"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1984 E., 2024/1216 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/202 E., 2021/263 K.
Taraflar arasındaki 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) gereğince yapılan satış sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve vekalet ücretine yönelik olarak davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sonucunda, Antalya ili Kemer ilçesi Beldibi Mahallesi çalışma alanında bulunan 759 parsel sayılı 3.602,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın 1989 yılından beri Mehmet Karaoğlu, ... Karaoğlu ve İsmail Karaoğlu'nun kullanımında olduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, taşınmazın 60040/180119 payı 11.09.2013 tarihinde davalı ... adına, 2760/6211 payı 11.09.2013 tarihinde davacı ... adına, 40039/180119 payı 19.02.2014 tarihinde davalı ... adına 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) gereğince satış işleminden dolayı tapuda kayden intikal ettirilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın davalılar adına tapuya tescil edilen paylarının bir kısmını müvekkilinin satın aldığını ve müvekkilinin fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının davalılar adına olan paylarının bir kısmının iptali ve müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; zilyetlik devir sözleşmesini kabul etmediklerini, sözleşmede davacının imzası bulunsa dahi bedelinin tamamını müvekkilllerinin ödediğini ve taşınmazın eşit şekilde tapuya tescil edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "davacının dava konusu taşınmazda uyuşmazlık konusu olan hisseler üzerindeki fiili hakimiyetini ispat edemediği, zilyetlik iradesine yönelik devir sözleşmesinin kişiye tek başına zilyetlik hakkını ileri sürme imkanı sağlamayacağı, bir an için zilyetlik şartlarının oluştuğu kabul edilse dahi dosya kapsamından dava konusu taşınmazın zilyetlik devir sözleşmesinin yapıldığı tarihte orman vasfında olduğu, orman arazilerinin zilyetlik yoluyla kazanılmasının mümkün olmadığı gibi, devir sözleşmesi yoluyla orman arazisi üzerindeki zilyetliğin devrinin de mümkün olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili ve vekalet ücretine yönelik olarak davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "davanın 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önce davacı ve davalılara satışı yapılan çekişmeli 759 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin olup, öncesinde davalılar adına bulunan kullanıcı şerhi nedeniyle dava tarihinden önce Hazine tarafından davalılara yapılan satışın ayakta olduğu ve bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunmadığı, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği" belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Davacının yatırmış olduğu 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.