabit sınırların dikkate alınmadığını ileri sürerek, dava dilekçesine ekli krokide belirtilen alanın davalıya ait parselden ifraz edilerek davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "... uygulama kadastrosunda hata yapılmadığının anlaşıldığı ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacı tarafça yatırılan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.