"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/274 E., 2024/750 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2013/186 E., 2022/726 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili Sancaktepe ilçesi Yenidoğan Mahallesi 1778 parsel sayılı 14.000,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazın TC Başbakanlık ... tarafından usule ve yasaya aykırı yapılan ihale yoluyla diğer davalılar adına tescil edildiğini, oysaki davacının taşınmazı harici satış sözleşmesi ile devraldığını, taşınmazın 05/06/1990 yılında kütüğe Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini, 31/07/2002 tarihinde Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına bedelsiz devir ile tescil edilip daha sonrasında Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünün kapatılması ile TOKİ adına tahsis kaydının yapıldığını, taşınmazın TOKİ tarafından üçüncü kişilere ihale ile satıldığını, taşınmazın tapu işlem dosyası kapsamına göre evveliyatının 2/B parseli olduğunu, 22/01/2002 tarihinde alınan Başbakanlık Konut Müsteşarlığı Konut Yüksek Kurul Kararı doğrultusunda konut amaçlı arsa üretim alanı olarak tespit edildiğini, işbu satışın kamu aleyhine mülkiyetin el değiştirmesi mahiyetinde olduğunu, 5831 sayılı ve 15/01/2009 tarihli Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanun'un ek madde ve diğer maddeleri gereğince orman vasfını kaybetmiş arazilerin ilgililerine satışına ilişkin ön düzenlemeler yapan yasanın yürürlüğe girdiğini, 6831 Sayılı Kanunda belirtilen 2/B vasfında bulunan yerlerin öncelikli olarak kullanıcılarına satılması gerektiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TOKİ vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tahsisli iken bu kurumun kapatılması sonucu kendi adlarına tescil edildiğini, sonrasında usul ve yasaya uygun açık artırma yöntemiyle diğer davalılar adına satış işlemi yapıldığını, davacının hak sahibi olmayıp taşınmazda işgalci olduğunu, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davalı idarenin iyi niyetli olduğunu, hileli satış iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın kötüniyetli olduğunu beyanla davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresi içinde açılmadığını, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını davacı aleyhine Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/413 Esas sayılı dosyası ile müdahalenin meni davası açıldığını, davacının işbu davayı açmaktaki maksadının aleyhine açılan davayı uzatmak mahiyetinde olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu beyanla davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... dava konusu taşınmazın devir işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğu, satış işleminin iptali için açılan davanın İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 2013/1019 Esas 2015/1195 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, kararın Danıştay onaması ile kesinleştiği, idarece yapılan satış işlemi iptal edilmeden eldeki davanın görülme imkanının olmadığı, mahkemenin idarenin yerine geçerek idareyi satış yapmaya icbar edemeyeceği, aynı yöndeki emsal kararın yasa yolundun geçerek kesinleştiği ..." gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.