Logo

8. Hukuk Dairesi2024/4381 E. 2024/7089 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetliğe dayalı tescil davasında, davacının zilyetliğinin tescil koşullarını sağlayıp sağlamadığı ve dava konusu taşınmazın niteliği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yaptığı inceleme ve araştırmalar sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre davacının bir kısmına zilyetliğinin sabit olduğu, diğer kısmının ise orman içi açıklık vasfında olduğu ve zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin kararı kısmen düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/307 E., 2020/424 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, ... köyü çalışma alanında bulunan ve 1987 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu olan ve fen bilirkişi raporunda (C1) - (C2) harfleri ile gösterilen kısımlara ilişkin dava tefrik edildikten sonra, davanın kabulüne fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen 25.577.79 ve 3.975,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davacı ... adına tesciline, (C1) - (C2) ile gösterilen kısımlara ilişkin davanın tefrikine karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.02.2018 tarihli ve 2015/17466 Esas, 2018/707 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma ilamında özetle; "... Mahkemece, davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırmanın karar vermek için yeterli olmadığı, sağlıklı bir sonuca ulaşmak için dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı zamanda çekilmiş (1985, 1990 ve 1995 yılları) stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına konulması, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarının değerlendirilmesi, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesi, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi" gereğine değinilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile, Batman ili ... ilçesi ... köyünde bulunan fen bilirkişisi ...'ın 01.06.2020 tarihli krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen 3975,769 m2'lik alanın yeni parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... ve ... oğlu, ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazın (C(C1+C2)) harfi ile gösterilen kısmına yönelik davanın reddine karar verildiği gerekçe kısmında açıklanmış ise de; 19.06.2015 tarihli celsede 27.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda (C1) ve (C2) ile gösterilen kısımların ... köyü 103 ada 1 nolu parselde kaldığı ve bu taşınmazın Kadastro Mahkemesinin 2018/214 Esas sayılı dosyada davalı olduğu gerekçesi ile tefrik kararı verildiği anlaşıldığından bu kısımlara yönelik davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması ve dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının dört tarafının 101 ada 1 sayılı orman parseli ile çevrili olup orman içi açıklık vasfında olduğundan zilyetlik yolu ile kazanılamayacağı gerekçesi ile de bu kısma ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken taşınmazın orman içi açıklık olduğu hususuna değinilmemiş olması doğru değil ise de; bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

1.Davacının diğer temyiz itirazlarının 1. no.lu bentte yazılı nedenlerle reddine,

2.Davacının temyiz itirazının 2 no.lu bentte yazılı nedenlerle kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi ile hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yazan "fazlaya ilişkin talebinin reddine" kelimelerinin çıkartılarak yerine “fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısma yönelik davanın reddine" kelimelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.