Logo

8. Hukuk Dairesi2024/5033 E. 2024/7389 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mükerrer kadastro davasında, yargılama sırasında yapılan uygulama kadastrosu ile uyuşmazlığın ortadan kalkması nedeniyle davanın konusuz kalması üzerine yargılama giderlerinin hangi tarafa yükleneceği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince, davanın konusuz kalması sebebiyle yargılama giderlerinin takdiri hususunda, 6100 sayılı HMK'nın 331/1. maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumunu somut olarak gerekçelendirmeden ve ayrıca harçtan muaf olan kurum aleyhine harca hükmedilmesi doğru olmadığından karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1040 E., 2024/1179 K.

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

İLK DERECE MAHKEMESİ : Simav Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/482 E., 2018/578 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen mükerrer kadastro davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı ... vekili ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Simav ilçesi Dört Eylül Mahallesi çalışma alanında 1977 yılında yapılan kadastro sırasında 73 ada 1 parsel sayılı 188204 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, komisyonca, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılarak tespit edildikten sonra 23.03.1979 tarihinde Simav Belediyesi adına tescil edilmiş ve bilahare 12.10.1995 tarihinde ifraz edilerek bu taşınmazdan ifrazen oluşan 73 ada 3 parsel sayılı 158186.86 metrekare ve 73 ada 4 parsel sayılı 30017.14 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Simav Belediyesi adına tescil edilmiş, aynı tarihte 73 ada 4 parsel satış işlemi ile kayden Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne intikal etmiş; Simav ilçesi Semerköy (Yeşilova Mahallesi) çalışma alanında 1970 yılında yapılan kadastro sırasında 595 parsel sayılı 202080 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfıyla sınırlandırılmış ve tutanak 23.02.1971 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı ... Belediyesi dava dilekçesinde; Simav ilçesi Yeşilova Mahallesi 595 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait 73 ada 3 parsel sayılı taşınmaza mükerrer olarak tespit edildiğini ileri sürerek, mükerrerliğin giderilmesini talep etmiştir.

Birleşen davanın davacısı davacısı Spor Genel Müdürlüğü ise dava dilekçesinde; Simav ilçesi Yeşilova Mahallesi 595 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait 73 ada 4 parsel sayılı taşınmaza mükerrer olarak tespit edildiğini ileri sürerek, mükerrerliğim giderilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar, Dairemizin 31.03.2022 tarihli ve 2021/6443 Esas, 2022/3110 Karar sayılı ilamıyla; "Mahkemece, davanın esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilmek suretiyle, nizalı 73 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların mükerrer kadastro gören bölümünün, ilk önce kadastrosu yapılan 595 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin yapıldığı 24.04.1970 tarihi itibariyle kime ait olduğunun belirlenmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilamına uyularak; "Yargılama sırasında çekişmeli eski 595 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yerde uygulama kadastrosu yapıldığı ve yapılan uygulama kadastrosu sonucunda çekişmeli eski 595 parsel sayılı taşınmazın yeni 1062 ada 2 parsel olarak belirlendiği, yine uygulama kadastrosu sonrasında ve yargılamanın devamı sırasında çekişmeli eski 595 yeni 1062 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ifraz edilerek 1062 ada 5 ve 6 parsellere ayrıldığı, alınan fen bilirkişi raporuna göre çekişmeli eski 595 yeni 1062 ada 2 (ifraz öncesi) parsel sayılı taşınmaz açısından yapılan uygulama kadastrosu sonucunda davacılara ait taşınmaz ile çekişmeli taşınmaz arasındaki mükerrerliğin giderildiği, mükerrer olarak belirtilen kısımların davacılar adına kayıtlı taşınmazlar içinde bırakıldığı, eldeki dava mülkiyet ihtilafına ilişkin olmakla aktarılması gereken davalardan olmadığı, yine eski 595 yeni 1062 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin yapılan uygulama kadastro tutanağının kesinleştiği, bu hali ile uygulama kadastrosu sırasında mükerrerlik giderilmekle ortada niza kalmadığı, sonuç olarak taraflar arasındaki uyuşmazlık yargılama sırasında yapılan uygulama kadastrosu ile ortadan kalkmakla eldeki davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, verilen kararın niteliği, yargılamanın geldiği aşama, mevcut deliller ve bilirkişi raporları gözetildiğinde davacılar davanın açıldığı tarih itibariyle haklılıklarını ispat edemediğinden yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle konusuz kalan asıl ve birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; iş bu karar, yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik olarak davacı ... vekili ve davacı ... (Spor Genel Müdürlüğü yerine geçen) vekili tarafından temyiz edilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 331/1 inci maddesinde; "Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

Buna göre; Bölge Adliye Mahkemesince, konusuz kaldıkları gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen eldeki davada, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumu belirlenerek yargılama giderlerinin hangi taraf üzerinde bırakılacağına karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince, dava tarihi itibariyle hangi tarafın, ne sebeple haklı olduğu somut şekilde gerekçelendirilmeden, "verilen kararın niteliği, yargılamanın geldiği aşama, mevcut deliller ve bilirkişi raporları gözetildiğinde davacıların davanın açıldığı tarih itibariyle haklılıklarını ispat edemediği" şeklindeki genel ve soyut gerekçe ile yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

Oysaki, mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinde belirtilmiş olup, aynı zamanda Anayasa'nın 141/3 üncü maddesinin de amir hükmü gereğidir. Mahkeme kararları,, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri mutlaka kapsamalıdır.

Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince, somut gerekçe gösterilmeden, yukarıda açıklanan ilkelere aykırı şekilde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, tüzel kişiliği sona eren davacı ... Genel Müdürlüğü yerine geçen ...'nın, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 13/j bendi gereğince harçtan muaf olduğu dikkate alınmaksızın, Spor Genel Müdürlüğü aleyhine harca hükmedilmiş olması dahi usul ve yasaya ayrı olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

İstek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.