Logo

8. Hukuk Dairesi2024/4462 E. 2024/7396 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucunda taşınmazın yüzölçümünün azaldığı iddiasıyla açılan uygulama kadastrosu tespitine itiraz davasında, mahkemenin ilk kararının bozulması üzerine yeniden yapılan yargılamada verilen kararın hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uygun olarak yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişi raporu alınması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle hüküm kurması ve usul/yasal hükümlere uygun hareket etmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2019/2 E., 2022/10 K.

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosu tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; temyize konu 171 ada 41 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı, davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Konya ili Ereğli ilçesi Orhaniye Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 376 parsel sayılı 36800 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 171 ada 41 parsel numarasıyla 35670.01 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 377 parsel sayılı 35700 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 171 ada 39 parsel numarasıyla 41385.84 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ... dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait olan Konya ili Ereğli ilçesi Orhaniye Mahallesi 171 ada 41 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını, bu azalmanın 171 ada 39 ve temyize konu edilmeyen 171 ada 77 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek, eski hale getirilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin verdiği önceki karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Hukuk Dairesinin 12.12.2018 tarihli ve 2016/2999 Esas, 2018/7671 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; "Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza komşu yeni 171 ada 39 ve 77 parsel sayılı taşınmazlara ait uygulama kadastrosu tutanak asılları ve çekişmeli taşınmazlara ait tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğraflarının getirtilmesi, daha sonra harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının hazır olduğu taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerlerinin fen bilirkişisine işaretlettirilmesi, fotoğraflarının çekilmesi, teknik bilirkişiler eliyle belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime ve hüküm vermeye elverişli rapor alınması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak; "Yapılan keşif neticesinde bilirkişi raporunda bölgenin arazi yapısının irdelendiği, dava konusu taşınmazlara ait uydu görüntüleri incelenerek 22/a değerlendirmesi esnasında zeminin esas alınması nedeniyle 171 ada 41 parsel aleyhine hatalı ölçüm yapıldığı yönünde kanaat bildirildiği; bilirkişi raporları, mahalli bilirkişi beyanları ile taraf beyanları, Yargıtay ilamı, ilgili kanun ve yönetmelikler ile tüm dosya kapsamı nazara alınarak, 171 ada 41 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak davanın kabulü gerektiği" gerekçesiyle temyize konu 171 ada 41 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak davanın kabulüne, çekişmeli 171 ada 39 (eski 377) parsel ve 171 ada 41 jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi raporunda şekil 6 olarak belirtilen krokide (A) harfi ile gösterilen alanın 171 ada 41 parsele eklenmek suretiyle krokide belirlenen sınırlar esas alınarak 171 ada 39 parselin 38681,55 metrekare yüzölçümü ile 171 ada 41 parselin 38374,43 metrekare yüzölçümü ile tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına ve temyiz edenin sıfatına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı ...'ın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 346,90 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.