Logo

8. Hukuk Dairesi2024/4905 E. 2024/7358 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında yaptığı temlik ve zilyetlik devri iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında, taşınmazın mirasçılar arasında nasıl paylaştırılacağına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, davalının keşif ve temyiz dilekçesindeki açık beyanları ile dosya kapsamına göre, taşınmazın miras bırakan tarafından sağlığında iki oğluna belirli paylarla devredildiği ve bu kişiler arasında taksim yapılmadığının anlaşıldığı, bu nedenle taşınmazın belirlenen paylar oranında mirasçılara paylaştırılması gerekirken, miras bırakanın tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmesi doğru olmadığı gözetilerek bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2023/7 E., 2023/79 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine

Taraflar arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 24.04.2024 tarihli ve 2024/1628 Esas, 2024/2773 Karar sayılı ilamı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında Akkuş ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 166 ada 199 parsel sayılı 3.176,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2’şer hisseyle ... ve ... adına tespit edilmiştir.

Davacı ..., çekişmeli taşınmazın, paydaşı olduğu 166 ada 203 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğu iddiasıyla dava açmış; yargılama sırasında, çekişmeli taşınmazın müşterek muris ... ’e aitken sağlığında paylaştırdığını ve kendi murisi ...’e verdiğini açıklamıştır.

Mahkemece verilen 12.07.2010 tarihli kararın temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi'nin usule ilişkin 16.03.2011 tarihli bozma kararından sonra, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 15.04.2015 tarihli karar ile; davanın kabulüne, çekişmeli 166 ada 199 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 1/3’er hisseyle ..., ... ve ... adına tesciline karar verilmiş; hükmün, bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmesi sonucunda, Dairenin 07.02.2022 tarihli ve 2021/12977 Esas, 2022/797 Karar sayılı ilamı ile; "...Mahkemece, dava konusu taşınmazların öncesinde tarafların kök murisi ... 'e ait olduğu, muris ... hayatta iken dava konusu Ordu ili Akkuş ilçesi ... Köyünde bulunan 166 ada 199 parsel sayılı taşınmazı oğlu ...'e temlik ederek zilyetliğini devrettiği, muris ... hayatta iken dahi bu parseli oğlu ...'ün kullandığı, bu parselin malikinin ... olarak köylülerce bilindiği, bu parselde ...'ün babasından gelen hakkının bulunmadığı gerekçesiyla taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmiş ise de varılan sonucun doğru olmadığı, kural olarak keşif esnasında yer göstermek suretiyle bilgi ve görgüsüne başvurulması gereken davacı tanıkları usule aykırı olarak 02.07.2014 tarihli yargılama oturumunda dinlenilmiş ve tanıkların beyanları arasında taşınmazların mevkileri hususunda çelişki oluştuğundan yeniden beyanları alınmış ise de anılan hususun açıklığa kavuşturulamadığı, hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, mahallinde yeniden keşif icra edilerek, mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının taşınmaz başında dinlenilmesi suretiyle, çekişme ve temyiz konusu 166 ada 199 parselin davacıların yakın murisi ...'e sağlığında kök muris ... tarafından temliken verilip verilmediği hususu şüpheden uzak bir biçimde belirlenmesi; anılan taşınmaz davacıların yakın murisine temliken verilmemiş ise kök muris ... mirasçıları arasında geçerli bir taksim yapılıp yapılmadığı; taşınmazın, davacıların yakın murisi ...'ya temliken verildiği hususunun kanıtlanması durumunda ise ... mirasçıları arasında geçerli bir taksimin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılması ve bundan sonra davanın, elbirliği malikleri arasında görüldüğü, davacının dışında harcını yatırmak sureti ile usulüne uygun dava açmayan diğer mirasçılar adına pay verilmesinin doğru olmadığı da gözetilerek hüküm kurulması..." gereğine değinilmiştir.

Bozma ilamına karşı, davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine, Daire'nin 26.10.2022 tarihli ve 2022/4892 Esas, 2022/8519 Karar sayılı ilamı ile, davacının sair karar düzeltme düzeltme nedenleri reddedilerek, ''...davanın, elbirliği malikleri arasında görüldüğü, davacının dışında harcını yatırmak sureti ile usulüne uygun dava açmayan diğer mirasçılar adına pay verilmesinin doğru olmadığı ifadesine yer verilmesinin hatalı olduğu, dava konusu taşınmazın evveliyatında tarafların müşterek murisi ... ’e ait olduğunun tarafların kabulünde olduğu, davacı ...'ün, müşterek muris ... ’ün taşınmazı sağlığında kendi murisi ...’e verdiğini iddia ettiği ve taşınmazın adlarına tescilini istediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 29/2. maddesine göre bir mirasçının diğerlerinin muvafakati olmadan dava açabileceği ve yalnız başına davaya devam edebileceği, yine aynı Kanun’un 30/2. maddesine göre, dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hakimin resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlü olduğu, ayrıca mirasçılar arası pay devrinin mümkün olup, yargılama sırasında ...’ün diğer mirasçıları taşınmazın ... mirasçılarından ..., ... ve ... adlarına tesciline muvafakat ettikleri, hal böyle olunca, bozma kararında yer verilen 'davanın, elbirliği malikleri arasında görüldüğü, davacının dışında harcını yatırmak sureti ile usulüne uygun dava açmayan diğer mirasçılar adına pay verilmesinin doğru olmadığı' yönündeki ifadenin bozma gerekçesinden çıkartılması...'' gerektiğine değinilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozmaya uyma kararı verilerek yeniden yapılan yargılama neticesinde, "keşifte uygulanan tapu kaydının 166 ada 199 parseli kapsamadığı anlaşıldığından zilyetlik ve taksim araştırması yapıldığı, alınan beyanlardan tarafların, dava konusu taşınmazın kök muris ... 'den geldiği hususunda ihtilaflarının bulunmadığı, bununla birlikte dava konusu parseli kapsayan geçerli bir taksim olduğu hususunda da dinlenen tanık, mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin herhangi bir bilgilerinin olmadığı anlaşıldığından, taşınmazın kök muris ... 'den kalan bir parsel olup, geçerli bir taksim görmediği" gerekçeleri ile, davanın kısmen kabulü ile davacıların kök muris ... 'den gelen hisseleri oranında davalarının kabulü ile, 166 ada 199 parselin kadastro tespitinin iptali ile, parselin tamamı 60.480 hisse kabul edilerek; kök muris ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince, temyiz posta ve tebligat giderlerinin verilen kesin sürede yatırılmadığı gerekçesi ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, ek karar ve asıl karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dairenin 24.04.2024 tarihli ve 2024/1628 Esas, 2024/2773 Karar sayılı ilamı tarihli kararı ile, davacı vekiline gönderilen muhtırada, gider avansı miktarı belirlenmesine rağmen, belirlenen miktar kalem kalem belirtilmediğinden, muhtıranın usulüne uygun bulunmadığı, bu itibarla; 10.01.2024 tarihli ek kararın kaldırılmasına ve davacı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; "İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyulduktan sonra, alınan beyanlardan tarafların, dava konusu taşınmazın kök muris ... 'den geldiği hususunda ihtilaflarının bulunmadığı, bununla birlikte dava konusu parseli kapsayan geçerli bir taksim olduğu hususunda da dinlenen tanık, mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin herhangi bir bilgilerinin olmadığı, muris ... tarafından sağlığında herhangi bir şekilde davacı murisi ...'e temlik edilmediği gibi, gerek sağlığında gerekse, ölümünden sonra tüm mirasçılar arasında usulüne uygun şekilde taksim yapılmadığına göre; bozma ilamı, karar düzeltme ilamı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2 nci maddesi uyarınca, taşınmazın muris ...'nin tüm mirasçıları adına değil, kök muris ... mirasçısı ...'nın miras payı olan 1/3 payın ...'ün tüm mirasçıları adına, kalan payların da talepte bulunmayan mirasçılar adına pay verilemeyeceği göz önünde bulundurularak, tespit maliki olan davalılar adına eşit olacak şekilde tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiş, bozma ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

Dosya kapsamına göre; temyize konu, 166 ada 199 parsel sayılı taşınmaz 1/2 paylı olarak davalılar ... evlatları ... ve ... adına 1/2 paylı olarak tespit görmüştür.

Davacı ... tarafından 166 ada 199 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte aynı iddia ve sebeplerle başkaca taşınmazlar hakkında dava açılmış, 16.04.2013 tarihli keşifte davalı ... tarafından 166 ada 199 parsel sayılı taşınmazın dedelerine (... ) ait iken ölümüyle amcası ... (davacının babası) ile babası ...' e kaldığını bu nedenle 4 payın ...'e 4 payın da kendisi ve kardeşi ...'e yazılması gerektiğini beyan etmiştir.

Mahkemece 15.04. 2015 tarihli karar ile 166 ada 199 parsel sayılı taşınmazın davacı taraf (davacı ile kardeşleri ... ve ...) adına tapuya tesciline, 165 ada 51 parsel sayılı taşınmazın ise 1/2 payının yine davacı taraf adına kalan 1/2 payının ise ... mirasçıları (davalılar ile birlikte diğer ... mirasçıları) adına tesciline karar verilmesi üzerine davalılar vekili tarafından verilen 11.06.2015 havale tarihli temyiz dilekçesinde açıkça muris ... tarafından hem 166 ada 199 parsel sayılı taşınmazın hemde 165 ada 51 parsel sayılı taşınmazın iki oğluna (... ve ...) devredilmesine rağmen 166 ada 199 parsel parselin yalnızca ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesinin doğru olmadığını, "her iki taşınmazın da 1/2 pay ..., 1/2 pay ... mirasçıları adına yazılması" gerektiğini öne sürerek hükmü temyiz ettiği, Dairenin 07.02.2022 tarihli tarihli ilamıyla da temyizin yalnızca 166 ada 199 parsel hakkında olduğu (165 ada 51 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen karara karşı temyiz itirazının olmadığı) kabul edilmek suretiyle 166 ada 199 parsel sayılı taşınmaz hakkında araştırma ve incelemeye yönelik hüküm bozulmuş, bozma ilamına karşı yalnızca davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

Hal böyle olunca; 166 ada 199 parsel sayılı taşınmazın tespit maliklerinden ...'ün 16.04.2013 tarihli keşifteki açık beyanı ve davalılar vekilinin 11.06.2015 tarihli temyiz dilekçesindeki beyanları ve tüm dosya kapsamına göre 166 ada 199 parsel sayılı taşınmazın muris ... 'e ait iken ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle 1/2 payın davacının murisi ... ile 1/2 payın davalılar ... ve ...'e bırakıldığı, bu kişiler arasında taksim yapılmadığı ve bu nedenle (yargılama safahatine göre karşılıklı usuli kazanılmış haklarda dikkate alınarak) 1/2 payının ... mirasçıları, 1/2 payının ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken maddi hataya dayalı olarak yazılı şekilde bozulduğu bu kez yapılan karar düzeltme incelemesi sırasında anlaşılmakla davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Dairenin 24.04.2024 tarihli ve 2024/1628 Esas, 2024/2773 Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçelerle BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.