"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/12 E., 2024/1181 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/269 E., 2023/78 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, İstanbul ili Beykoz ilçesi Baklacı mahallesi 1320 ada 10 parsel sayılı, 461,46 m² mesahalı, bahçe vasıflı taşınmaz 26.07.2010 tarihinde Hazine adına tespit edilerek beyanlar hanesine taşınmazın "6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır'' ve "İşbu taşınmaz bahçe olarak 15 yıldan beri ... oğlu ...'ın kullanımındadır" ve "işbu taşınmaz 1 katlı bina ... oğlu ...'ın kullanımındadır" şerhleri verilerek tutanak itirazsız kesinleşmiştir. 16.01.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun kapsamında taşınmaz Beykoz Belediyesine ..., 21.12.2016 tarihinde ise ... adına satılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının kardeşi davalı ... ile dava konusu taşınmazı yarı yarıya satın aldıklarını, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazda ... adına kullanıcı şerhi verildiğini ardından taşınmazın tamamını davalı oğlu ...'a noter muvafakatıyla devrederek ... adına tescil edildiğini ancak taşınmazın 1/2'sinin kendisine ait olduğunu bu nedenle adına tescili, bu mümkün olmazsa taşınmazın dava tarihindeki değerinin 1/2'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile zilyetlik devir sözleşmesinin tek başına mülkiyet hakkı kazandırmayacağı gerekçesiyle davacının davalılara karşı açtığı tapu iptali tescil davasının reddine, zilyetlik devir sözleşmesinde devir bedelinin yer almadığı, bila bedel karşılığında devredilmiş olabileceği anlaşıldığından davacının davalı ...'a karşı açmış olduğu bedel iadesi talebinin reddine, davalılardan ...'ın zilyetlik devir sözleşmesinin tarafı olmadığından bedel iadesi talebinin pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hükme karşı davalılar vekilince vekalet ücreti yönünden, davacı vekilince esasa yönelik istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve hazine ile şerh sahiplerine yöneltilerek açılması gerektiği, taşınmazın Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle dayanak satış işlemi iptal edilmedikçe tapu kaydının iptali ve tescil, tazmin istemli dava açılamayacağından davanın reddine karar verilmesi ve davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmeyerek tarafların istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.