Logo

8. Hukuk Dairesi2024/4670 E. 2025/1537 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, 2/B vasfındaki taşınmazın TOKİ tarafından davalılara satılmasının usulsüz olduğunu iddia ederek açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ihalesinin iptali için açılan davanın idari yargı mercilerinde kesinleşmiş olması ve idarenin işleminin iptal edilmeden adli yargıda tapu iptali ve tescil davasının görülmesinin mümkün olmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3016 E., 2024/775 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/190 E., 2023/240 K.

Taraflar arasındaki tapu kaydının yolsuz olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşmalı ve adli yardım istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin ve adli yardım talebinin kabulüne, duruşma isteminin ise değerden reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde; öncesinde 2/B vasıflı 1778 parsel sayılı taşınmazın bir kısmını harici satış sözleşmesi ile satın alarak taşınmaz üzerinde 30 yıldan fazla süredir davacının zilyetliğinin bulunduğunu ancak taşınmazın TOKİ idaresine bedelsiz olarak devredilmesinden sonra davalı idare tarafından davalılara ihale yoluyla satılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek taşınmazın davalı şahıslar adına oluşturulan tescilinin iptaline ve öncelikle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde önceki malik olan TOKİ adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı TOKİ vekili ile davalı şahıslar vekili; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "davanın, idari işlemin iptaline dayalı yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın tahsis ile davalı TOKİ adına 08.02.2005 tarihinde tescil edildiği, taşınmaz için 22.08.2006 tarihinde ihale yapıldığı, taşınmazın hisseli olarak bu ihale sonucu davalılar ..., ... ve ... adına 18.05.2009 tarihinde tescil edildiği, bu kararın Danıştay incelemesi sonucunda kesinleştiği, davacının, davasını bu taşınmazda zilyet olması ve taşınmazın öncesinin Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışarısına çıkartılan taşınmazın, öncelikle kendisine satışı yapılması gerektiği gerçekçesi ile TOKİ adına tescili talebi ile açtığı, davaya konu taşınmazın ihale ile gerçek kişi davalılara satıldığı, ihalenin iptali için açılan davanın İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 2013/1019 Esas, 2015/1195 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, kararın Danıştay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu halde idarenin işlemi iptal edilmeden adli yargı yerinde açılan bu davanın görülmesinin mümkün olmadığı, mahkemenin idare yerine geçerek idareyi satış yapmaya icbar edemeyeceği, usulüne uygun düzenlenmiş ihale sonucu bu taşınmazı satın alan davalılara karşı, davacının zilyetlik iddiasına dayalı olarak açtığı bu davanın dinlenme olasılığı bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "davacının, zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu, davaya konu taşınmazın ihale ile gerçek kişi davalılara satıldığı, ihalenin iptali için açılan davanın İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 2013/1019 Esas, 2015/1195 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, kararın Danıştay incelemesinden geçerek kesinleştiğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, bu halde idarenin işlemi iptal edilmeden adli yargı yerinde açılan bu davanın görülmesi mümkün olmadığı gibi davacı tarafça idari yargı kararının yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulduğuna ilişkin dilekçe örneği sunulmuşsa da, UYAP üzerinden yapılan araştırmada yargılamanın yenilenmesi talebinin İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 2022/3057 Esas ve 2023/481 Karar sayılı kararı ile reddine karar verildiği, temyiz edilen kararın Danıştay 13. Dairesinin 2023/2488 Esas ve 2023/4897 Karar sayılı ilamı onanmasına karar verildiği belirlendiğine göre, yerel mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı" gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.