"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/209 E., 2016/200 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davalı ... İdaresi vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişiler vekili 30.09.2010 tarihli dava dilekçesinde özetle; Mardin ili Dargeçit ilçesi ... Köyünde kain, tapuda ham toprak ve orman niteliği ile Hazine adına kayıtlı olduğunu belirttiği 107 ada 88, 108 ada 69, 107 ada 1, 108 ada 3, 4 ve 86 parsel sayılı taşınmazların otuz yılı aşkın süredir müvekkilleri tarafından kullanıldığını, onlara da ceddinden intikal ettiğini belirterek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına eşit oranda kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevaplarında; davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine, 108 ada 4 parsel sayılı taşınmazın (E) harfi ile gösterilen 11545,89 m²'lik kısmın; aynı yer 108 ada 69 parsel sayılı taşınmazın yeşil renkle sınırları çizgili olarak gösterilen 971,59 m²'lik kısmın; aynı yer 107 ada 88 parsel sayılı taşınmazın mavi renkle sınırları çizgili olarak gösterilen 24.061,69 m²'lik kısmın davalı Hazine adına olan tapularının iptali ile davacılar ..., ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 108 ada 3 parsel ve 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazların orman olması nedeniyle davanın reddine, 108 ada 86 parsel sayılı taşınmaz davacılar adına kayıtlı olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20.Hukuk Dairesinin 10.04.2014 tarihli ve 2013/9188 Esas, 2014/4356 Karar sayılı ilamıyla; Hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda temyize konu taşınmazlardan 108 ada 4 parselin (E) harfi ile gösterilen bölümü ile 108 ada 69 parsel sayılı taşınmazın eski tarihli memleket haritasında kısmen yeşil renkli alanda kalmasına rağmen, yeşil rengin neden kaynaklandığı hususunun tam olarak açıklanmadığı, 108 ada 4 parselin (E) bölümü ve 108 ada 69 parselin tamamının orman sayılmayan yer olarak değerlendirildiği, yine ziraat bilirkişi raporunda; temyize konu 108 ada 4 parselin (E) bölümü, 108 ada 69 parsel ve 107 ada 88 parsel sayılı taşınmazların ziraat arazileri olduğunun belirtildiği, ancak, imar ve ihyanın ne zaman başladığı, tamamlanıp tamamlanmadığı hususunun açıklanmadığı, taşınmazlara komşu olan taşınmazlara ait kadastro tutanak örneklerinin dosya kapsamına alınmadığı, taşınmazların çeşitli yönlerinden hali hazır durumlarını gösterir renkli fotoğrafları çektirilip dosya içine konulmadığı belirtilerek, usulüne uygun orman ve zilyetlik araştırması yapılması" gereğine değinilerek bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda; "Taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olmadığı ve zilyetlikle kazanım koşullarının davacılar yararına oluştuğu" gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 108 ada 4 parsel sayılı taşınmazın Fen Bilirkişileri ... ile ...'nın 11.05.2016 tarihli rapor ve ek 2 deki krokilerinde (E) harfi ile sarı renkle boyalı olarak gösterilen 11.545,89 m²'lik kısmın; 108 ada 69 parsel sayılı taşınmazın aynı rapor ve ek 1'deki krokide yeşil renkle sınırları çizgili olarak gösterilen 971,59 m² lik kısmın; 107 ada 88 parsel sayılı taşınmazın aynı rapor ve ek 2 deki krokide mavi renkle sınırları çizgili olarak gösterilen 24.061,69 m² lik kısmının davalı Hazine adına olan tapularının iptali ile davacılar ..., ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 108 ada 3 parsel ve 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazların orman olması nedeniyle davanın reddine, 108 ada 86 parsel sayılı taşınmaz davacılar adına kayıtlı olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... İdaresi vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 5304 sayılı Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla (5304 sayılı Kanun) değişik 4 üncü maddesi uyarınca 2008 yılında yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak kabul kararı verilmesi usûl ve kanuna aykırılık oluşturmaktadır.
Şöyle ki; davacıların dava konusu ettiği ve temyize konu olan 108 ada 4 parselin (E) harfi ile gösterilen kısmının tapuda orman niteliğiyle kayıtlı olduğu, yine 107 ada 88 ve 108 ada 69 parsel sayılı taşınmazların da sınırlarında orman bulunduğu anlaşılmış olup, anılan taşınmazların öncesinin orman olup olmadığının tereddütsüz olarak belirlenmesi açısından gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafının incelenmesi gerekirken, orman bilirkişi tarafından 1950 tarihli memleket haritasının incelenmesi ile yetinildiği, bu haliyle orman bilirkişi raporunun dava konusu taşınmazların öncesinin orman olup olmadığını belirleme açısından yeterli olmadığı saptanmış, yine zilyetliğin tespiti açısından jeodezi uzmanından alınan raporda, temyize konu taşınmazların gösterimi yapılan 1984 yılı hava fotoğrafının denetime elverişli olmadığı görülmüş, geri çevirme ile alınan ek raporda da 1984 ve 1973 hava fotoğraflarında çekişmeli taşınmazların durumu ile ilgili tespitler yapılmış ancak hava fotoğrafları üzerinde taşınmazların gösterimi yapılmamış, anılan yıllardaki hava fotoğraflarında taşınmazlar üzerinde dağınık olarak ağaçların bulunduğu belirtilmiş, fakat ağaçların cinsi hakkında da açıklama yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarına dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince doğru sonuca ulaşılabilmesi için; yöreye ait en eski 1950 tarihli memleket haritasının yapımına esas hava fotoğrafı ilgili yerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ile bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, bir ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, getirtilen ve dosya arasında bulunan belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116 sayılı Orman Kanunu (3116 sayılı Kanun) 4785 sayılı Orman Kanununa Bazı Hükümler Eklenmesine ve Bu Kanunun Birinci Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (4785 sayılı Kanun) ve 5658 sayılı Orman Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesine Dair Kanunlar (5658 sayılı Kanun ) karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; dosyaya getirtilen ve dosya arasında bulunan belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; 1973, 1984 ve 2002 tarihli stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı, ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dosya arasında bulunan komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir kroki ve rapor alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve ilgili Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 inci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
İlk Derece Mahkemesince, belirtilen hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usûl ve kanuna uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı ... İdaresi vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
27.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.