Logo

8. Hukuk Dairesi2024/414 E. 2024/2709 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davalı tarafın taşınmaz üzerinde kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyet hakkı kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının ve ailesinin taşınmaz üzerinde uzun süredir, davasız, aralıksız ve ekonomik amaca uygun bir şekilde zilyetliklerini sürdürdüğünün tespit edilmesi ve bu durumun hava fotoğrafları, tanık beyanları ve bilirkişi raporlarıyla desteklenmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1070 E., 2023/1221 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2022/17 E., 2022/90 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Samsun ili Canik ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 8 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, 119 ada 16 parsel sayılı 998,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfında, davalı ... adına tespit edilmiştir.

Davacı ... dava dilekçesinde; Samsun ili Canik ilçesi ... Mahallesi 119 ada 16 parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına gerçekleşmediğini ileri sürerek, kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; " yapılan inceleme sonrası her ne kadar davalı tarafından dava konusu taşınmazın ilk olarak davalının dedesi tarafından kullanılmaya başlandığı belirtilmiş ise de dava konusu taşınmazın dinlenen tanık beyanları dikkate alınarak davalının dedesi tarafından kullanıldığının tespitinin yapılamadığı, ancak babası olan ... tarafından ilk olarak dava tarihinden yaklaşık 50 - 60 yıl kadar önce kullanılmaya başlandığına kanaat getirildiği, taşınmazın davalının babasından davalıya kaldığı, günümüzde taşınmazın davalının kullanımında olduğu, davalının zaten babası ile birlikte yaşadığı, davalının babasının taşınmaz üzerinde buğday, arpa ve çavdar gibi ürünler yetiştirdiği, bu haliyle davasız, aralıksız en az 20 yıldır dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetlik şartlarının yerine getirildiği, dosyada yer alan 1968, 1972 tarihli hava fotoğraflarında taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyette bulunulduğuna dair tespitin yer alması ve 120 ada 1 parselle bütün olarak kullanıldığının belirtilmesi, dinlenen tanık beyanlarının da 40-50 yıldır taşınmaz üzerinde davalı ... ailesi tarafından tarımsal faaliyette bulunulduğuna dair beyanlarının birbirini teyit eder mahiyette olması, taşınmazın her ne kadar üzerinde keşif esnasında ekili dikili ürün olmadığı anlaşılmış ise de davalı ... tanık beyanlarında da davalının taşınmaz üzerinde hayvanları için kış aylarında kullanım için ot yetiştirdiğine dair beyanlarının bulunması karşısında, hayvanlarının kullanımı için ot yetiştirmenin de ekonomik amaca uygun kullanım olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu hali ile dava konusu taşınmaz üzerinde 20 yıldan daha fazla bir süredir davalı ... ailesi tarafından tarımsal faaliyette bulunulduğu, taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğunun anlaşılması nedeniyle ekonomik amaca uygun zilyetlik şartlarının davalı lehine oluştuğu " gerekçesiyle davacının davasının reddine, 119 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükme karşı davacı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince; "İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman ve fen bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın istinafa konu bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesine, alınan bilirkişi raporları , dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile fen, orman ve ziraat bilirkişi tarafından ortak sunulan bilirkişi raporlarında tespit tarihinden geriye doğru olacak şekilde yapılan hava fotoğrafları incelemesi sonucunda çekişmeli taşınmazın ekonomik amaca uygun şekilde kullanıldığının ve böylelikle adına tescil kararı verilen davalılar yararına 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğinin belirlenmesine göre" davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.