Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3462 E. 2024/4861 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sonucu orman vasfıyla Hazine adına tescil edilen taşınmazlarının 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/A ve 2/B maddeleri kapsamında değerlendirilerek kendisine iade edilmesi talebinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Gerçek kişilerin taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılması hususunda idareyi zorlayıcı şekilde dava açmakta hukuki yararları ve aktif dava ehliyetleri bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 2/B uygulamasına itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, ... ili Merkez ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 15 parsel (eski 117 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydına dayanılarak ... adına tespit edildiği, yapılan tespite askı ilan süresi içinde Orman İdaresi tarafından itiraz edildiği, yargılama sonunda ... Kadastro Mahkemesinin 1995/20 Esas, 1995/80 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın tutanağının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi tarafından onanarak 09.07.1996 tarihinde kesinleştiği; 118 ada 24 parsel (eski 139 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydına dayanılarak ... adına tespit edildiği, yapılan tespite askı ilan süresi içinde Orman İdaresi tarafından itiraz edildiği, yargılama sonunda ... Kadastro Mahkemesinin 1996/17 Esas, 1997/7 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın bir kısmının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi tarafından onandığı, kararın 28.08.1997 tarihinde kesinleştiği; 119 ada 5 parsel (eski 130 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydına dayanılarak ... adına tespit edildiği, yapılan tespite askı ilan süresi içinde Orman İşletme Müdürlüğü tarafından itiraz edildiği, yargılama sonunda ... Kadastro Mahkemesinin 1986/305 Esas, 1990/240 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeyerek 05.03.1991 tarihinde kesinleştiği; 119 ada 8 parsel (eski 132 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydına dayanılarak ... adına tespit edildiği, yapılan tespite askı ilan süresi içinde Orman İdaresi tarafından itiraz edildiği, yargılama sonunda ... Kadastro Mahkemesinin 1986/313 Esas, 1991/61 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeyerek 26.04.1991 tarihinde kesinleştiği, tüm taşınmazların halen orman vasfıyla Hazine adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.

Davacı vekili; davacının ... ili Merkez ilçesi ... köyünde bulunan 117, 130, 132 ve 139 parsel sayılı taşınmazları uzun yıllardır malik sıfatıyla kullandığını, ancak kadastro çalışmaları sonucunda bu taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini, davacının "Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun" kapsamında bu taşınmazların değerlendirilmesi ve kendisine iade edilmesi için ... Defterdarlığ'na başvurduğunu, ancak taşınmazlarının 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/A ve 2/B maddesine istinaden ormandan çıkarılmadığından talebinin reddedildiğini, ret işlemine karşı İdare Mahkemesinde dava açtığını, İdare Mahkemesince talebin idari yargının görevine girmediği için usulden reddedildiğini, daha sonra bu konuda Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtığını, yargılama sonucunda ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.02.2015 tarihli ve 2014/233 Esas, 2014/106 Karar sayılı ilamı ile davanın 139 parsel yönünden husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine; 117, 130 ve 132 parseller yönünden ise esastan reddine karar verildiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin davanın 117, 130 ve 132 parsel yönünden ret gerekçesi olarak davacının bu taşınmazların adına tescilini talep edebilmesi için anılan taşınmazların tapu kayıtlarında 2/A ve 2/B şerhinin bulunmasının gerektiğini, dava konusu taşınmazların kayıtlarında bir şerh bulunmadığını, Orman Genel Müdürlüğünden gelen yazılarda dava konusu taşınmazların orman sınırı dışına çıkarılmasına ilişkin bir çalışmanın yapılmadığını gösterdiğini, 139 parsel yönünden ise aktif husumet bulunmadığını gösterdiğini, davaların dayanağını 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun)

oluşturduğunu, dava konusu olan taşınmazların Kadastro Mahkemesi kararı ile önceden davacıya ait iken Hazine adına tescil edilmiş taşınmazlardan olduğunu, davacının İdare Mahkemesine ve ... Asliye Hukuk Mahkemesine başvurduğu tarihlerde davacının taşınmazlarının 2/A ve 2/B kapsamı içinde kalıp kalmadığı yönünde bir kararın olmadığını, dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak güncelleme çalışması yapılmadığını, dava konusu 117, 130 ve 132 parsel sayılı taşınmazların baraj gölü içinde kaldığını, 139 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak taşınmazın ifraz edildiğinin belirtildiğini, Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sırasında bu taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen kısmının ifraz edildiğini, davacının talebinin krokide (B) harfi ile gösterilen kısma yönelik olduğunu, krokide (B) harfi ile gösterilen kısmın orman niteliği itibariyle hazine adına tescil edildiğini, 6292 sayılı Kanun hükmüne göre daha önceden hazine adına tescil edilen ve 2/A, 2/B kapsamı içinde kalan taşınmazların güncelleme sonucunda orman sınırları dışına çıkarılması ve bedelsiz olarak eski hak sahiplerine verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgenin tamamen orman sınırı dışına çıkartıldığını, orman sınırı dışına çıkartılan bu taşınmazların yasa gereğince hak sahibine aynen ve bedelsiz olarak iadesinin gerektiğini, taşınmazın iadesinin mümkün olmaması halinde muadili bir taşınmazın verilmesi veya taşınmaz bedelinin ödenmesinin gerektiğini beyan ederek, dava konusu taşınmazların 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı) 2 inci maddesinin (A) ve (B) bentleri kapsamı içinde kalıp kalmadıklarının tespiti ile anılan taşınmazların hazine adına olan tapularının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; gerçek kişilerin taşınmazın orman sınırları dışına çıkartılması hususunda idareyi zorlayıcı şekilde dava açmakta hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememesine, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplere, istinaf edenin sıfatına, gerçek kişilerin çekişmeli taşınmazda 2/B uygulaması yapılması ve taşınmazın orman sınırları dışına çıkartılması için idareyi zorlayıcı nitelikte dava açamayacak olmalarına ve tüm dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.