Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3713 E. 2025/1484 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sayısallaştırma kadastrosu sonucu taşınmazın yüzölçümünün azalmasına itiraz davasında, kadastro değişikliğinin dayanağı ve tespitlerin doğruluğu hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmaması, sayısallaştırma kadastro paftası ile tesis kadastro paftasının çakıştırılmaması ve davacı lehine oluşan usulü kazanılmış hakların gözetilmemesi nedeniyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/467 E., 2024/50 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2020/15 E., 2022/1 K.

Taraflar arasındaki sayısallaştırma kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Yalova ili Çiftlikköy ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 1. maddesi uyarınca 2018 yılında yapılan sayısallaştırma kadastrosu sonucunda, tapuda davacıların murisi adına kayıtlı bulunan eski 452 parsel sayılı 5900 m2'lik yüzölçümündeki taşınmaz, 313 ada 3 parsel numarasıyla 4.812,23 m2 yüzölçümlü olarak; tapuda dahili davalılar adına kayıtlı bulunan eski 451 parsel sayılı 6100 m2'lik yüzölçümündeki taşınmaz, 313 ada 2 parsel numarasıyla 6.585 m2 yüzölçümlü olarak ve eski 455 parsel sayılı 12.400 m2'lik yüzölçümündeki taşınmaz ise, 313 ada 5 parsel numarasıyla 12.731,01 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde özetle; tapuda müvekkilleri olan davacıların murisi adına kayıtlı bulunan Yalova ili Çiftlikköy ilçesi ... Mahallesi eski 452 yeni 313 ada 3 parsel taşınmazın yüzölçümünün sayısallaştırma kadastrosu sonucu azaltıldığını ileri sürerek, eski ... getirilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "... kadastro haritalarının sayısallaştırılması hakkında yöneltmeliğin 15/1 maddesinde düzenlendiği üzere 'yapılan sayısallaştırma işlemi neticesinde parsellerin yeni yüz ölçümleri iyileştirilmiş ve dönüştürülmüş koordinat değerleri ile hesaplanır ve aynı yöneltmeliğin 15/3 maddesinde belirtildiği üzere parsellerde oluşan yüz ölçüm farklılıklarında yeni hesaplanan yüz ölçümleri esas alınır' ibarelerinden de anlaşılacağı üzere sayısallaştırma çalışmasının amacının eski kadastro paftalarının güncellenerek yeni sistemde tekrar belirlenmesi ve yüz ölçümlerinin yeniden hesaplanması olduğundan eski yüz ölçüm ile sayısallaştırma çalışması neticesi oluşacak yeni yüz ölçümlerinin farklı olmasının işin doğasında olduğu ve hatta sayısallaştırmanın yapılış amacının bu olduğunun anlaşıldığı, ancak sayısallaştırma yönetmeliğinin 2. maddesinde belirtilen tapulama veya kadastro sonucu üretilen sayılan nitelikte olmayan haritalar ile bunlar üzerinde yapılan değişiklik işlemleri sonucu oluşan haritaların ve ilgili teknik mevzuatın öngördüğü koordinat sisteminin haricinde üretilmiş olan sayısal haritaların sayısallaştırma işlemleri ile sayısallaştırma işlemi sırasında tespit edilen sınırlandırma, ölçü, tersimat ve hesaplamadan kaynaklanan hataların giderilmesi işlemlerini düzenlemeye yönelik bir çalışma olduğundan, sayısallaştırma işlemindeki değerlendirme çalışmalarında 313 ada 3 parselin (eski 452) ve 313 ada 2 parsel(eski 451) ile 313 ada 5 parselin(eski 455), takeometrik ölçü değerlerinin paftasına yanılma sınırları dahilinde uyumlu olmadığı, paftasında tersimat hatası olduğu, yapılan çakıştırma işlemlerinde sayısal ... getirilen orijinal pafta:2 ile yapılan sayısallaştırma haritasına da kısmen uyumlu olduğu, dava konusu parselin krokide 313 ada 2,3 ve 5 nolu parsellerin R.26, R.35, TK.592, R.33, R.30, R.28,3130025 ve 3130035 nolu koordinat değerlerinin ortak sınırların olduğu, mevcut dosyadaki pafta, takeometrik değerlerin ve yeminli mahalli bilirkişilerin gösterdiği noktalar ile çit halindeki sınırın esas alınması gerektiği, hazırlanan düzeltme ölçü krokisine uygun olarak düzeltilmesi gerektiği, kadastro çalışmasının TKGM'nün 2012/15 sayılı genelgesine uygun olarak yapılmadığı, Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılan 3402 Sayılı Kanunun Ek-1 maddesi kapsamında yapılan kadastro haritalarının sayısallaştırması işlemlerinin kanun, yönetmeliklere, hukuka uygun olmadığı ..." gerekçesiyle verilen, davacının kadastro tespitine itirazının kabulü ile Yalova ili Çiflikköy ilçesi ... Belediyesi 313 ada 2, 3 ve 5 parsellerin sayısallaştırma işlemlerinin iptaline ve 313 ada 2 parselin 6.233,579 m2 yüzölçümlü olarak, 313 ada 3 parselin 5.436,764 metrekare yüzölçümlü olarak, 313 ada 5 parselin 12.506,700 metrekare yüzölçümlü olarak 14.05.2019 havale tarihli bilirkişi raporunun 13 üncü sayfasındaki şekil ve koordinatları ile tapuya tesciline ilişkin ilk karar, davacılar ... ve ... ile davalı ... vekilinin istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "... davanın, 3402 sayılı Kanun'un Ek-1. maddesinden kaynaklanan sayısallaştırma kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 2018 yılında sayısallaştırma çalışması yapıldığı, ilk derece mahkemesince az yukarıda belirtilen gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ve hükme esas alınan fen bilirkişiler raporunda tersimat hatası bulunduğu belirtilmiş ise de dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerin ve de özellikle tesis kadastrosuna esas ölçü krokisinin incelenmesinde eski 452 parsel sayılı taşınmazın güney yönden üçgen şekil çizdiği görülmesine ve taşınmazın bulunduğu yörede tesis kadastrosunun mevzi koordinatlara dayalı olarak takeometrik yöntemle yapıldığı bildirilmesine rağmen dosya içine getirtilen takeometrik ölçü çizelgesi, poligon noktası koordinat hesabı gibi teknik belgelerinde hata bulunup bulunmadığının açıklanmadığı, ayrıca bilirkişi raporunda tesis kadastrosuna en yakın hava fotoğrafı üzerinde gerek tesis kadastro paftasının gerekse sayısallaştıma kadastro paftasının denetime açık şekilde gösterilmediği, yine rapor içeriğinde belirtilen keşif arazi alamı belirtiminden kastın ne olduğunun açıklanmadığı, öte yandan pafta, takeometrik değerler ve bilirkişilerin gösterdiği sınırlar ile çit halindeki sınır esas alınarak, sınırların nasıl olması gerektiği açıklanmış ise de özellikle çit halindeki sınırın tesis kadastrosundan bu güne kadar değişip değişmediği teknik belgeler ile belirlenmediğinden, anılan sınırın doğru olup olmadığını belirlemeye elverişli olmayan ve sonuç olarak çekişmeli taşınmazın yüz ölçümündeki azalmanın neden kaynaklandığı, sınırlarında değişiklik meydana gelip gelmediği, gelmiş ise sınırlandırma ve sayısallaştırma hatasından mı kaynaklandığı, teknolojik yöntem farklılıklarının neler olduğu ve hatanın nereden kaynaklandığı hususlarını denetime açık olarak göstermeyen yetersiz nitelikteki bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği, öte yandan ilk derece mahkemesince, eski 451 ve 455 parsel sayılı taşınmazlara ait tesis kadastro tutanakları ile varsa anılan taşınmazlara ilişkin ifraz haritaları, mahkeme kararları ile teknik bilgi ve belgeleri getirtilmeksizin karar verilmesinin de yerinde olmadığı açıklanarak, doğru sonuca ulaşabilmek için ilk derece mahkemece, öncelikle eski 451 ve 455 parsel sayılı taşınmazlara ait tesis kadastro tutanakları ile varsa anılan taşınmazlara ilişkin ifraz haritaları, mahkeme kararları ile teknik bilgi ve belgeler, yine ilk tesis kadastrosuna ait ölçü krokisi ve hesap çizelgesi, denetime veri teşkil edecek ortofoto, ilk tesis kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve tesis kadastrosu paftası celp edilerek dosyanın keşfe hazır ... getirilmesi, bundan sonra mahallinde, harita ya da jeodezi mühendisi bilirkişi sıfatına haiz harita mühendisi fen bilirkişileri, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılması ve bu keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazlar arasında ilk tesis kadastrosu sırasında sabit sınır yada yapı bulunup bulunmadığı, özellikle önceki bilirkişi raporunda bildirilen çitin tesis kadastro tarihinde de zeminde olup olmadığı ve yerinin değişip değişmediği, zeminde mevcut olan sabit sınır yada yapılar bulunup bulunmadığı sorulup varsa yerlerinin fen bilirkişisine işaretlettirilmesi, fotoğraflarının çekilmesi, fen bilirkişilerinden sayısallaştırma işlemine esas teşkil eden bilgi ve belgeler, otrofoto, hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve memleket haritaları ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanılarak sayısallaştırma işleminin denetlenmesinin istenilmesi, alınacak fen bilirkişi raporunda, ilk tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların yüz ölçümleri ya da sınırları itibariyle zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sayısallaştırma işlemi sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, sayısallaştırma işlemi sırasında hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği, yine ilk tesis kadastrosuna esas alınan teknik bilgi ve belgelerde hata bulunup bulunmadığı gibi hususların bilimsel yöntemlerle ve denetime elverişli olacak şekilde açıklanması, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılara yer verilmesi, ayrıca fen bilirkişilerinden çekişmeli taşınmazı, komşu parselleri ile birlikte konumunu gösterecek şekilde ilk tesis ve sayısallaştırma işlemi sonucu oluşan haritaların hava fotoğrafı, uydu fotoğrafı ve ortofoto üzerinde çakıştıran denetime elverişli harita düzenlenmesinin istenilmesi, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine ve kabule göre de yargılama giderlerinin dahili davalıların yasal hasım olduğundan adı geçenlerden alınmamasına karar verilmesi halinde anılan davalılar payına düşecek yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken tüm yargılama giderinin davalı ...'nden tahsiline karar verilmesinin isabetsizliğine ..." değinilerek kaldırılmış ve dosyanın yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, gönderme kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde; "... bilirkişilerin müşterek raporlarında, tesis kadastro haritasındaki dava konusu taşınmazların yerlerini, sayısallaştırma sonucu oluşan kadastro haritasına sayısallaştırma yüzölçümü karşılaştırma cetvelini, teknik hatalar düzeltme formunu, ada alan hesabına ilişkin sayısal verileri, koordine özet çizelgesini, sayısallaştırma işlemi sonucu parsel bazında oluşan dava konusu taşınmaz sınırları ile mahalli bilirkişiler tarafından gösterilen ve zeminde ölçülen sınırları aynı ölçekte bindirme sureti ile farklı kalemlerle gösterdikleri, taşınmazların fotoğrafları üzerindeki sınırlarını 1968 yılı ve 1970 yıllarında çekilmiş hava fotoğrafları üzerindeki parsel sınırlarını, ortofoto üzerindeki ada bazında parsel sınırlarını güncel uydu görüntüsü üzerindeki parsel sınırlarını, 1/25000 ölçekli topografik harita üzerindeki parsel sınırlarını raporlarında göstermiş oldukları ve raporun sonuç kısmında ise, dava konusu ... Mahallesi 313 ada 3 nolu parselin aynı ada 2 nolu parsel ile 5 nolu parsel ile müşterek sınırları incelendiğinde sayısallaştırma uygulamasına ait sınırlar ile ilk tesis kadastrosu sınırlarının birebir uyumlu olduğunu, sayısallaştırma çalışmasında tesis kadastrosu sınırlarına aynen uyulduğunu, dava konusu 313 ada 3 nolu parselin davalılara ait 313 ada 5 nolu parsel ile müşterek sınırı incelendiğinde sayısallaştırma uygulamasına ait sınırların ilk tesis kadastrosu ile uyumlu olduğunu, ancak mahallinde eski kadim sınırların belirli olmadığını, sürümden ve ekimden kaynaklı farklılıkların bulunduğunu, dava konusu parsellerin gerek zeminde gerekse de tüm kadastral evrakları üzerinde yapılan inceleme ölçü ve hesaplamalar neticesinde hesaplama tekniği ve teknoloji farklılığından kaynaklı yanılma sınırını aşan yüzölçüm hesaplama hatası tespit edildiğini, dava konusu 313 ada 2, 3 ve 5 numaralı parsellerin iyileştirilmiş koordine değerleri ile yeniden yapılan yüzölçüm hesapları ile tescilli yüzölçümleri arasındaki farkın tecviz sınırları dışında kalması nedeniyle düzeltme raporu ile 3402 Sayılı Kanun'un 41. Maddesine istinaden düzeltildiğini, eski 451 yeni 313 ada 2 parselin yüzölçüm farkının takeometresinin paftasına tersimatının yanlış yapılmasından kaynaklandığını, tespit edilen hatalara göre yanılma sınırını aşan yüzölçüm farklılığı bulunan parsellerin alanının 3402 Sayılı Kanun'un Ek-1 maddesi sayısallaştırma yönetmeliği TKGM 2012/15 sayılı genelgenin 16. Maddesi hükmü doğrultusunda iyileştirilmiş ve dönüştürülmüş koordinatlarla hesaplanan yeni yüzölçümlerine göre düzeltildiğini ve teknik hatalar düzeltme formunda yapılan işlemlerin doğru olduğunu belirttikleri, bu karşılaştırmaya göre 313 ada numarası verilmek suretiyle sayısallaştırma çalışmaları esnasında taşınmazların hesaplanan yüzölçümleri ile tapuya tescilli alanları arasında ölçü tekniği ve teknoloji farklılığından kaynaklı yanılma sınırını aşan yüzölçüm farklılığının bulunduğu, bu parsellerin 313 ada 2 (eski 451) nolu parselin tapu alanı 11400 m2 iken sayısallaştırma ile yapılan yüzölçüm hesabına göre 11133,92 m2, 313 ada 3 (eski 452) parselin tapu alanı 5900 m2 iken, sayısallaştırma ile yapılan yüzölçüm hesabına göre alanı 4812,23 m2 ve 313 ada 5(eski 455) nolu parselin tapu alanı 12400 m2 iken, sayısallaştırma ile yapılan yüzölçüm hesabına göre alanı 12731,01 m2 olarak belirlendiği, Yalova ili Çiftlikköy ilçesi ... Beldesinde bulunan 313 ada 3(eski 452) parsel sayılı taşınmazın sayısallaştırma kadastro yenileme çalışmasında mesafe ve açık ölçülerinin o günün teknolojisi ile bugünün teknolojisi ile ve mira okumaları ile yapılması sebebiyle gerek poligon hesap ve tersimatlarında gerekse parsel kırık noktalarının tersimatlarında tecviz dahilinde ve haricinde farklılıklar olabildiği, paftaların karelaj ve çevrelerinin el ile çizilmesinden kaynaklanan hassasiyet, poligonların el ile yapılan tersimatlarından kaynaklanan hassasiyet ve bu poligonlardan parsel kırık noktalarının tersimatlarından kaynaklanan hassasiyetin günümüz standartlarını sağlamadığı, bahsi geçen hataların bilgisayar ortamında yapılan çakıştırmalarda tespit edildiği, bu nedenle güncel teknoloji ve teknik ile yeniden ölçü ve alan hesapları ile yeni koordinatlara göre sayısal olarak hesaplanan işlemlerde mevzuat ve tekniğe uygun hareket edildiği, taşınmazların tapu alanındaki değişimin esasen parsellerin sınırlarının değiştirilmesinden değil, ilk tesis kadastrosu esnasında kullanılan ölçü tekniği ile teknolojisinin ve alan hesaplama yönteminin teknik yönden yetersiz oluşundan ve zeminde mevcut kadastro tapulama, değişiklik belgeleri ve bilirkişi beyanlarına göre değişmediği belirlenen çekişmesiz sınırların sabit olarak alınmasından kaynaklanmakta olduğu, zeminde kullanılan yerin aynı olduğu, sadece metrekaresinin güncel teknoloji ile hesaplandığı, davacının taşınmazının sınırlarında bir değişiklik bulunmadığı, yapılan sınırlandırma ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının yeniden değerlendirilmesinin söz konusu olduğu, yüzölçüm farklılıklarının takeometresinin paftasına yanlış tersimatından kaynaklandığı, teknik verilerle yapılan ölçümler daha sağlıklı olduğundan herhangi bir eksiklik bulunmadığı, bu sebeplerle dava konusu taşınmazların sayısallaştırma çalışmasına ait sınırlarında herhangi bir hata bulunmadığı görüşünün belirtilmiş olduğu, itibar edilen bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazlardaki tesis kadastrosuna göre yapılan güncelleme kadastrosu sonucu oluşan yüzölçüm farklılıklarının ilk tesis kadastrosu sırasında kullanılan araç ve yöntemler ile parsel yüzölçümlerinin takeometresini paftasına tersimatında yapılan hatalardan kaynaklandığı, güncelleme çalışmasının ilk kadastro tespiti sınırlarına uyumlu olarak teknik verilerine göre yapılan daha sağlıklı ölçümler sonucu gerçekleştiği, parsel sınırlarında mülkiyet ihtilafına sebebiyet verecek nitelikte değişim bulunmadığı, taşınmazların sınırlarının aynı olduğu, yüzölçüm farklılıklarının teknik yöntemlerden ve tersimat hatasından kaynaklandığı ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "... her ne kadar davacılar vekili tarafından yukarıda yazılı bulunan nedenlerle istinaf talebinde bulunulmuş ise de, ilk derece mahkemesince iade kararında belirtilen eksik hususlar tamamlanmak ve eleştirilen konular düzeltilmek suretiyle hüküm verildiği, bu konuda alınmış olan son raporların hüküm tesisine elverişli ve yeterli olduğu, bu çerçevede dava konusu ... Mahallesi 313 ada 3 nolu parselin aynı ada 2 nolu parsel ile 5 nolu parsel ile müşterek sınırları incelendiğinde sayısallaştırma uygulamasına ait sınırlar ile ilk tesis kadastrosu sınırlarının birebir uyumlu olduğunun ve sayısallaştırma çalışmasında tesis kadastrosu sınırlarına aynen uyulduğunun anlaşıldığı, dava konusu parsellerin gerek zeminde gerekse de tüm kadastral evrakları üzerinde yapılan inceleme ölçü ve hesaplamalar neticesinde hesaplama tekniği ve teknoloji farklılığından kaynaklı yanılma sınırını aşan yüzölçüm hesaplama hatası tespit edildiği, dava konusu 313 ada 2, 3 ve 5 numaralı parsellerin iyileştirilmiş koordine değerleri ile yeniden yapılan yüzölçüm hesapları ile tescilli yüzölçümleri arasındaki farkın tecviz sınırları dışında kalması nedeniyle düzeltme raporu ile 3402 Sayılı Kanun'un 41. maddesine istinaden düzeltildiği, dava konusu taşınmazlardaki tesis kadastrosuna göre yapılan güncelleme kadastrosu sonucu oluşan yüzölçüm farklılıklarının ilk tesis kadastrosu sırasında kullanılan araç ve yöntemler ile parsel yüzölçümlerinin takeometresini paftasına tersimatında yapılan hatalardan kaynaklandığı, güncelleme çalışmasının ilk kadastro tespiti sınırlarına uyumlu olarak teknik verilerine göre yapılan daha sağlıklı ölçümler sonucu gerçekleştiği, parsel sınırlarında mülkiyet ihtilafına sebebiyet verecek nitelikte değişim bulunmadığı, taşınmazların sınırlarının aynı olduğu, yüzölçüm farklılıklarının teknik yöntemlerden ve tersimat hatasından kaynaklandığının belirlenmiş olduğu, dosya içeriği ile uyumlu bilirkişi raporuna istinaden ilk derece mahkemesince yapılmış olan değerlendirme ve kabulde dosya içeriğine nazaran bir isabetsizlik görülmediği .,." gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belge incelendiğinde, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna istinaden hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.

Şöyle ki; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tesis kadastrosu paftası ile sayısallaştırma kadastrosu paftası çakıştırılmadığından, sayısallaştırma kadastrosu sonucunda taşınmazların tesis sınırlarının değişmediği kanaatine nasıl ulaşıldığı denetlenememektedir.

Ayrıca; İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin iade kararı öncesi verilen ilk kararda, sayısallaştırma kadastrosu çalışmaları sırasında sınırlarda hata yapıldığı yönünde tespit içeren bilirkişi raporu ve krokisine itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olup, davanın kabulüne dair bu karar aleyhine dahili davalı taşınmaz malikleri tarafından kanun yollarına başvurulmamış olması nedeniyle davacı taraf lehine oluşan usulü kazanılmış haklar gözetilmeden davanın tümden reddine karar verilmiş olması da usul ve kanuna uygun bulunmamaktadır.

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için İlk Derece Mahkemecesince, mahallinde yöntemine uygun bir keşif yapılarak, harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilikişi kurulundan, yöntemine uygun harita ve rapor düzenlemeleri talep edilmeli; raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişilerden, düzenleyecekleri haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde dava konusu taşınmazların tesis ve sayısallaştırma kadastrosu paftasını çakıştırması istenilmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve kazanılmış haklar gözetilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

İstek halinde peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.