"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/160 E., 2023/318 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonunda Dairemizce bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sonucu, Edirne ili Uzunköprü ilçesi Dereköy köyü çalışma alanında bulunan 162 ada 3 parsel sayılı 3425 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme sütununda, " ... oğlu ... ...' nun 20 yılı aşkın zamandan beri nizasız fasılasız zilyet ve tasarrufu altında bulunan taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) ilgili maddesi gereğince yapılan 19 nolu Orman Tahdit Komisyonunca aynı Kanun'un 2/B maddesi kapsamına alındığı ve komisyonca hazırlanan haritalarda XXXIII nolu parsel olarak sınırlandırıldığı " belirtilerek, tarla vasfıyla Hazine adına 18.07.1995 tarihinde tespit ve 30.01.1996 tarihinde tescil edildikten sonra, 2010 yılında yapılan 3402 sayılı Kadastro Kanunu' nun (3402 sayılı Kanun) Ek 4 üncü maddesi kapsamında teknik mevzuata uygun olan veya uygunluğu sağlayan 2/B alanlarında kullanıcıları ve muhdesat sahiplerini belirlemeye yöneklik güncelleme çalışmalarında, taşınmazın kaydına " 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... oğlu ... ...’nun kullanımında olduğu " şerhi konulmuş ve bilahare 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 Sayılı Kanun) uyarınca 04.10.2013 tarihinde 37/60 hissesi ...’ya satılarak bu kişi adına tescil edilmiş, kalan 23/60 hisse ise Hazine üzerinde bırakılmıştır.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Uzunköprü ilçesi Dereköy köyü 162 ada 3 parsel taşınmazın beyanlar hanesinde “... oğlu ... ...’nun kullanımındadır” şerhinin bulunduğunu, taşınmazın beyanlar hanesine hatalı olarak davalının murisinin adının yazıldığını, taşınmazın kadastrodan önce de sonra da müvekkili olan davacının babası Şakir ve davacı tarafından davacıya ait 162 ada 5 ve 6 parsellerle birlikte bir bütün halinde kullanıldığını, davalının kötüniyetli olarak Hazineye başvurduğunu ve adına işlem yaptırdığını ileri sürerek, taşınmazdaki davalının murisi adına olan şerhin iptali ile davacının kullanımında olduğu şerhinin beyanlar hanesine tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne ve Edirne ili Uzunköprü ilçesi Dereköy Köyü Tavşantepe mevkii 162 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan 37/60 hisse tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin önceki karar, davalı ... vekili tarafından esasa, davalı ... vekili tarafından ise vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmekle Dairemizin 09.05.2022 tarihli ve 2022/761 Esas 2022/4258 Karar sayılı ilamıyla; "... davalı ...' nun temyiz itirazlarının incelenmesinde, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığı, davacının eldeki davayı 15.05.2013 tarihinde açmış olup, dava konusu 162 ada 3 parselin 37/60 hissesinin 6292 sayılı Kanun uyarınca 04.10.2013 tarihinde davalı ...’ya satılarak tapuda adına tescil edildiği, davacının davayı, davalıya yapılan satış işleminden önce şerhe yönelik olarak kullanıcı şerhinin iptali istemiyle açtıktan sonra, yargılama sırasında taşınmazın 37/60 hissesinin davalı Veliye ...' ya satılması üzerine 18.03.2014 tarihinde verdiği beyanla, davasını tapu iptal ve tescile dönüştürdüğü, idari işlem niteliğindeki bu satış işleminin idarece geri alındığı ya da idari yargıda iptal edildiği anlaşılamadığına göre eldeki davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, davalı ...' nün temyiz itirazları yönünden ise, davalı ... aleyhine açılan dava, pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmiş olup, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6 ncı maddesi uyarınca kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, mahkemece, belirtilen gerekçelerle davalı ... yönünden davanın reddine ve davalı ... yönünden ise, lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsizliğine ..." değinilerek bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... hakkında açılan davanın reddine, davalı ... ve davalı ... kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 - TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak ayrı ayrı davalılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, hükmüne uyulan bozma ilamında ve İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.