"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması, davanın açılmamış sayılmasına
İLK DERECE MAHKEMESİ : Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların kök murisi ...'in oğlu ... eşi ...'den intikal ettiğini, mirasen hak sahibi olduğunu, dava konusu Muğla Milas ... köyü ... sk 11 inci madde Ek-4 ve 6831 sk. 2/B uyarınca Tapu Kadastro Genel Müd.'nün 2009/15 ve eki Genelgesi hükümleri uyarınca yerinde yapılan tespitlerin mirasen malik olunan taşınmazları içerdiğini, kadastro tespiti esnasında hiçbir kullanıcı malikin kök muris ile bağını ispat edemediğini, Milas ilçesi ... Mahallesinde 2/B arazileri için Kadastro tespit çalışmalarının yapıldığını ... köyü 169, 170, 171, 173, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185 adalarda bulunan tüm taşınmazların kök muris ...'in oğlu ... ve eşi ...'den intikal ettğini 1997 yılında yapılan orman sınırlandırılması çalışması sırasında başka bir ilde ikamet ediyor olması sebebiyle hak sahibi olduğunu ileri süremediğini, 3402 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi ve bu kanuna ek 4 üncü madde ve 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün 2009/15 ve eki genelgesi hükümleri uyarınca yapılan çalışmaların davacının mirasen maliki olduğu taşınmazlarda yapıldığını, dayandıkları tapu kaydının çok geniş bir alanı kapsaması nedeniyle mahkemece yapılacak keşifte tapu kaydı uygulandığında dava konusu edilen taşınmazlarının ada ve parsel numaralarının açık ve net olarak belirlenebileceğini davalı idare tarafından bu taşınmazlar üzerinde yapılan tespitlerin iptali ile taşınmazların adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava değerinin düşük gösterildiğini, dava konusu taşınmazın evveliyatının orman olduğunu, sonrasında yapılan 2/B çalışmaları ile Hazine adına tescil edildiğini, bu nedenle dava konusu taşınmazdaki zilyetliğin iktisap bakımından bir değer taşınmadığını, mahkeme aksi kanaatte ise zilyetlik şartlarının oluşmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacı tarafın bir önceki celseye katılmış olması ve duruşma günüden haberdar olmasına rağmen 31.03.2022 tarihli celseye katılmadığı, mazeret de sunmadığı, dosyanın 31.03.2022 tarihi itibari ile işlemden kaldırıldığı ve HMK'nin 150 nci maddesi gereğince "İşlemden kaldırıldığı tarihten itibaren başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kapatılır." hükmü öngörüldüğü, dosyanın 31.03.2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı, bu tarihe kadar yenilenmediğinden HMK'nin 150 maddesi uyarınca 02.07.2022 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hükmün, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, "mahkemece dava hakkında dosyanın yenilenmediğinden HMK.nun 150 nci maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı ancak davanın ön inceleme duruşmasından sonra takipsiz kalması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesine rağmen davalı ... Hazinesi vekili lehine takdir edilen vekalet ücreti miktarında isabet bulunmadığı" gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, iş bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
615,40 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.