"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki zilyetlik şerhi verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
1973 yılında yapılan kadastro sırasında Mersin ili ... Köyü çalışma alanında bulunan 241 parsel sayılı 9780,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve 1974 yılında tapuya tescil edilmiştir.
2010 yılında yapılan 2/b uygulamasında ise iş bu 241 parsel sayılı taşınmazın 8062 metrekaresi 2/b uygulamasına tabi tutulmuş; bunun sonucunda kullanım kadastrosuna giren kısımları 817 ve 818 parsel numaraları altında tespit edilmiş; kullanım/güncelleme kadastrosuna tabi tutulmayan davaya konu bölümü ise 1718,00 metrekarelik kısmı yine 241 parsel numarası altında ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle, çekişmeli 241 parsel sayılı 1718,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazın 2009 yılından beri kendi kullanımında bulunduğu, üzerinde meyve ağaçlarının olduğu, ancak yapılan 2/b çalışmaları sırasında vekil edeninin kullanıcı olarak gösterilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kullanıcı olduğunun tespiti ile tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı/hak sahibi olduğuna dair şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın zilyetliğin tespiti istemine ilişkin olduğu, davaya konu taşınmaz malikinin hazine olduğu, bu taşınmazı kapsayan kullanım kadastrosunun yapılmadığı, bu sebeple davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup iş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.