Logo

8. Hukuk Dairesi2024/386 E. 2024/1863 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davalıya tescil edilen parsellerin Hazine adına tescili gerektiği iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu parsellerin en eski tarihli hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğunun anlaşılması ve öncesi orman olan yerlerin üzerindeki orman bitki örtüsünün yok edilmiş olsa dahi, orman toprağının orman sayıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin davalı lehine olan kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak köyü yöresinde 17.06.1998 tarihinde ilan edilen 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ile 2/B madde uygulaması ve 05.09.2008 tarihinde ilan edilen 4999 Sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (4999 Sayılı Kanun) çalışması bulunmakta olup, 2008 yılında 3402 Sayılı Kadastro Kanunu (3402 Sayılı Kanun) hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmaları sırasında, Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak köyü, Kocagölcük mevkiinde bulunan 148 ada 1 ve 12 sayılı parseller sırasıyla 4.565,23 m2 ve 22.397,38 m2 yüzölçümünde, tarla niteliği ile senetsizden davalı adına tespit edilmiş, 11.02.2009 tarihli komisyon kararı ile Hazine'nin tespite itirazı reddedilmiştir.

2. Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Korkuteli ilçesi Ulucak köyü 148 ada 1 ve 148 ada 12 parsel sayılı taşınmazların boş olup, taşlık ve çalılıktan oluşan ham toprak halinde olduğunu, kadastro tespiti sırasında davalı adına tescil gördüğünü ileri sürerek kadastro tespitinin iptali ile hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu edilen taşınmazların miras yolu ile intikal ettiğini, kendisinin kullandığını, vergilerinin de kendisinin yatırdığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kapatılan Korkuteli Kadastro Mahkemesi'nin 19.03.2010 tarihli ve 2009/88 Esas, 2010/104 Karar sayılı kararı ile; Dava konusu parsellerde davalının zilyetliğinin bulunduğu yerel bilirkişi beyanına göre sabit olmasına rağmen teknik bilirkişinin krokisinde 148 ada 12 parselde (B) ve (C) harfi ile, 148 ada 1 parselde (B) harfi ile işaretlenen kısımlarının orman bilirkişisi raporuna göre memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenejman planına göre öncesi itibari ile orman niteliğinde olduğu, ormanların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve orman niteliğindeki taşınmazların bu niteliklerini yitirmiş olsalar dahi zilyetlikle kazanmaya konu olamayacakları, davalı parsel yönünden ziraat bilirkişi raporuna göre zilyetlikle kazanma koşullarının da oluşmadığı, davalı parselin öncesinin orman olduğunun teknik bilirkişi raporuna göre saptanmış olması nedeniyle davalı parsellerden 148 ada 1 parselin teknik bilirkişinin krokisinde (B) harfi ile işaretlenen kısım ile 148 ada 12 parselin teknik bilirkişinin krokisinde B ve (C) harfi ile işaretlenen kısımları yönünden davacı Hazinenin davasının kabulüne, bu kısımların orman vasfı ile Hazine adına tesciline, davalı parsellerin teknik bilirkişi krokisinde (A) harfi ile işaretlenen kısımlarının yapılan keşifteki yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre davalının zilliyetliğinde olduğu, zilliyetliğinin kesintisiz olduğu, orman bilirkişisi raporuna göre mevcut hali ve öncesi itibariyle orman sayılan taşınmazlardan olmadığı, ziraat bilirkişi raporuna göre de en az 20 yıldır zirai tarımda kullanıldığı ve mutlak tarım arazisi vasfında olduğu, mahkeme gözlemine göre davalı parselde herhangi bir şekilde orman bitki örtüsü ve ham toprak vasfındaki taşınmazlara özgü taşların bulunmadığı, bu şekilde davalı parsellerin teknik bilirkişi krokisinde (A) harfi ile işaretlenen kısımları yönünden davalı lehine zilliyetlikle kazanılma koşullarının oluştuğunun sabit olduğu, bu nedenle davacı hazinenin davalı parsellerin (A) harfi ile işaretli kısımları yönünden açtığı davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, davalı parsellerin komisyon tarafından yapılan tespitlerinin iptaline, fen bilirkişisinin 148 ada 1 parselin krokisinde (B) harfi ile işaretlediği kısmın; Antalya ili Korkuteli ilçesi, Ulucak Köyü, Koca Gölcük mevkii 024-a-04-a-1 pafta no, 2.786,12 m² yüzölçümlü ve 148 adada boş olan parsel numarası verilmek sureti ile, Orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, fen bilirkişisinin 148 ada 12 parselin krokisinde (B) harfi ile işaretlediği kısmın; Antalya ili Korkuteli ilçesi, Ulucak Köyü, Koca Gölcük mevkii 024-a-04-a-1 pafta no, 1.499,89 m² yüzölçümlü ve 148 adada boş olan parsel numarası verilmek sureti ile, Orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, fen bilirkişisinin 148 ada 12 parselin krokisinde (C) harfi ile işaretlediği kısmın; Antalya ili Korkuteli ilçesi, Ulucak Köyü, Koca Gölcük mevkii 024-a-04-a-1 pafta no, 10.943,59 m² yüzölçümlü ve 148 adada boş olan parsel numarası verilmek sureti ile, Orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, fen bilirkişisinin 148 ada 1 parselin krokisinde (A) harfi ile işaretlediği kısmın; Antalya ili Korkuteli ilçesi, Ulucak Köyü, Koca Gölcük mevkii 024-a-04-a-1 pafta no, 1.779,11 m² yüzölçümlü ve 148 ada 1 parsel numarası ile davalı adına tapuya tespit ve tesciline, fen bilirkişisinin 148 ada 12 parselin krokisinde (A) harfi ile işaretlediği kısmın; Antalya ili Korkuteli ilçesi, Ulucak Köyü, Koca Gölcük mevkii 024-a-04-a-1 pafta no, 9.953,90 m² yüzölçümlü ve 148 ada 12 parsel numarası ile davalı adına tespit ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 14.05.2018 tarihli ve 2018/832 Esas, 2018/3750 Karar sayılı kararıyla; yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olmadığı, kadastro tespitinin senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak yapıldığı nazara alındığında taşınmazın öncesinin orman olup olmadığının en eski tarihli hava fotoğrafında yöntemine uygun şekilde incelenmediği, taşınmazların hava fotoğrafı üzerindeki görüntüsünün ayrıntılı bir şekilde izah edilmediği, taşınmazların evveliyatının orman olup olmadığının denetlenemediği, kadastro tespit tarihinden 20 yıl öncesine en yakın tarihli hava fotoğrafları uygulanarak çekişmeli taşınmaz üzerinde kullanım bulunup bulunmadığının mahkemece incelenmediği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak Köyü 148 ada 1 ve 148 ada 12 parsel sayılı taşınmazların fen ve orman bilirkişi, ziraat, jeoloji bilirkişi raporlarına göre eğiminin % 8-10 olarak ölçüldüğü, 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun) kapsamında yapılan orman kadastrosunun 1998 yılında kesinleştiği ve dava konusu her iki taşınmazın da bu kapsamda OS 929, OS 943, OS 929 orman sınır noktaları ile kapanan poligon içerisinde orman sayılmayan yerde kaldığı, 1953 ve 1960 tarihli hava fotoğraflarında dava konusu 148 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kuzey kısmının orman sayılan yerlerden olduğu, güney kısmının açıklık olduğu ve tarımsal amaçla kullanıldığı, 1981 tarihli hava fotoğrafında 148 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 27.10.2019 tarihli uzman bilirkişi raporun eki krokisinde (B1) ile belirtilen kısmının 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini kaybettiği ve güneyinde kalan (B2) harfi ile belirtilen kısmı ile birlikte tarımsal amaçla kullanılmaya başlandığı, krokide (A) harfi ile belirtilen kısmın ise orman vasfında olan yerlerden olduğu, Krokide (B1) ve (B2) ile belirtilen kısımların 13.11.2019 tarihli ziraat ve jeoloji mühendisinin ortak raporunda üzerinde orman ağaçlarına ait kök, dal, kozalak, gibi orman örtülerine ait kalıntılar bulunmadığı, uzun yıllardır ekim, dikim, sürüm ve hasat işlemlerinden ötürü pulluk tabanı oluşmuş tarım toprağı vasfında olduğunun anlaşıldığı, 1953 ve 1960 tarihli hava fotoğraflarında dava konusu 148 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kuzey ve orta kısmındaki 27.10.2019 tarihli uzman bilirkişi raporun eki krokisinde B1 ile belirtilen kısmın açıklık olduğu, etrafının orman saylan yerlerden olduğu, 1981 tarihli hava fotoğrafında 27.10.2019 tarihli uzman bilirkişi raporunun eki krokisinde (B2) ile belirtilen kısmının 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini kaybettiği ve tarımsal amaçla kullanılmaya başlandığı, krokide (A) harfi ile belirtilen kısmın ise orman vasfında olan yerlerden olduğu, Krokide (B1) ve (B2) ile belirtilen bu kısımların 13.11.2019 tarihli ziraat ve jeoloji mühendisinin ortak raporunda da üzerinde orman ağaçlarına ait kök, dal, kozalak, gibi orman örtülerine ait kalıntılar bulunmadığı, uzun yıllardır ekim, dikim, sürüm ve hasat işlemlerinden ötürü pulluk tabanı oluşmuş tarım toprağı vasfında olduğunun anlaşıldığı, dava konusu her iki parselde de (B1) ve (B2) ile belirtilen kısımların açıklık olduğu ve orman sayılmayan yerlerden olduğu, dava konusu taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru gidilerek 20 yıllık zilyetlik şartının davalı lehine gerçekleştiğine kanaat getirildiği, mahalli-tespit bilirkişi beyanlarına göre dava konusu taşınmazın evveliyatının davalının dedesi olan Yusuf Erkış'ın kullanımında iken oğlu Ömer Erkış'a ondan da davalıya kaldığı ve 60-70 yıldır ekilip biçilmek suretiyle zilyetlik edildiği yönündeki uyumlu beyanları da değerlendirildiğinde davacının bu kısımlar yönünden iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın bu kısımlar yönünden reddine, her iki taşınmazda da (A) ile belirtilen kısımların keşif gözlemi, uzman bilirkişi raporları, tespit ve mahalli bilirkişiler ile tanık anlatımları, dosya arasına getirilen hava fotoğrafı, memleket haritaları ve tüm dosya kapsamında orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığından bu kısım yönünden davanın kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; dava konusu parsellerin komisyon tarafından yapılan tespitlerin iptaline; Dava konusu Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak Köyü 148 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 27.10.2019 tarihli Fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile belirtilen 2,125,66 m2'lik kısmın Orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B1) ile belirtilen 722,08 m2'lik kısım ile (B2) ile belirtilen 1.717,43 m2'lik kısmın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak Köyü 148 ada 12 parsel sayılı taşınmazda 27.10.2019 tarihli Fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile belirtilen 5.618,28 m2'lik kısmın Orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B1) ile belirtilen 8.580,92 m2'lik kısım ile (B2) ile belirtilen 8.197,82 m2'lik kısmın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak Köyü sınırları içerisinde yer alan 148 ada 1 parsel sayılı ve 148 ada 12 parsel sayılı taşınmazların tamamıyla Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan, özel mülkiyete konu edilemeyecek yerlerden olduğunu, aksi düşünülecek olsa dahi zilyetlikle mülk edinilmesi koşullarının gerçekleşmediğini, 08.04.2009 tarihli idari tahkikat tutanaklarının düzenlendiği tarihte dahi taşınmazların tamamının imar-ihya edilmemiş ve kullanışsız durumda olduğunu, 28.02.2010 tarihli keşif zabtında yer alan Mahkeme gözleminin de bu tespiti doğruladığını, dava konusu taşınmazların bir bütün halinde taşlık çalılık olduğunu ve içerisinde orman ağaçlarının bulunduğunu doğruladığını, ziraat bilirkişisi tarafından imar-ihya edildiği ifade edilen taşınmaz bölümlerinin hava fotoğrafları ve uydu görüntülerinde açıklık alanda görünüyor olmasının taşınmazların imar-ihya edildiğini ispatlamaya yetmediğini, son alınan bilirkişi raporları ile Yargıtay bozma ilamı öncesinde alınan bilirkişi raporlarında orman sayılan yerler ve orman sayılmayan yerlerin yüzölçümlerinin farklı belirlendiğini, bu yüzölçümü farklılığının sebebinin bilirkişilerce izah edilmediğini, ayrıca taşınmazların orman kadastro haritasına göre OS 929 - OS 943 - OS 929 orman sınır noktaları ile kapanan poligon içinde 52 numaralı iç parselde kaldığının tespit edildiğini, buna rağmen raporun sonuç bölümünde taşınmazların orman içi açıklık alanda kalmadığı sonucuna varılmasının da çelişkili olduğunu, dava konusu taşınmazlara ait 1953 ve 1960 tarihli hava fotoğraflarından taşınmazların "orman içi açıklık" olduğunun anlaşıldığını, daha sonraki yıllarda bu açıklığın orman aleyhine genişletildiğini, dava konusu parsellerin orman içi açıklık alanda olduğu ve kullanımlarının orman bütünlüğü açısından tehlike oluşturduğunun ortada olduğunu ve zilyetlikle mülk edinilmeye elverişli yerlerden kabul edilmesinin mümkün olmadığını, imar-ihyanın başladığı ve tamamlandığı yılların açık ve net bir şekilde ortaya koyulmadığını, dava konusu taşınmaların "orman sayılmayan" yerler olarak kabul edilen bölümlerinin kadastro tespiti tarihi (2009) ve öncesinde 20 yılı aşkın süredir kullanıldığı belirtilmişse de; Fen ve Orman bilirkişilerince düzenlenen raporda, taşınmazların bulunduğu yerde 18.12.1998 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunduğu ve bu çalışmalar sonucunda orman sınırları dışında kaldığının tespit edildiğini, bu nedenle, taşınmazlarda 20 yıllık kazanma süresinin ancak orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı (1998) ve dava tarihi (2009) itibariyle bu sürenin dolmadığının açık olduğunu açıklayarak hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddeleri. 6831 Sayılı Orman Kanunu.

3. Değerlendirme

1. Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak Mahallesi, 148 ada 12 parselin 27.10.2019 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B1) harfi ile belirtilen kısmı ve Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak Mahallesi, 148 ada 1 parselin 27.10.2019 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B2) harfi ile belirtilen kısmına yönelik temyiz talepleri incelendiğinde;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen kararın bu bölümü usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş, bu bölümler yönünden temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak Mahallesi, 148 ada 12 parselin 27.10.2019 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B2) harfi ile belirtilen kısmı ve Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak Mahallesi, 148 ada 1 parselin 27.10.2019 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B1) harfi ile belirtilen kısmına yönelik temyiz talepleri incelendiğinde;

Fen ve orman bilirkişisi tarafından düzenlenen 27.10.2019 tarihli raporda 148 ada 12 parselin (B2) harfi ile 148 ada 1 parselin (B1) harfi işaretlenen alanlarının 1953 ve 1960 tarihli hava fotoğraflarında orman örtüsü ile kaplı olduklarının anlaşıldığı, dava konusu taşınmazların yukarıda belirtilen bölümlerinin en eski tarihli hava fotoğrafında orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu gözönünde bulundurularak davacı Hazine'nin davasının kabulü ile yukarıda belirtilen kısımlarının tapusunun iptaliyle orman vasfıyla tesciline karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Yukarıda (V.C.3.1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi kararının Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak Mahallesi, 148 ada 12 parselin 27.10.2019 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B1) harfi ile belirtilen kısmı ve Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak Mahallesi, 148 ada 1 parselin 27.10.2019 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B2) harfi ile belirtilen kısmına yönelen ve yerinde görülmeyen davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

Yukarıda (V.C.3.2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak Mahallesi, 148 ada 12 parselin 27.10.2019 tarihli Fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B2) harfi ile belirtilen kısmı ve Antalya ili, Korkuteli ilçesi, Ulucak Mahallesi, 148 ada 1 parselin 27.10.2019 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B1) harfi ile belirtilen kısımlarına yönelik olarak BOZULMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.