Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3715 E. 2024/7344 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu davacıya ait taşınmazın yüzölçümünün eksilip, komşu taşınmaza eklenmesi nedeniyle açılan uygulama kadastrosuna itiraz davasında, sınır tespitinin doğru yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden bir aykırılık bulunmadığı, kararın dayandığı delillerle ve yasaya uygun gerektirici nedenlerle doğru olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine dair temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/661 E., 2024/484 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2022/77 E., 2023/33 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kayseri ili İncesu ilçesi Furunönü Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 219 ada 21 parsel sayılı 19258 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2804 ada 96 parsel numarasıyla 18.220,28 metrekare, tapuda davalı adına kayıtlı eski 219 ada 29 parsel sayılı 9342 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2804 ada 104 parsel numarasıyla 9.765,52 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ...; uygulama kadastrosu sırasında kendine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği, eksikliğin davalıya ait komşu taşınmazdan kaynaklandığı iddiasıyla dava açmıştır.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacının davasının kabülüne, eski 219 ada 2 parsel yeni 2804 ada 104 parsel ile eski 219 ada 21 parsel yeni 2804 ada 96 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespitinin iptali ile 2804 ada 104 parsel sayılı uygulama parselindeki 22.06.2022 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 885,26 m2 yüzölçümündeki bölümünün 2804 ada 96 parsel sayılı uygulama parseline eklenmek suretiyle, (B) harfi ile gösterilen 22,07m2 yöz ölçümlük kısmın çıkartılarak 2804 ada 96 parsel sayılı taşınmazın 19.083,47m2 olarak, tapuya kayıt ve tesciline, 2804 ada 104 parsel sayılı uygulama parselinin 22.06.2022 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 22,07 m2 yüz ölçümündeki bölümün 2804 ada 104 parsel sayılı uygulama parseline eklenmek suretiyle 2804 ada 104 parsel sayılı taşınmazın 8.902,33 m2 yüzölçümlü olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükme karşı, davalı ... ve davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince "Somut olayda dava, eksilmelin davalı gerçek kişinin taşınmazından kaynaklandığını belirterek açılmış olması nedeniyle Kadastro Müdürlüğünün davada pasif husumet sıfatı bulunmamaktadır. Bu nedenle Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilerek yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Yine davacının taşınmazı ile davalı taşınmazların tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle getirtilmemiş, ada raporu dosya arasında alınmamış ayarıca hükme esas alınan fen raporu, kadastro teknisyeni tarafından hazırlanmış olup, getirtilen belgelerin zemine uygulanmak suretiyle paftanın buna uygun olarak düzenlenmesi hususunda yukarıda açıklanan şekilde rapor ve haritalar alınmamıştır." gerekçeleriyle istinaf başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılarak dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince gönderme kararı sonrarı yapılan yargılama sonunda; "Davacı eski 219 ada 21 parsel yeni 2804 ada 96 parsel sayılı taşınmazın malikidir. Davalı eski 219 ada 29 parsel yeni 2804 ada 104 parselin malikidir. Davacı ve davalıya ait parsellerin arasındaki sınır uygulama kadastrosuyla sabit sınır niteliğinde tespit görmüştür. Dava konusu 2804 ada 96 parsel sayılı taşınmazın doğusundaki bu sınır uygulama kadastrosuyla davacı aleyhine daraltılmıştır. Tesis kadastrosu 1976 yılında yapılmıştır. Dava konusu 2804 ada 96 parselin doğusunda 2804 ada 104 parsel ile arasındaki bulunan sınır 1954 ve 1995 tarihli hava fotoğraflarında belirgin değildir. İki taşınmaz birlikte sürülmektedir. 2012 ve 2021 tarihli ortofotolarda ise hava fotoğraflarının aksine iki parsel arasındaki sınır belirgin ve ayrıt edici niteliktedir. Tespit tarihi olan 1976 ile 1995 tarihi arasında arada sınır bulunmamaktadır. Daha sonraları ise 2012 yılından itibaren iki parsel arasında bir sınır vardır. Taşınmazların arasında sabit sınır olabilmesi için kadastro tespit tarihinden uygulama tespit tarihine kadar bu sınırın değişmemesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere yıllara göre sınır değişmiştir, değişen sınırın uygulama kadastrosunda sabit sınır olarak belirlenmesi yanlıştır. Bu sebeplerle uygulama kadastrosunun yanlış icra edildiği" kanaatiyle davacının davalı ... Müdürlüğüne yönelik davasının husumet nedeni ile reddine, davacının davalı ...'a karşı davasının kabulüne, eski 219 ada 2 parsel yeni 2804 ada 104 parsel ile eski 219 ada 21 parsel yeni 2804 ada 96 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespitinin iptali ile 2804 ada 104 parsel sayılı uygulama parselindeki 09.06.2023 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 884,00 metrekare yüzölçümündeki kısmın 2804 ada 104 parsel sayılı taşınmazdan çıkartılarak 2804 ada 96 parsel sayılı uygulama parseline eklenmesi suretiyle, (B) harfi ile gösterilen 22,07 metrekare yüzölçümündeki kısmın 2804 ada 96 parselden çıkartılarak 2804 ada 104 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle 2804 ada 96 parsel sayılı taşınmazın 19.082,21 metrekare yüz ölçümüyle 2804 ada 104 parsel sayılı taşınmazın 8.903,59 metrekare yüz ölçümüyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükme karşı, davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, "İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı" anlaşılmakla istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun)

353/1-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL davalı ... tarafından yatırılan peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.