"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2493 E., 2024/929 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/227 E., 2022/152 K.
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
1991 yılında kullanım kadastrosu çalışmaları esnasında Muğla ili Seydikemer ilçesi Y. Patlangıç Mahallesinde bulunan 125 ada 8 parsel, ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılmış ve beyanlar hanesinde taşınmazın ...oğlu ... ve müştereklerinin kullanımında olduğuna ilişkin şerh tesis edilerek 12.092,90 m2 yüz ölçümlü tarla niteliğinde Maliye Hazinesi adına tespit edilmiş; tespite itiraz talebi ile açılan davanın Fethiye Kadastro Mahkemesine ait 1991/183 Esas, 1992/115 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılaması sonunda; davanın reddine ve taşınmazın ...oğlu ...'nin zilyetliğinde olduğunun beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmiş, karar 03.08.1992 tarihinde kesinleşmiş ve tescil işlemi yapılmıştır. Bölgede 2015 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastro çalışmaları sonunda aynı parsel numarası alarak 13.847,72 m2 yüzölçümü ile tespit ve tescil edilen taşınmazın halen Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu ve beyanlar hanesinde taşınmazın ...oğlu ...'nin zilyetliğinde olduğu şerhinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili; parselin tamamının ...'nin kullanımında olduğuna ilişkin tespitin iptali ile, ekteki kroki uyarınca kısmen davacıların kullanımında olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşme tarihinin, Kadastro Mahkemesinin 1991/183 Esas, 1992/115 Karar sayılı ilamının kesinleşme tarihi olan 03.08.1992 tarihi olduğu, kadastro tespitine karşı 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın ikame edilmediği anlaşılmakla davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinaf istemi Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş, davacılar vekilince bu kez temyiz isteminde bulunulmuştur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Davacıların yatırmış olduğu 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.