"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3825 E., 2024/1695 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Keşan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/40 E., 2022/43 K.
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Keşan 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekilinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi kararını temyizi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Güvenal İnşaat Taahhüt A.Ş. vekili dava dilekçesinde, vekil edeni şirket tarafından ruhsatlı şekilde şantiye ve stok alanı olarak kullanılan dava konusu taşınmazın 2019 yılında yörede yapılan orman tahdidi sırasında tahdit içinde bırakıldığını açıklayarak, taşınmazın tahdit dışına çıkarılmasını ve 2/B arazisi vasfında olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sonunda Mahkemece; davacı tarafın herhangi bir mülkiyet belgesine dayanmayan ya da kadastro tutanağının düzenlendiği tarihe kadar 3402 Sayılı Kadastro Kanunu (3402 Sayılı Kanun) 14 üncü maddesinde yazılı koşulları taşımayan zilyetliğinin korunmaya değer olmadığı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 2011/3280 Esas ve 2011/6726 Karar numaralı ilamı ve orman kadastrosuna itiraz davası açmanın koşulu olarak "hak sahipliği" hususuna değindiği yerleşik içtihatları çerçevesinde yapılan araştırma sonucu, mevcut davada maden işletme ruhsatı sahibi olmasının davacı tarafa orman kadastrosuna itiraz davası açma hususunda aktif davacı olma sıfatı vermeyeceği, öte yandan orman sınırlandırmasına ilişkin yapılan kadastroya itiraz davasında husumetin kime yöneltilmesi gerektiğinin 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında açıkça gösterildiği, davacının bu mahiyetteki davasında husumeti Orman İdaresi yöneltmesi yeterli ve gerekli iken Hazineye karşı da husumet yönelttiği anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın aynı zamanda pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle davalı ... İdaresi karşı açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, davalı Hazinesi'ne karşı açılan davanın aktif ve pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince, herhangi bir mülkiyet belgesine dayanmayan ya da orman kadastro tutanağının düzenlendiği tarihe kadar 3402 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde yazılı koşulları taşımayan zilyetliğin korunmaya değer olmadığı, yasada ve yönetmelikte öngörülen "hak sahibi" olma ve dolayısıyla davacı kişiye orman kadastrosuna itiraz davası açma hususunda aktif davacı olma sıfatı vermeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle;
Temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL davacı vekili tarafından yatırılan peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.