Logo

8. Hukuk Dairesi2024/490 E. 2024/2238 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazlara uyup uymadığı, taşınmazların Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği ve miktar fazlası bölümün zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazlara uymadığı, miktar fazlası bölüm üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı, ancak daha önce vefat eden davalılar lehine oluşan usuli müktesep hak gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2007/403 E., 2008/111 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 1. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili ile bir kısım davalılar vekili ... ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.İstanbul ili Sarıyer ilçesi Kilyos Mahallesi çalışma alanında bulunan 59 parsel sayılı 10.300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1961 yılında yörede yapılan arazi kadastrosu esnasında tapu kaydı ve ölünceye kadar bakım sözleşmesine istinaden davalı tespit malikleri ..., ... , ..., ..., ..., ... , ..., ..., ..., ... ve ... adlarına muhtelif paylarla müştereken tespit edilmiş, 11.05.1962-15.06.1962 tarihleri arasında askı ilana çıkmış ve Hazine tarafından tespit malikleri aleyhine miktar fazlasına dayalı açılan tespite itiraz davası görev yönünden reddedilmesi üzerine 22.01.1971 tarihinde hükmen tapuya tescil edilmiş; bilahare yapılan pay devirleri sonucunda ... Turhan Yücer kayıt maliki olmuştur.

2.Davacı Hazine, 30.03.1979 tarihinde tespit maliklerine yönelik açtığı dava ile, çekişmeli taşınmazın 1252 tarihli ve 431 sayılı tapu kaydına istinaden davalılar adına tespitinin yapıldığını, oysa ki bu tapu kaydının miktarının 3.675,00 metrekare olmasına rağmen yapılan tespitin 10.300,00 metrekare olarak gerçekleştiğini, açılan tespite itiraz davalarının görev yönünden reddine karar verildiğini ve bu sebeple eldeki davayı açtıklarını, çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kilyos Mahallesinin Ankara Antlaşması uyarınca Hazineye kalan yerlerden olduğunu ve miktar fazlası bölümün zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini, öte yandan kayıt maliklerinden tapuda satış suretiyle pay devri yapan kişiler aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevabında, taşınmazın Rumlardan kalan yerlerden olmadığı gibi dayanak tapularının hudutlarının genişlemeye elverişli olmadığını, kaldı ki zilyetlikle iktisap koşullarının da lehlerine oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.05.1994 tarihli ve 1979/242 Esas, 1994/217 Karar sayılı kararı ile, davalıların dayanak tapusunun uygulama kabiliyetinin bulunmadığı ancak zilyetlikle iktisap koşullarının davalılar lehine oluştuğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı Hazine temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 17.10.1994 tarihli ve 1994/10448 Esas, 1994/12638 Karar sayılı ilamı ile "davalılardan ... , ... , ... ve ...'in dava tarihinden evvel öldükleri ve ölü kişi aleyhine dava açılmasının veyahut mirasçılarının davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle bu davalılar yönünden temyiz itirazlarının reddine; diğer yönlerden yapılan incelemenin ise hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davalının dayanak tapusunun tek hududunun bilinmesinin yeterli olmadığı ve bu tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olduğunun savunulamayacağı, taşınmazın sınırında eylemli orman olması sebebiyle taşınmazın tahdit karşısında ne durumda olduğunun orman bilirkişi eliyle saptanması, orman olmadığının anlaşılması halinde ise taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün olup olmadığının saptanması gerektiği" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 26.12.1996 tarihli ve 1995/462 Esas, 1996/776 Karar sayılı kararı ile, çekişmeli taşınmazın 1938 yılında belirlenen orman sınır hattının dışında kaldığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadığı, Rumlardan metruk bulunmadığı, dayanak tapunun taşınmazı kapsadığı ve zilyetlikle iktisap koşullarının davalılar lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı Hazine temyiz isteminde bulunmuştur

2. Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 19.03.1998 tarihli ve 1998/3085 Esas, 1998/3536 Karar sayılı ilamıyla, "davalıların dayanak tapusunun taşınmaza uymadığının sabit olduğu, taşınmazın halihazırda tasarruf edilmediği, terk edilmiş arazi olduğu, bu sebepten davalıların zilyetliğinin neye istinaden olduğunun tereddütsüz tespit edilmesi gerektiği" gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 04.10.2001 tarihli ve 1999/232 Esas, 2001/710 Karar sayılı kararı ile, "davacı Hazinenin davasının yalnızca miktar fazlasına yönelik olduğu, bu miktar fazlası kısmın da 02.07.2001 tarihli teknik krokide (B) olarak gösterilen 6.625,00 metrekareye tekabül ettiği, (A) ile gösterilen bölümün kayıt kapsamında kaldığı ve bu sebepten davalılarda kalması gerektiği sebebiyle davanın bu bölüm yönünden reddine; ancak (B) bölümü üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının şahıslar lehine oluşmadığı, ne var ki kayıt maliki şahıslardan pay satın alan Turhan Yücer'in ise 3 üncü iyiniyetli kişi olduğu belirtilerek, (B) bölümü yönünden Turhan Yücer payına yönelik açılan davanın reddine ve haricindeki payların iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı Hazine ve bir kısım davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 13.04.2005 tarihli ve 2005/3336 Esas, 2005/4500 Karar sayılı ilamıyla, "kısa karar ve gerekçeli karar arasında Turhan Yücer payı yönünden çelişki yaratıldığı" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

F. İlk Derece Mahkemesince Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 17.04.2008 tarihli ve 2007/403 Esas, 2008/111 Karar sayılı kararı ile, önceki verilen hükümle paralel şekilde "davacı Hazinenin davasının yalnızca miktar fazlasına yönelik olduğu, bu miktar fazlası kısmın da 02.07.2001 tarihli teknik krokide (B) olarak gösterilen 6.625,00 metrekareye tekabül ettiği, (A) ile gösterilen bölümün kayıt kapsamında kaldığı ve bu sebepten davalılarda kalması gerektiği sebebiyle davanın bu bölüm yönünden reddine; ancak (B) bölümü üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının şahıslar lehine oluşmadığı, ne var ki kayıt maliki şahıslardan pay satın alan Turhan Yücer'in ise 3 üncü iyiniyetli kişi olduğu belirtilerek, (B) bölümü yönünden Turhan Yücer payına yönelik açılan davanın reddine ve haricindeki payların iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı Hazine ve bir kısım davalılar vekili ... ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı Hazine temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kararında çekişmeli 59 parsel sayılı taşınmazın teknik krokide (A) ile gösterilen bölümünün tamamı ile (B) ile gösterilen bölümünün Turhan Yücer payına yönelik aleyhlerine hüküm kurulduğunu, taşınmazın tespite esas ve davalılar tarafından tutunulan tapu kaydının taşınmaza uymadığının Yargıtay kararı ile sabit kılındığını, bu sebeple davanın reddine karar verilen A bölümü yönünden tapunun uyduğundan söz edilemeyeceği gibi, yapılan zilyetlik araştırmasının da yetersiz olduğunu, (B) bölümü yönünden ise kamu mallarında iyiniyetin korunmayacağı belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalılar ... ve arkadaşları vekili ... ... temyiz dilekçesinde, verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalıların dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazlara uyup uymadığı ve dava konusu taşınmazların tapularının iptalinin gerekip gerekmediği hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 14, 17 nci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 713 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edilmiş olmasına, davacı Hazinenin talebinin miktar fazlasına yönelik olduğu ve bu kısmın 02.07.2001 tarihli teknik krokide B olarak gösterilen yere tekabül etmesine, teknik krokide A ile gösterilen bölümün dava konusu edilmemiş olması ve bu bağlamda taleple bağlılık ilkesine, öte yandan B bölümündeki Turhan payına yönelik yapılan temyizde Hazinenin bu taşınmazın kamu malı niteliğini ispat edemediği gibi pay maliki Turhan Yücer'in taşınmazı iyi niyetle edinmiş 3. kişi olmasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Mahkemece dava konusu taşınmazda ..., ... , ... ve ... payları yönünden davanın kabulüne karar verilmişse de, bu malikler yönünden önceki verilen ret kararı Hazine tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay tarafından davanın ölü kişilere açılamayacağı gerekçesiyle bu kişilere yönelik temyiz itirazları sair şekilde reddedilmiş olduğundan, artık bu şahıslar lehine usuli müktesep hak oluştuğu gözetilerek davanın bu paylar yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kazanılmış hakları zedeler nitelikte bu paylar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi hatalı ise de, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış ve hükmün aşağıda belirtilen kısmının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının (V.C.3.1) no.lu bentte yazılı nedenlerle REDDİNE,

2. Davacı Hazine vekili'nin temyiz itirazının (V.C.3.2) no.lu bentte yazılı nedenlerle kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin (2.) paragrafının hüküm yerinden çıkartılarak yerine “...dava konusu İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Kilyos Köyünde kain 59 parsel sayılı taşınmazın 02.07.2001 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen bölümünün tamamı 960 pay kabul edilerek, 480/960 payının ..., 48/960 payının ... , 48/960 payının ... ve 60/960 payının ... adına tesciline ilişkin önceki 10.05.1994 tarihli ve 1979/242 Esas, 1994/217 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilip, bu kişiler adına olan paylara ilişkin hüküm kesinleştiğine göre bu paylar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 144/960 payının ... adına tesciline, taşınmazın geriye kalan ve ... adına kayıtlı bulunan 45/960; ... adına kayıtlı 45/960; ... adına kayıtlı 45/960 ve ... adına kayıtlı 45/960 payların iptali ile bu payların Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline...." ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.