Logo

8. Hukuk Dairesi2024/5606 E. 2025/2008 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yenileme kadastro çalışmaları sonucu taşınmazın yüzölçümünün artması nedeniyle kadastro tespitinin iptali ve yüzölçümü artışının tespiti davası.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro çalışmalarında teknolojik gelişmeler ve daha hassas ölçüm yöntemleri nedeniyle oluşan yüzölçümü farkının, taşınmazın sınırlarında herhangi bir değişiklik yapılmadan ve mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiği gözetilerek yerel mahkeme kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/164 E., 2024/1119 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/12 E., 2022/146 K.

Taraflar arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili; Çanakkale ili Ayvacık ilçesi ... köyünde davalıya ait olan 536 (yeni 174 ada 1) sayılı taşınmazın yenileme kadastro çalışmalarında yüzölçümünün fazla hesaplandığını, 5.400,00 metrekare olan yüzölçümünün 5.694,23 metrekareye çıktığını, bu genişlemenin taşınmazın güney sınırındaki yol ile arasında kalan tescil harici alana doğru olduğunu ileri sürerek kadastro tespitinin iptali ile 536 parsel (yeni ada 1 parsel) sayılı taşınmazın yüzölçümündeki artışın tespiti ve taşınmazın sınırında bulunan tescil harici alana ilavesini talep etmiştir.

Yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince; ‘’.... fen bilirkişisi raporunda ilk tesis kadastrosunun 1974 yılında 766 sayılı kanuna göre takeometrik ölçü yöntemi yersel yöntemle tespit edilip planimetre ile alan hesabı yapıldığını, yüz ölçüm hassasiyetinin az olması nedeniyle hatalar içerdiği ve teknik olarak yetersiz kalması nedeniyle uygulama kapsamına alınarak güncelleme yapıldığını, dava konusu Çanakkale İli ... İlçesi ... Köyü Yolortası Mevkii eski 536 (yeni 174 ada 1 parsel) parselin ilk tesis kadastrosundaki yüzölçümü ile 22/A sonrası yüzölçümü arasında 294,23 m² artış olduğu,bu artışın ayrıtılı olarak ek raporda belirtildiği üzere yanılma sınırı dışında kaldığı, alan farklılığın sebebi ise parselin tüm cepheleri zeminde mevcut olup, kadastro, tapulama, değişiklik belgeleri veya bilirkişi beyanlarına göre değişmediği belirlenen çekişmesiz sınır tipinde sabit alındığı ve planimetre alan hesap yönteminin ilk tesis kadastrosunda yetersiz kalması ve sonrasında 22/A kadastrosunda teknolojinin de yardımıyla daha hassas hesap yapılmasından kaynaklandığının tespit edildiği, tesis kadastrosu, 22/A çalışmalarında ve keşifte gösterilen sınırların farklı renklerde aynı harita üzerinde çakıştırılarak incelendiği ve arazide gösterilen ölçüm değerleri ile 22/A sınır hattının tamamına yakını birebir örtüştüğü, zemindeki sınırlarında hiç bir değişiklik olmayıp yapılan sınırlandırmanın 3402 sayılı kanunun 22/A maddesi, Yönetmelik ve Genelge hükümlerine uygun olduğu..’’ gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.