Logo

8. Hukuk Dairesi2024/4866 E. 2024/7214 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemiyle açılan davada, davacılar tarafından ileri sürülen mülkiyet iddiasının kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun kapsamında yapılan taşınmaz satışlarından sonra 2B maddesine dayalı tespitin hatalı yapıldığından bahisle açılan tapu iptali ve tescil davalarının kabul edilemeyeceği ve davalı adına kesinleşen tapu kaydının iptaline olanak bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/591 E., 2024/1106 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/355 E., 2021/444 K.

Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat ödenmesi istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin ise dava değeri itibariyle reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

İstanbul ili Beykoz ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 3402 Sayılı Kadastro Kanunu (3402 Sayılı Kanun) Ek- 4 üncü maddesine göre yapılan kullanıcı tespit çalışmalarında, 1287 ada 25 parsel sayılı 147,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, " İş bu taşınmaz bahçe olarak 15 yıldan beri .... oğlu ...'ın kullanımındadır. İş bu taşınmaz üzerindeki 1 katlı kargir bina ...'ın kullanımındadır. 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır." şerhi tesis edilmek suretiyle Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 16.01.2014 tarihinde 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) uyarınca yapılan satışla önce Beykoz Belediyesi adına tescil edilmiş, bilahare Belediyece yapılan 06.04.2015 tarihli satış sonucunda da davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir.

Davacılar .... ve ... vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili Beykoz ilçesi ... Mahallesi 1287 ada 25 parsel sayılı taşınmazın gerçek malikinin satın alma yoluyla müvekkilleri olan davacılar olduğunu ve davalı adına oluşturulan tapu kaydının yolsuz olduğunu ileri sürerek, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, bu mümkün görülmez ise taşınmazın ve üzerindeki tek katlı evin rayiç bedelinin belirlenerek davalının sebepsiz zenginleşme tarihi olan 21.07.2010 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ve gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; ".. davaya konu olan taşınmazın tapu kaydında yapılan incelemede ... Mahallesi 1287 ada 25 parselde kâin parselin 6292 sayılı Yasadan kaynaklı satış nedeniyle 06.04.2015 tarihinde davalı tarafından satın alındığının ve tapunun tamamen davalı adına kayıtlı olduğunun görüldüğü, bunun yanında bu taşınmaza ilişkin yapılan 01.06.2010 tarihli kadastro işleminde de bu taşınmazın ve üzerindeki yapının kullanımının davalıya ait olduğuna dair tespit yapıldığı ve bu tespitin 21.07.2010 tarihinde ilan edilmek suretiyle kesinleşmiş olduğu, 6831 sayılı Orman Kanunu' nun 2B maddesi kapsamında olan taşınmazların 6292 sayılı yasa kapsamında satışından sonra bu taşınmazların 2B maddesi tespitinin yanlış yapıldığından bahisle açılan tapu iptali ve tescili davaların yerleşik Yargıtay ve Bam kararları gereğince devam edilmesinin mümkün olmadığı, nitekim 2B maddesine dayalı tespitin hatalı yapılmasından kaynaklı olarak tazminat taleplerinin de bu kararlar gereğince dinlenmesine olanak bulunmadığı, yine davalının maliki olduğu tespit edilen taşınmaz üzerindeki yapının davacı adına tespit edilmesi ve bunun şerh düşülmesi olanağının da bulunmadığı ..." gerekçesiyle, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacılar tarafından yatırılan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.