"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3266 E., 2024/213 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şile 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/306 E., 2021/565 K.
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Şile İlçesi, Ahmetli Mahallesi 103 ada 3 ve 4 parsellerin davacı tarafından en az 20 yıldır kullanıldığını, öncesinde de köylüler tarafından tarım arazisi ve hayvan otlağı olarak kullanıldığını, taşınmazların öncesinde orman vasfında olduğunu ancak orman vasfını yitirdiğini ve 2/B arazisi olarak Hazinenin özel mülkiyetine girdiğini, davacının zilyetliği devraldığı önceki zilyedin taşınmazı tarıma uygun hale getirdiğini iddia ederek taşınmazların beyanlar hanesine davacının kullanıcı olarak yazılmasına ve satın alma hakkının tespitine karar verilmesini istemiştir talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; incelenen tapu kayıt ve tutanakları ile askı ilan cetvellerinden davaya konu 103 ada 3 parselin 19.07.2010 tarihinde 103 ada 4 parselin 19.07.2010 tarihinde kadastro tespitlerinin kesinleşmesini takiben tapuya tescil edildikleri, 402 sayılı Kanunun 12/3 maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; avanın kadastro tespitinin yapıldığı 2010 yılından önceki nedenlere dayandığı, davanın açıldığı 02.08.2021 tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazların beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi isteğine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usûl ve Kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
427,60 TL davacı tarafından yatırılan peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.11.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.