"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/146 E., 2018/82 K.
KARAR : Davanın kabulüne
EK KARAR : Tavzih talebinin kısmen kabulüne
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama neticesinde verilen ve kesinleşen hükmün tavzih edilmesinin istenilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 03.05.2024 tarihli ek kararıyla, tavzih talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen ek karar, davacı ... İdaresi vekili, davalı ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesinde; Antalya ili ... ilçesi ... Mahallesinde bulunan ve üzerinde Orman İdaresine ait lojman binasının bulunduğu taşınmazın, zilyetliğinde bulunduran dava dışı ... tarafından 1969 yılında Orman İdaresine hibe edildiğini ve bu tarihten beri taşınmazın Orman İdaresince kullanıldığını belirterek, taşınmazın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 713/1 inci maddesi uyarınca davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile Antalya ili ... ilçesi ... mevkinde bulunan ve fen bilirkişisinin 12.02.2014 tarihli rapor ve krokisinde (B1) olarak işaretlenen 398,37 m2'lik taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 14.03.2022 tarihli ve 2021/8508 Esas, 2022/2304 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş ve davalı ... vekilinin karar düzeltme talebi de Dairece reddedilmekle, hüküm 23.01.2023 tarihinde kesinleşmiştir.
Hükmün kesinleşmesinden sonra, davacı ... İdaresi vekili 28.11.2023 havale tarihli dilekçesi ile; kesinleşen kararın infazı için müracaat edildiğinde, cevap olarak, taşınmazın bulunduğu mahalle ismi ile taşınmazın cinsinin kararda yer almadığının, hükmün bu haliyle infazında tereddüt oluşturduğunun belirtildiğini açıklayarak, bu doğrultuda, hakkında davanın kabulüne karar verilen yere ilişkin, bulunduğu mahallenin ve niteliğinin karara eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 03.05.2024 tarihli ek kararıyla, " Davacının talebinin tavzih niteliğinde olduğu, hükümde açıkça mahalle ve taşınmaz cins bilgisi yazılmadığından infazda tereddüt oluşturduğu, taşınmazın cins bilgisinin gerek fen gerek heyet raporlarında açıkça tespit edilmediğinden bu konuda tavzih işleminin yapılamayacağı ancak mahalle/köy isminin tavzih edilebileceği, bu işlemin mahkemenin hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçları sınırlandırma, genişletme ve değiştirme mahiyetinde olmadığı " gerekçesiyle tavzih talebinin kısmen kabulüne, 08/02/2018 tarihli 2017/146 Esas 2018/82 Karar sayılı hükmün (1) numaralı bendinin " 1-Davanın kabulüne, Antalya ili ... ilçesi ... Mahallesi, ... mevkinde bulunan ve fen bilirkişisinin 12.02.2014 tarihli rapor ve krokisinde (B1) olarak işaretlenen 398.37 m2'lik taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" şeklinde tavzihine karar verilmiş ve iş bu ek karar, davacı ... İdaresi vekili, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek ek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İlk Derece Mahkemesince, davacı ... İdaresi vekilinin, tesciline karar verilen dava konusu yerin cins bilgisinin hükümde yer almadığından bahisle kesinleşen hükmün bu yönüyle tavzih edilmesine yönelik talebi, taşınmazın cins bilgisinin gerek fen bilirkişisi gerekse heyet raporlarında açıkça tespit edilmediği gerekçesiyle reddedilmiş ise de, ulaşılan sonuç dosya kapsamıyla uyuşmamaktadır.
Şöyle ki; davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesinde taşınmaz üzerinde İdarelerine ait lojman binasının bulunduğu iddiasıyla bu yerin müvekkili adına tescilini talep ettiği ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da taşınmazın lojman binası ve bahçesi niteliğinde olduğu açıkça belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında; İlk Derece Mahkemesince, kesinleşen hükmün tavzihine yönelik talebin bu yönden de kabul edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi ek kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE;
Davacı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile İlk Derece Mahkemesi ek kararının, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendine, " 398,37 m2'lik taşınmaz bölümünün " ibaresinden sonra gelmek üzere " lojman binası ve bahçesi niteliğiyle " cümlesinin eklenmesine ve ek kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA,
Peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.