Logo

8. Hukuk Dairesi2024/5177 E. 2025/2191 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti kesinleştikten sonra açılan tapu iptal ve tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1447 E., 2024/697 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/137 E., 2023/331 K.

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Giresun ili ilçesi köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 137 ada 2 parsel ve 136 ada 34 parsel sayılı taşınmazların davacı adına tespit edildiğini, bu taşınmazların davacıya murislerinden intikal ettiğini, ancak taşınmazların bir bölümünün orman vasfında olmamasına rağmen komşu 102 ada 1 orman parseli içinde tespit edildiğini, bu tespitin hatalı olduğunu, bu nedenlerle keşifte gösterecekleri kısımların orman parselinden ifraz edilerek davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın ( 102 ada 1 parsel) kadastro tespit tutanağının 30.06.2009 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 31.01.2020 tarihinde açıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın hak düşürücü süre nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesince delillerin değerlendirmesinde ve takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usûl ve Kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.