Logo

8. Hukuk Dairesi2024/5739 E. 2025/2074 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından satın alındığı iddia edilen taşınmazın kullanım kadastrosu sırasında davacı adına değil, hazine adına tespit edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğini ispatlayamaması ve satış sözleşmesi ile emlak vergisi ödemelerinin tek başına zilyetlik karinesi oluşturmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2758 E., 2024/1503 K.

DAVA TARİHİ : 12.11.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/867 E., 2022/32 K.

Taraflar arasındaki 7143 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesi uyarınca 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Ek 4 üncü maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

7143 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi uyarınca 3402 sayılı Kanun'un Ek 4 üncü maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu sırasında Sultanbeyli ilçesi Battalgazi Mahallesi, 8796 ada 12 parsel sayılı taşınmaz 84,26 metrekarelik yüzölçümü ile kullanıcısının tespit edilememesi nedeniyle ... adına tespit edilmiştir.

Davacı; dava konusu taşınmazı dava dışı şahıstan satın aldığını, emlak vergisini de ödediğini, taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğu iddiası ile dava açmıştır.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "dosya arasındaki bilgi ve belgelerden ve bilirkişi raporlarından açıkça anlaşıldığına göre, zilyetlik olgusu davacı tarafça ispat edilemediği, davacı tarafça ispat edilemediğine göre, satış sözleşmesi düzenlenmesinin, emlak vergisi bildiriminde bulunmanın ve ödenmesinin zilyetlik olgusunu göstermeyeceği, kaldı ki bilirkişi raporu ile de açıkça tespit edildiğine göre satış senedinin ve emlak bildirimlerinin dava konusu taşınmaza yönelik olup olmadığının tespit edilemez olduğu, davacı tarafın zilyetliğe dayalı talebinin yerinde olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ...'in temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.