"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/287 E., 2024/261 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/190 E., 2021/296 K.
Taraflar arasındaki tapu iptal tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ... vekili tarafından esasa yönelik davalı Hazine vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin ve adli yardım talebinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
İstanbul İli, Beykoz İlçesi, Çubuklu Mahallesi 180 ada 37 parsel, 33.563,08 m2 orman vasfı Hazinesi adına kayıtlı olup beyanlar hanesinde "Ziraat Vekaletine tahsis edildiği", "okul alanı", "Orman niteliğinde tanımlanmış orman örtüsü ile kaplı olduğu, Orman Genel Müdürlüğü adına orman olarak kullanılmak üzere tahsis edildiğine" ilişkin beyanlar bulunmaktadır.
Davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkilinin 2004 yılında zilyetliği ve kullanımı satıcı ...'da olan İstanbul ili, ... ilçesi, Çubuklu Mahallesi 1057 ada 3 parsel ve 180 ada 37 parsel sayılı taşınmazlarda toplam 800 m² olan taşınmazları satın aldığını, ancak kadastro tespitinde yalnızca 1057 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 355.25 m² 'lik kısmının tutanakta beyanlar hanesinde müvekkili adına kullanımında olduğunun belirtildiğini, 209,42 m2 lik yerin 180 ada, 37 parsel sınırları içinde kaldığını, bu kısım bakımından kazandırıcı zamanaşımı ile kazanma koşullarının gerçekleştiğine dayanarak ... ilçesi, Çubuklu Mahallesi, 180 ada 37 parsel sayılı taşınmazın 209,42 m²'lik kısmının tapusunun iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, "dava konusu taşınmazın, Hazinenin oluruyla Orman Yönetimine tahsis edildiği, bu tür yani eylemli orman olması nedeniyle veya eylemli orman olmamakla birlikte ağaçlandırılmak üzere Orman Yönetimine tahsis edilen yerlerin, özel mülkiyete konu olamayacağı gibi, bu tür taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesine de olanak bulunmadığı, idarî yargıda idarî tahsis kararı iptal edilmedikçe veya idarece tahsis kararı kaldırılmadıkça tahsis işlemi geçerliliğini sürdüreceğinden, bu tür bir yere kısmi kullanıcı şerhi istemiyle açılan böyle bir davanın dinlenilme olanağı bulunmadığı, hal böyle olunca; taşınmazın eylemli orman alanı olarak kullanılmak üzere tahsis edildiği, tahsis kararının geçerliliğini koruduğu, ormanların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup özel mülkiyete konu edilemeyeceğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı ... vekili tarafından esasa yönelik davalı Hazine vekili tarafından vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince,çekişmeli taşınmazın fiili orman olduğu gerekçesiyle orman vasfıyla orman idaresine tahsisle Hazine adına tapuya tescil edildiği, bu nitelikteki yerlerin, özel mülkiyete konu olamayacağı gibi, bu tür taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesine de olmadığı ve bu tür bir yere tapu iptali ve tescil istemiyle açılan bir davanın dinlenilme olanağı da bulunmadığı, diğer yandan, davacı tarafça gösterilen dava değeri ve harç ikmali yapılmadığı hususu da nazara alındığında yerel mahkemece davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmolunmasında da bir isabetsizlik olmadığı" gerekçesiyle istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş ve bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.