Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3493 E. 2025/1004 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu belirlenen taşınmaz sınırlarına itiraz davasında, mahkemenin yeterli araştırma yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tesis kadastrosu ölçü krokisi ile paftası arasında sınır yönünden farklılık bulunması, taşınmaz üzerindeki evin konumu ve yaşı gibi hususların mahkemece yeterince araştırılmaması ve tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosu arasındaki uyumsuzluğun nedeninin belirlenmemesi nedeniyle, eksik araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/141 E., 2024/679 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/119 E., 2023/239 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-A maddesi uyarınca 2015 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında, Samsun ili Bafra ilçesi Çetinkaya Mahallesi çalışma alanında bulunan, temyize konu edilen ve tapuda davacı adına kayıtlı, eski 2206 parsel sayılı ve 722,50 metrekarelik yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 265 ada 19 sayılı parsel olarak ve 722,34 metrekarelik yüzölçümüyle; davalılar adına kayıtlı eski 2213 parsel sayılı ve 789,50 metrekarelik yüzölçümündeki taşınmaz ise yeni 265 ada 18 sayılı parsel altında ve 914,56 metrekarelik yüzölçümüyle tespit edilmiştir.

Davacı; uygulama kadastrosu esnasında dava konusu taşınmazlar arasındaki sınırın hatalı belirlendiği iddiası ile tespite itiraz etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda uygulama kadastrosunun usul ve kanuna uygun yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olup; hükmün davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, davacı tarafından bu kez temyiz yoluna başvurulmuştur.

Yenileme kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Yenileme kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosu ile yenileme kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve ortofoto haritaları, varsa bu haritalarda değişiklik yapan ifraz haritaları, Mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, yine varsa yenileme kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar, dava konu taşınmazlara ilişkin olarak tesis ve yenileme kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgeler getirtilmelidir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat mühendisi bilirkişi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak yenileme kadastrosunu denetlemesi istenmeli; teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat, hesap, ölçü hatası veya sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, yenileme kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, yenileme kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "yenileme tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bu raporun eki olacak haritalarda, birincisi hava fotoğrafı üzerinde, ikincisi ise ortofoto (bulunmadığı takdirde uydu fotoğrafı) üzerinde tesis kadastrosu paftası ile yenileme kadastrosu paftası çakıştırılmış bulunmalı, ayrıca her biri yönünden çakıştırmalardan bir tanesinin ada bazında, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve yakın komşularını gösterir şekilde olmalıdır. Teknik bilirkişi haritasında, yenileme kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken, yenileme kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının yenileme kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.

Somut olayda Mahkemece; tesis kadastrosu paftasında hata olmadığı, tesis kadastrosuna göre yapılan uygulama kadastrosunun usulüne uygun olduğu açıklanan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de; tüm dosya kapsamı incelendiğinde tesis kadastrosuna ait ölçü krokisi ile tesis paftası arasında sınır yönünden farklılık bulunduğu, ölçü krokisinde davacıya ait parsel üzerinde evin mevcut olup, tesis kadastrosu tutanağında taşınmazın niteliğinin tuğlalı ve bahçeli ev olarak belirlenip, davacı beyanında da evin 50-60 yıllık olduğunun belirtilmiş olmasına rağmen Mahkemece tesis kadastrosuna ait ölçü krokisi ile paftası arasındaki uyumsuzluğun sebebinin araştırılmadığı görülmüştür.

Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alınmalı, bundan sonra harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip bilirkişilerin de dahil olduğu, üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı, alınan bu raporda özellikle tesis kadastrosu ölçü krokisi ile paftasının uyumsuzluğunun nedeni açıklanmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ile hüküm kurulması yanlış olup hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

İstek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.