Logo

8. Hukuk Dairesi2024/424 E. 2024/2708 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sonucu Hazine adına tespit edilen taşınmaz üzerinde davacıların kullanım ve muhtesat hakkı iddiasının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda taşınmazın davacıların murisi tarafından davacıya bağışlandığı, ancak zilyetliğin murisin ölümüne kadar devredilmediği, dolayısıyla bağışın geçerli olmadığı ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin terekeye ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve kullanım şerhinin davacılar adına tespitine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/495 E., 2023/1010 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2022/17 E., 2022/88 K.

Taraflar arasındaki kullanım kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım kadastrosu çalışmalarında, Samsun ili Terme ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 140 ada 19 parsel sayılı 3.967,02 m² yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, " 6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1981'den beri ...' ın kullanımında olup üzerindeki fındık ağaçlarının adı geçene ait olduğu " şerhi verilmek suretiyle, tarla vasfında Maliye Hazinesi adına tespit edilmiştir.

Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; Samsun ili Terme ilçesi ... Mahallesi 140 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kullanımının ve üzerindeki fındık ağaçlarının davacıların ortak murisleri ...'a ait olduğunu, ölümüyle davacılara intikal ettiğini belirterek, veraset ilamındaki payları oranında kullanıcı ve muhtesat şerhi verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde verilen, davanın reddine, dava konusu 140 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kullanım kadastrosu gibi tespit ve tesciline ilişkin önceki kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, " eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiği " gerekçesiyle istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) m.353/1-a ve m.353/1-a-6. fıkraları gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve davanın, yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde; " uyuşmazlığın, Terme İlçesi ... köyü 140 ada 19 parselin ... tarafından, ...'a aralarında yapmış oldukları becayiş ve anlaşma ve sözleşmeli başlıklı 1999 tarihli satış senedi ile ...'ın zilyetliğini devredip devretmeme noktasında olduğu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin ortak beyanlarına göre, 26/05/1999 tarihli becayiş ve anlaşma ve sözleşme başlıklı senet ile satış düzenlenmiş olsa da bedel karşılığında bir satış olmadığının, asıl işlemin bağış olduğunun anlaşıldığı, kök muris tarafından geçerli bir bağış işlemi olması için, murisin sağlığında yaptığı bu bağış (paylaştırma) sonrasında çekişmeli taşınmazın zilyetliğinin de devredilmesi gerektiği, ancak somut olayda ...'ın zilyetliğini senedin tanzim edildiği 1999 yılında devretmediğinin, vefat ettiği yıl olan 2008 yılına kadar kendi zilyetliğinde bulundurduğunun ve buna göre murisin sağlığında yaptığı geçerli bir bağış ve teslim şartlarını taşımadığının anlaşılmış olduğu, (Samsun BAM 2. HD, 2018/2059E, 2019/162K.) Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 2015/19144 Esas, 2016/5209 Karar sayılı ilamı gereği “...Her ne kadar 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi gereği tespit günü itibariyle fiili kullanıcının belirlenmesi esas ise de, zilyetliği muristen intikal eden elbirliği hükümlerine tabi taşınmazda, mirasçılardan biri tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına olacağı" şeklindeki kararı da göz önüne alındığında, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin tereke adına olduğu " gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava konusu 140 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kullanım kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın önceki yüzölçümü ve vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın beyanlar hanesine; "1-6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır. 2-İşbu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25. maddesi uyarınca Müteveffa ...'a ait, mahkememizce resen çıkarılan 30/05/2022 tarihli veraset ilamındaki oranlar uyarınca mirasçılarının kullanımındadır ve parsel üzerindeki fındık ağaçları bahsi geçenlere aittir." şerhinin düşülmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince; "Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kurulan hükümde davalı Hazine'ye ait tespite aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının davasının ispatlanmış olmasına ve kurulan hükümde kamu düzenine aykırı herhangi bir durum bulunmadığının anlaşılmasına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu " gerekçesiyle, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353/1-b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.