"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 1979/174 E., 1989/158 K.
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı Hazine temsilcisi, davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Mazgirt ilçesi Kabun Köy Birliğine ait 530 m2 miktarındaki 269 nolu parsel kadastro çalışmlarında senetsizden ve vergisizden davalı adına tespit edilmiş, bu tespite davacı ... İdaresi ve diğer davacıların itiraz etmesi üzerine Kadastro Müdürlüğü tarafından dosya karar vermek üzere 13.02.1979 tarihinde Mazgirt Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların davasının reddine, dava konusu 269 parselin tespit gibi tesciline karar vermiştir. Bu kararı davalı ... İdaresi dava konusu taşınmazın orman olduğu, orman olan taşınmazların zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığı gerekçesiyle temyiz etmiştir. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 16.02.1993 tarihli ve 1989/174 Esas, 1989/158 Karar sayılı karar ilamıyla davacılardan ...'ın veraset ilamı ya da nüfus kayıt örneğinin çıkartılarak yasal mirasçılarına temyiz dilekçesi ile karar ilamının tebliğ edilmediği, eksiklikler giderildikten sonra dosyanın gönderilmesine dair karar verildiği görülmüştür,
Mazgirt Kadastro Mahkemesinin 09.01.2024 tarihli ara kararıyla Davalı ...'ın yasal mirasçısı bulunmadığından, Hazineyi temsilen Mazgirt Mal Müdürlüğünün mirasçı olarak atanmasına karar verilmiştir. Hazineye mirasçı olarak tebliğ yapılmıştır. Davacı ... de kararın usul ve kanuna uygun olmadığından bahisle bozulmasını talep etmektedir.
Dosyada yer alan 26.06.1989 tarihli orman raporu incelendiğinde dava konusu 269 parselin 100 yıldan beridir tarım arazisi olarak kullanıldığını, ormandan açma olmadığını, parselin doğusundaki orman %50 meyilli komşu teşkil ettiğini, bu nedenle orman aleyhine genişletilmesi mümkün olmadığını, erozyon tehlikesi ve toprak muhafaza karekteri olmadığını, orman sayılmayan alanda kaldığını bildirdiği anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın evveliyatının orman olmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... İdaresi vekilinin ve davacı Hazinenin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
7139 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
10.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.