"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın reddi
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında Muğla ili, Fethiye ilçesi, ... Mahallesi, eski 1490 parsel sayılı taşınmazın, 03.10.2013 tarihli ifraz işlemi ile tapuda 5.044,78 m2 yüzölçümü ile kayıtlı iken, uygulama kadastrosu sırasında yeni 330 ada 29 parsel numarası verilerek 5.030,31 m2 yüzölçümü ile tespit edilmiş, davacının tespite itiraz etmesi üzerine, 11.08.2020 tarihli komisyon kararı ile davacının itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; eski 1490 (yeni 330 ada 29) parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 5.412,18 m2 iken uygulama kadastrosu sonrasında 5.030,31 m2 olarak yanlış belirlendiğini ileri sürerek, eski hale getirilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 500 parsel numaralı kök tapulama parselinin davacının murisi adına 10.640,00 metrekare olarak tespit ve tescil edildiği, 13.08.2013 tarihli belediye encümen kararına istinaden, kök 500 numaralı tapulama parselinin 03.10.2013 tarihli ve 20710 yevmiye numaralı tescil beyannamesi ile 1490 ve 1489 parsellere ayrıldığı, tesis kadastrosu sırasında taşınmazın yüzölçümünde hesap hatası yapıldığından 10.472,27 metrekare olarak düzeltildiği ve bu miktar üzerinden ifraz işlemi yapıldığı, ifraz sırasında güney sınırında yola terk işlemi de yapıldığı ve 382,70 metrekarenin yola terk edilerek dava konusu parselin 5.044,78 metrekare olarak tescil edildiği, uygulama kadastrosu sırasında ifraz evrakları ve paftasının aynen korunarak ifraz beyannamesi esas alınarak işlem yapılmış olup yüzölçümündeki azalmanın tecviz sınırları dahilinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uygulama kadastrosu sırasında kök 500 parselin 03.10.2013 tarihinde ifraz sınırlarına aynen uyularak hata olmadığının tespit edilmesine göre; davacının davasının reddi ile dava konusu taşınmazın uygulama kadastrosu tespiti gibi tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte; Kadastro hâkiminin doğru sicil oluşturma görevi kapsamında, infazda tereddüte neden olmayacak şekilde, hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazın bulunduğu il isminden sonra, dava konusu taşınmazın bulunduğu ilçe isminin de gösterilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazın bulunduğu ilçe isminin gösterilmemesinde isabet görülmemiş olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf talebinin bu nedenle kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair yeniden hüküm kurulmuş, davacı vekili tarafından hüküm temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.